Buradasınız
1 Mayıs’ı Adına Yakışır Bir Şekilde Kutlamak
Gebze’den bir kadın işçi

100 yılı aşkındır süren bir mücadele geleneği 1 Mayıs. Tüm dünyada işçilerin alanlara çıktığı, sorunlarını, taleplerini, özlemlerini haykırdığı bir mücadele günü. Genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle milyonlarca işçinin alanları doldurduğu, tam da adına yakışır şekilde birlik, mücadele ve dayanışma içerisinde kutladığı bir gün 1 Mayıs. Ama egemenler, işçilerin bir araya gelmesine, güçlenmesine asla tahammül edemiyorlar. 1 Mayıs’ta işçilerin bir araya gelmesini baskı ve yasaklarla engellemeye, işçilerin hafızasından bu mücadele geleneğini silmeye çalışıyorlar. Kent meydanlarını işçi ve emekçi kitlelere kapatıyorlar, yasaklıyorlar.
Bu yıl da 1 Mayıs’ta yükseltilecek taleplerden, nasıl bir hazırlık yapılacağından, hangi çalışmaların yürütüleceğinden önce İstanbul’da 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağı tartışmaya açıldı. 1 Mayıs’ın anlam ve önemi soldurulmak istendi. Oysa 1 Mayıs sermaye sınıfına karşı işçi sınıfının örgütlü gücünü göstermesinin araçlarından biridir. Fabrikalarda, mahallelerde, sanayi havzalarında yürütülen kararlı çalışmaların ve mücadelenin ilerletilmesinin bir aracıdır. Ama ne yazık ki, uzun yıllardır 1 Mayıs’ın alan tartışmalarına indirgenmesi, anlamının gölgelenmesi, adına ve özüne yakışır bir kutlamanın gerçekleştirilmesine engel teşkil ediyor.
Fabrikalarda mutfaktaki yangın, artan hayat pahalılığı, kıdem tazminatının gaspı, EYT mağduriyeti, zorunlu BES dayatması konuşuluyor. Temel talepler etrafında birleşmek gerektiği tartışılıyor. Böylesine can yakıcı taleplerin yüz binlerce işçi tarafından meydanlarda haykırılması elbette mümkün. Ancak 1 Mayıs’ı anlamına ve özüne yakışır bir şekilde kutlamak için işçi sınıfı mücadelesini sorumlulukla ele almak gerekiyor. Özenli, kararlı ve sabırlı bir çalışma tarzı ile hareket etmek gerekiyor. Alanlara daha fazla sayıda işçinin taşınması, taleplerin haykırılması ve sermaye sınıfının topyekûn saldırılarına karşı birlik ve dayanışma içerisinde mücadelenin yükseltilmesi gerekiyor. Alan tartışmaları, sendikaların işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda tutum almaması nedeniyle 1 Mayıs alanlarının güçsüzleştirilmesine geçit vermemek gerekiyor. Sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER bu bilinçle hareket ediyor ve 1 Mayıs’ın adına yakışır şekilde kutlanması için var gücüyle çalışıyor. Saldırıların böylesine arttığı zor bir dönemde hangi safta durulduğu çok daha büyük önem kazanıyor. İşçi sınıfının safında yer alanlar, sınıf mücadelesinin sorumluluğunu taşıyıp canla başla çalışırken, 1 Mayıs’a sahip çıkmak, sınıf kardeşliği ve mücadelesi bayrağı altında birleşmek gerekiyor. 2019 1 Mayıs’ında, bu bilinçle yer alacağız. Tüm karalamalara, aldatmalara ve 1 Mayıs’ın içini boşaltma girişimlerine karşı coşkuyla, umutla, kararlılıkla alanlara çıkacağız. 1 Mayıs’ımıza sahip çıkıp birlik, mücadele ve dayanışma içerisinde taleplerimizi haykıracağız.
Haydi, Dostlar 1 Mayıs’a!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Dersim’de faaliyet gösteren Peri Tekstil’de işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi, sendikalarının tanınması, baskı ve mobbinge son verilmesi ve işe geri dönme talebiyle 29 Temmuzda fabrika önünde eylem yaptı. Manisa’da bulunan İtalya merkezli Bitron...
- UİD-DER’li işçiler olarak, Digel Tekstil işçilerinin direnişinin 189’uncu gününde dayanışma ziyaretinde bulunduk. Sıcak çaylarımızı yudumlarken direnişçi kardeşlerimizle uzun uzun sohbet ettik.
- TPI Kompozit grevinde işçilerin talepleri yalnızca ekonomik taleplerle sınırlı değil. İşçiler aynı zamanda sendikal haklarına sahip çıkıyor, gelecekteki kuşaklara onurlu bir mücadele mirası bırakıyorlar.
- Nazilere ait bir toplama kampının gri ve soğuk duvarları arasındaki bahçede küçük bir çocuk, babasının “saklan” dediği paslı bir metal dolaba gizlenmiştir. Babanın adı Guido’dur ve günlerdir çocuğuna “her şey bir oyun” demiştir. Kampta yaşanan...
- İnsana, doğaya, bitkilere, hayvanlara değer vermeyen iktidarın ve onların vekillerinin onayıyla ve torba yasalarla bir avuç sermaye grubunun önündeki yasal engeller aşılırken insanlığın geleceği yok ediliyor.
- Kocaeli/Dilovası’nda bulunan Omsa Metal’de işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasının ardından Omsa Metal işvereni işten atma saldırısı başlattı. İşçiler...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu 28 Temmuzda gerçekleşti. Görüşme öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yapan KESK, kamu emekçilerinin...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 60 bin Filistinliyi katleden İsrail’in Gazze’de uyguladığı acımasız abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık yüzünden 83’ü çocuk olmak üzere...
- Banksy mahlaslı sanatçının “bomb love” isimli eseri, ilk olarak 2001 yılında Londra sokaklarından başlayarak dünyanın birçok yerinde duvarlara çizilmiştir. Eser oldukça sade ve detaydan uzak görünmesine rağmen taşıdığı mesaj oldukça derindir....
- “Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir...
- Kamu işçileri… Onlar hastanelerde, karayollarında, fabrikalarda, ulaşımda, savunma, enerji ve hizmet sektöründe, kısacası kamunun her alanındalar. Üretiyorlar, hayatı var ediyorlar. Fakat ev kiralarını ödeyemiyor, borçla yaşıyor, ihtiyaçlarını...
- Diyelim ki hayatınızda ilk kez bir koşu yarışmasına katılacaksınız ve yeterince idmanlı değilsiniz. İsteklisiniz, azimlisiniz ama diğer koşuculara göre hazırlığınız yetersiz ve deneyimli değilsiniz. Böyle bir yarışmada birinci olmamanız şaşırtıcı...
- Bir dünya devi olan Amazon’un işçileri en ağır koşullarda çalıştırılmaya devam ediyor. Amazon Tuzla Depo’da çalışan işçiler olarak bizler de ağır iş yüküne, mobbinge, işyeri içinde zor bölümlere sürülme gibi uygulamalara maruz kalıyoruz.