Buradasınız
İş Cinayetleri “Küresel Komplo” Olmasın!
Tuzla’dan bir iş güvenliği uzmanı
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Orhan Koç iş kazalarında Türkiye’nin Avrupa’da ilk sıralarda yer almasını şöyle açıkladı: “İngiltere’de 4 güne kadar işe dönüş varsa bu iş kazası sayılmıyor. Bizde, işçinin eli çizilse, hekim o gün ‘işbaşı yapılabilir’ dese iş kazası sayılıyor. Aynı gün işbaşı yapanlar, iş kazalarının yüzde 51’ini oluşturuyor.”
Bu açıklama ile ilgili haberi okuduğumda yetkililerin bizimle dalga geçtiğini düşünmeye başladım. Hangi işçi eli çizildiği için hastaneye gönderiliyormuş acaba? Uzuv kaybı ve derin yaralanma olmadığı müddetçe çoğu fabrika hiçbir şekilde hastaneye göndermiyor bile. Hastaneye göndermek zorunda kaldıklarında ise özel hastaneleri tercih ediyorlar. Çünkü özel hastanelerde iş kazası kayıtları çoğu kez tutulmuyor. Yani bugün SGK kayıtlarına giren iş kazası sayısı devede kulak diyeceğimiz boyutta. Çok açık ki hükümet, iş kazaları hakkında emekçileri yanıltıyor. Son dönemde hükümet, tüm eleştirileri bastırmak amacıyla her şeyi “küresel komplo” ile açıklıyor. Ne dense “işte küresel komplo” deniyor. Yakında iş kazaları ve iş cinayetlerinin de “küresel komplo” olduğunu söyleseler şaşırmayalım.
Koç, Avrupa’daki durumdan bahsediyor. Avrupa işçi sınıfı verdiği mücadeleler sonucunda görece daha iyi çalışma koşullarına ve haklara sahip. İş güvenliği önlemlerine de daha fazla dikkat ediliyor. Ama Türkiye’de üretim yapan Avrupa menşeli kimi fabrikalarda da durum vahim. İSG uzmanlığı yaptığım bir işyeri Avrupa’nın dev şirketlerinin birinin taşeronu olarak faaliyet yürütüyordu. Bir gece işçilerden birinin parmağına çivi batmış, işçi revire gitmeden kendi olanakları ile doğrudan hastaneye gitmiş. Orada iş kazası raporu tutturmuş ve 10 günlük rapor almış. Tüm fabrika yönetimi o gece ayağa kalktı, “nasıl olur da işçi hastaneye gidip kafasına göre iş kazası tutanağı yazdırabilir” diye. Daha sonra öğrendik ki orada iş kazası geçiren işçilere rapor aldırılmıyormuş. İşçi iyileşene kadar her sabah fabrikaya geliyor, vardiya sonuna kadar fabrikada bir yerde oturuyor, vardiya sonunda evine gidiyor. Böylece fabrikanın dev tabelalarında “şu kadar gündür iş kazası olmamıştır” yazıyor. Oysaki her gün iş kazaları yaşanıyor.
Yukarda bahsettiklerim yaralanmalı iş kazaları, bir de ölümlü iş kazalarına baktığımızda her gün en az 5-6 işçi iş cinayetine kurban gidiyor. Ekim ayında en az 182 işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Geçen yılın sayısı da çok vahim: en az 1970 işçi. Sayın Koç bu rakamlar da mı yalan? Bunlar da mı iş kazası sayılmıyor? Patronlara sorsak iş kazaları işçinin hatasıdır. 2013 yılında İSİG yasası çıktığında her ay ortalama 100 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybederken bugün bu rakam aylık 200’e yaklaşıyor. İş güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığı konusunda işyerlerini denetlemek ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak zorunda olan hükümet yetkilileri, iş cinayetlerinin inanılmaz boyutlara ulaştığı bu durumda bile yalan söylüyorlar. Toplu iş cinayeti olmazsa medya ölümleri hiçbir şekilde haber bile yapmıyor. Toplu kazalarda da suçlu olarak iş güvenliği uzmanları gösteriliyor.
Biz işçiler örgütlenemezsek bu iş cinayetleri dur durak bilmeyecek. Nice çocuk annesiz babasız, nice anne baba da evlatsız kalmaya devam edecek. Yetkililer de saçma sapan açıklamalarla biz işçilerle dalga geçmeye devam edecekler. Gelin bir araya gelelim ve hep birlikte “İş Cinayetlerine Son!” diyelim. Kendi hayatlarımız için birlik olalım.
Açım AÇ!
OHAL Koşullarında Çalınan Hayatlar
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...