Buradasınız
İşsizlik Artıyor, İşsizlik Fonu Patronlara Aktarılıyor
Ankara’dan bir işçi
Ekonomik kriz gerekçesiyle işsizlik her geçen gün artıyor. TÜİK’e göre Kasım 2017 döneminde yüzde 10,3 olan dar tanımlı (standart) işsizlik 2 puan artarak Kasım 2018’de yüzde 12,3’e yükseldi. İşsiz sayısı 3 milyon 981 bin kişi oldu. DİSK-AR’ın aynı dönemi yansıtan raporuna göre geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyon 646 bine yükseldi. İşsizlik oranı ise yüzde 19,3 olarak hesaplandı. Kasım 2017’ye göre ise geniş tanımlı işsiz sayısı 665 bin kişi arttı.
Artan işsizlikle birlikte İşsizlik Sigortası Fonuna başvurular da arttı. İŞKUR verilerine göre başvuru sayısı Ocak 2018’de 145 bin iken yüzde 77 oranında artarak Ocak 2019’da 257 bini aştı. Ancak işsizlerin ancak %7’si yani 100 işçiden 7’si işsizlik fonundan yararlanabiliyor. Asıl amacı işsiz kalanlara, iş bulana kadar ekonomik destek sağlamak olan fonun büyük kısmı ise patronlara destek olarak veriliyor.
İşsizlik Sigortası Fonu, prime esas kazanç olan brüt ücret üzerinden hesaplanır. Prim payı patron için %2, işçi için %1, devlet için %1’dir. Fon, işsiz kalan işçilerin yararlanması amacıyla kurulmuştur. Patronların bu fona aktardıkları yüzde 2’lik pay da, aslında işçinin işgücü maliyeti içinde yer alır. İster ikramiye, ister kıdem tazminatı, isterse “SGK işveren payı” olsun, tüm bunlar işgücü maliyetinin içindedir. Bu durumda “işveren payının” aşağı çekilmesi işgücü maliyetlerinin aşağı çekilmesi anlamına gelir. Fondan patronlara para aktarılması ise tam bir yağmadır. Şimdi bunları akılda tutarak somut duruma bakalım. 2016 yılında patronların fona ödedikleri prim 6,6 milyar lira iken, fondan aldıkları destek bunun %12 fazlası, 7,4 milyar lira olmuş. 2017 yılında patronlara sağlanan destek miktarı, ödenen primin %105’ine ulaşırken, 2018 yılında %188’e yükselmiştir.
Peki, son üç yılda işsizlik fonundan fonun sahibi işsizlere ne kadar ödeme yapıldı? 2016 yılında işsizlere yapılan ödeme 4,5 milyar liradır. 2017 yılında %8,9 oranında artarak 4,9 milyara ve 2018 yılında ise %20 artarak 5,9 milyar liraya yükseldi. 2016 yılında patronlara ödenen miktar 7,4 milyar lira iken, 2017 yılında %10,8 artarak 8,2 milyara yükseldi. Ekonomik krizin daha belirgin bir şekilde hissedildiği 2018 yılında ise çok daha yüksek bir oranda, %134, artarak 17,5 milyar liraya ulaştı. Yani patronlar ödedikleri primleri geri almakla kalmamışlar, doğrudan işçi payı adı altında ödenen kısma da el koymuşlardır.
Ekonomik krizle birlikte işsizlik daha da arttı. İşsizlere can suyu olabilecek İşsizlik Sigortası Fonu ise işsizler için daha çok kullanılacak yerde patronlara peşkeş çekiliyor. Birlik olup mücadele etmediğimiz sürece işsizlik fonunda biriken ve bizim olan paralar sermayedarlar için kullanılmaya devam edecek.
İşte Bor Madeni Efsanesi!
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...