Buradasınız
Cinnet Geçiren Toplum
Kıraç’tan bir metal işçisi
Egemenler her ne kadar ekranlar karşısında sahte gülücükler atıp pembe tablolar çizse de, mızrak çuvala sığmıyor artık. Yıllarca işçi sınıfından çaldılar, çaldıklarının küçücük bir kısmıyla yaptıklarını başımıza kaktılar, kakıyorlar, “bakın şunu yaptık, bunu yaptık” diyorlar. Sorunların üstünü örtmeye çalışıyorlar. Oysa derinleşen ekonomik kriz, devam eden emperyalist savaş, toplumu pençesine alan tek adam rejimi, işçilerin haklarına dönük sürekli artan ekonomik ve siyasi saldırılar, toplumda ötekileştirme operasyonları, işsizliğin çığ gibi büyümesi ve çalışanlardan çeşitli sebeplerle kesilen vergiler özet olarak da yarınımızın belirsizliği toplumu büyük bir kaygı ve endişeye sevk ediyor.
Bir karabasan gibi toplumun tepesine çöken bu gerici koşullar toplumu çürütüyor. Egemen sınıf arsızca haktan, adaletten, istikrardan bahsederken çelişkiler katlanarak büyüyor. İşçi sınıfının, emekçi kesimlerin çalışma ve yaşam alanlarında çürüme daha da ağır hissediliyor. Gün geçmiyor ki bir vahşet haberiyle irkilmeyelim. Örneğin, Manisa’da yaşayan 90 yaşındaki yaşlı birisi, 75 yaşındaki hayat arkadaşının kafasına çekiçle vurarak öldürüyor ve savunması “sinirlendim” oluyor. Edirne’de yaşanan bir olayda, daha 26 yaşında olan Feyyaz isimli şahıs cinnet geçirerek ağabeyi ve üç yeğenini baltayla öldürüyor, İzmir’de yine bunalıma giren bir kadın on aylık bebeğini satırla parçalara ayırıyor!
Liste uzadıkça uzuyor ve toplumsal çürüme, yozlaşma o kadar yaygınlaşıyor ki, yolda tanımadığınız biriyle göz göze geldiğiniz zaman bir tebessümle çekip gitmek varken, bu bir kavga sebebi olabiliyor. Sistemdeki çelişkiler ve çürüme derinleşerek devam ettiği sürece ne yazık ki, toplumdaki bu olumsuz ruh hali ve cinnet vakaları artarak devam edecek.
Burjuvazi, işçi sınıfının örgütlerini bir tehdit olarak görüyor ve onu nefessiz bırakmak için her yola, yalana, iftiraya, karalamaya, her fırsatta devam ediyor. Çünkü işçi sınıfının örgütleri bu çürümüş düzenin pisliklerini teşhir ediyor, yaşanan bu sorunların bireysel veya münferit değil sistem sorunu olduğunu, esas cezalandırılması ve mahkûm edilmesi gerekenin kapitalist sınıf olduğunu dile getiriyor. Kendi çıkarlarını, sanki tüm toplumun çıkarıymış gibi gösteren burjuvazi, toplumu tam bir çıkışsızlığa ve çürümeye sürüklüyor, ruh hali sakatlanmış bir toplum yaratıyor. Yozlaşmayı yaratan bu kapitalist sistem ve onun tepesinde bulunan egemenlerdir.
Resmen bir bataklığa dönüşmüş bu sistemi yerle bir edecek işçi sınıfının örgütlü mücadelesi olacaktır. Daha güzel bir dünyayı, savaşsız sömürüsüz bir dünyayı işçi sınıfı örgütlü mücadelesiyle, kendi elleriyle yaratacaktır.
Yerlerimiz
Gülfer’imize
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...