Buradasınız
Bana Ne Doların Yükselmesinden!
Kocaeli’den bir metal işçisi

Hükümet ekonomide yaşanacak sıkıntıları önceden görerek erken seçim kararı aldı. 2019 Kasımı yerine 24 Haziran 2018’de bir seçim gerçekleşti. Seçimden sonra krizin etkisiyle döviz kurlarında büyük dalgalanmalar gerçekleşti. Dış siyasette Amerika’yla restleşmeler arttı, ipler iyice gerildi. Lira, dolar karşısında değer kaybediyor. Hemen hemen herkesin dilinde dolar kurunun sürekli artması var. Kimi kesimler “dolar artıyor, eyvah her şeye zam gelecek” derken, kimi kesimler de “ya bana ne doların yükselmesinden? Benim dolarım yok ki zaten” diyor.
Ama durum bu kadar basit değil. Bugün hemen hemen her şeyi yurt dışından alıyoruz. Doların değerinin yükselmesi demek dışarıdan alınan ürünlerin maliyetinin birdenbire artması demek. Bu nedenle bu ürünlerin fiyatları yükseliyor. İnternet üzerinden haberleri takip ederken bazı firmaların birçok ürüne zam yaptığını gördüm. Örneğin; bir bisküvi markası ürettiği ürünün gramajını düşürüyor. 120 gr olan eski ürün 1 liraya satılırken artık bu ürün 93 grama düşürülüp 1,25 liradan satılmaya başlanacak. Hem gramdan çalınıyor hem de üstüne üstlük fiyatta bir artış gerçekleşiyor. Pazarlarda sebze-meyve fiyatları el yakıyor. Bunun gibi birçok üründe durum farklı değil. Ulaşımdan gıdaya, yakıttan elektriğe birçok temel ihtiyaca yapılan zamlar da cabası! Yani “bana ne doların yükselmesinden benim dolarım yok ki” demekle işin içinden sıyrılamayız. Patronlar sefa sürerlerken biz işçiler iyice yoksulluğa ve açlığa itiliyoruz. Hükümet patronlara yeni teşvik paketleri hazırlıyor. Durum biz işçiler için gün geçtikçe daha kötüye gidiyor. Krizin faturası biz işçilere, emekçilere böyle kesiliyor.
Ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Kriz çıkmasında hiçbir sorumluluğu olmayan işçiler yoksullaşıyor ve işsiz kalıyorlar. Krize önlem olarak önerilen şey; açgözlü patronların borçlarının “81 milyonun” borcu haline getirilmesi, işçilerin sırtına daha da binilmesi! Biz işçiler boynumuzu büküp bu durumu kabullenecek miyiz? Yoksa bu yağma ve talan düzenine karşı birleşip örgütlenecek miyiz?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...