Buradasınız
Gebzeli İşçiler: 1 Mayıs’a Sahip Çıkıyoruz!
Gebze’den bir grup işçi

Tüm dünyada işçilerin aynı duygu ve heyecanla meydanlara çıktığı gündür 1 Mayıs. Dilleri, renkleri, inançları farklı milyonlarca işçi taleplerini haykırmak için çıkar meydanlara. Birleşen işçilerin gücünü gösterirler dosta düşmana. Tek ses olur sloganlarda, tek yürek olur meydanlarda. Sınıfımızın mücadele bayrağını daha yukarıya taşıdığı bu anlamlı gün yaklaşırken, yüreklerimizde taşıdığımız heyecan ve umutla canla başla sınıfımızın içinde çalışmaya devam ediyoruz. UİD-DER’li işçiler olarak 1 Mayıs’ımıza sahip çıkmaya, bu mücadele geleneğini işçilerin hafızasında diri tutmaya gayret ediyoruz. Evlerinde ziyaret ettiğimiz işçilerin 1 Mayıs’a dair duygu ve düşüncelerini sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
Bir metal işçisi: Çok uzun zamandır metal işçileri olarak grevlerimiz yasaklanıyor. Gerçek enflasyonun çok altında imzalanan sözleşmelerle çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Bir taraftan yüzlerce metal işçisi arkadaşımız kriz gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Aslında bizim 1 Mayıs’ta alanlarda olmamamız için ben hiçbir neden göremiyorum. Bu kadar haklarımızın pervasızca elimizden alınmaya çalışıldığı bir düzende sessiz kalmak çare olamaz. Hep birlikte “krizin faturasını ödemiyoruz” demek için, haklarımızı korumak için sesimizi yükseltmeliyiz. Buna her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var.
Bir metal işçisi ve eşi: Bizler alın teri dökerek emeğiyle geçinen insanlarız. Emeğimizden, ellerimizden başka sermayemiz yok bizim. Ama elimizden alınmasına ramak kaldı artık, en temel kazanılmış haklarımızın bile. Kıdem tazminatı bir işçinin iş güvencesidir. Emeğinin yıllar sonraki karşılığıdır. Her şeyden önce uğrunda mücadele edilerek elde edilmiş bir kazanımdır. Elimizden alınmasını seyredecek halimiz yok. Tam da bu yüzden çok önemli bu 1 Mayıs’ta meydanları doldurmak. Eşimin doğum günü aynı zamanda 1 Mayıs. Ama ben onun ve kızımın geleceği için işçi arkadaşlarımla birlikte alanda olacağım. (Eşi devam ediyor) Eşim bunları söyleyerek aslında bana en güzel hediyeyi verdi. Sömürüye, haksızlığa dur dediğimiz, mücadele ettiğimiz her gün biz işçilerin doğum günüdür bence. Gidelim hep birlikte, dolduralım alanları. Biz değil patronlar korksun bizden, örgütlü işçilerden.
Bir metal işçisi: Çocukluğumdan beri çalışıyorum. Gördüğüm bir şey varsa o da işçilerin birlik olduğunda kazanacağıdır. Bugün şartlarımız daha da kötüye gidiyorsa ve biz ses çıkarmıyorsak sorun bizdedir. Bizi kutuplaştırmalarına izin veriyoruz. Hâlbuki ayrışmaktan daha kolaydır bütün olmak. Bütün olmak güçlü olmak demektir. Onca işsizliğin, yoksulluğun, krizin, iş cinayetlerinin hesabını sorabilmektir güçlü olmak. Bu da ancak örgütlenirsek, bir araya gelirsek mümkündür. Önümüzdeki 1 Mayıs bunu başlatmak için bir fırsat. Ben yerimi alacağım hem de UİD-DER kortejinde. Bütün işçi kardeşlerimi de bekliyorum. Gelin hep birlikte gücümüzü büyütelim. Krizin faturasını ödemek istemediğimizi, kıdem tazminatımıza dokundurtmayacağımızı haykıralım meydanlarda.
Bir kadın metal işçisi: Onca zamandır hükümete oy verdim, yeri geldi işçi arkadaşlarımla kavga ettim. Hükümeti destekledim, laf söyletmedim. Ama zaman geçtikçe onlar haklı çıktı. Başımızdaki de patronlar ile birlik olup biz işçileri daha da çok sömürmek için elinden geleni yaptı. Yasaklar hep bize, özgürlükler patronlara. Açlık bize, zenginlik patronlara. Kriz bize, işsizlik bize, sefa sürmek patronlara. Ama bir değil, iki değil. Artık yalanlarına kanmıyoruz. Krizi bizim üstümüze yıkmaya çalışıyorlar. Patronların paçalarını kurtarıyorlar. Buna karşı sesini yükseltmek mücadele etmek de biz işçilere düşer. Bir yerden başlamak lazım. 1 Mayıs’ta tüm işçi ve emekçi kardeşlerimi alanlara davet ediyorum.
Genç bir kadın metal işçisi: 1 Mayıs’ın anlamını öğrendiğim zaman hem çok duygulanmıştım hem de gururlanmıştım. Her yıl mutlaka katılırım çünkü bu bizim bayramımız. Sahip çıkmamız gereken önemli bir kazanım. Tıpkı kıdem tazminatı gibi, tıpkı grev hakkı gibi. Özellikle biz genç işçiler olarak daha sıkı sarılmalıyız geçmişten bizlere miras bırakılanlara. Yaşatmalı ve aktarmalıyız. O yüzden 1 Mayıs geleneğini sürdürmek meydanlarda tek yürek olmak çok önemli. Hele de işçi sınıfının bu kadar sömürüldüğü, haksızlıklara maruz kaldığı, tepedeki tek adamın ağzından çıkanın yasa kabul edildiği bir dönemde çok daha önemli. Ben bu yüzden 1 Mayıs’ta kazanılmış haklarımıza dokunamayacaklarını göstermek için, birlik olmak için UİD-DER kortejinde yerimi alacağım. Yaşasın 1 Mayıs!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...