Buradasınız
“Vergiler Elden Alınsa, İsyan Çıkar”
İzmir’den emekli bir işçi

Yeni yıl daha gelmeden zamlar peş peşe dolu gibi yağdırıldı. Asgari ücretlinin, emeklinin alacağı maaş artışı daha cebine girmeden zamlarla çok daha fazlası geri alındı. Gözü sürekli işçinin, emekçinin cebinde olan sermayenin has temsilcisi AKP, son beş yılda patronlar için 8 kez vergi affı çıkarttı. Teşvikler, hibeler, İşsizlik Sigortası Fonunun yağmalanması, hepsi patronlar için. Az daha fırsat bulsalar, işçiyi, emekçiyi ücretsiz köle niyetine çalıştıracak, bu kan emici zebani düzeninin sahipleri. Doymayan bu iktidar, işçiden, emekliden aldığı doğrudan ve dolaylı vergileri daha da arttırdı.
Sohbet ettiğim emekli bir kadın işçi, “bizi iliğimize kadar sömüren devlet vergileri var, yakında soluduğumuz oksijen için bile ağzımıza sayaç takıp vergi alabilirler” diyerek vergi ve kesintileri şöyle sıraladı: “İlk aklıma gelenler, emlak, ÖTV, KDV, ÇTV, banka, sigorta, gümrük, gelir vergisi, hastanelerde muayene, ilaç, reçete, tıbbi cihaz alımında da para kesiliyor…”
Sigortasız çalıştırılan bir kadın işçi ise, “çalıştığım işyeri inşaat firması. Çalışan tek kadın benim. İşim yemek yapmak. Bulaşık, temizlik derken canım çıkıyor. Çalışanların çoğunun sigortası yapılmıyor. Sigortamın yapılmasını her istediğimde müdür patrona söylememi istiyor, patron ise ‘abla, belgen olması lazım’ diyerek beni sürekli oyalıyor. Yol parası dâhil verdikleri 2 bin 500 lira. İki araba değiştirerek işe gidiyorum. Elimde 2 bin lira bile kalmıyor. Sigorta paramı yiyorlar” diyerek durumunu anlattı.
Mahallede sohbet ettiğim genç birine ne iş yaptığını sordum. “Valla patron adına hırsızlık yapıyorum. Yani muhasebeciyim. Patron bir sürü işçi çalıştırıyor. Ama bir işçinin ödediği kadar bile vergi ödemiyor. Vergi olarak ödediğinin fazlasını geri alıyor. Önceden çalışanlardan alınan 14 kalem vergi vardı. Şimdi bu sayı 24’e çıktı. Çalışan birinin, çalıştığının yarısına yakını vergi olarak kesiliyor. Vergiler ücretleri çalışanlara verildikten sonra geri istense, isyan çıkar. Ama ne kadar kesinti yapıldığını bile kimse doğru dürüst bilmiyor. Ben muhasebeciyim. Asgari ücret alıyorum. Kendi maaşımdan yapılan kesintiyi kendim yatırıyorum SGK’ya” diye anlattı acı acı gülerek.
Belediyede çalışan bir işçi, “maaşlardan yapılan kesinti yüzde 15’ten başlıyor. İlerleyen aylarda yüzde 20-30’a kadar çıkıyor. Yıllık olarak hesaplandığında maaşlarımızın önemli bir kısmı vergi olarak kesiliyor. Bu kadar vergiyi kesiyorlar. Bir de harcadığımız her liranın en az yüzde 18’i vergi” diye kızarak anlatıyor.
Mahallenin berberi, “bu kadar vergi vicdansızlık, her şeyden vergi alınır mı? Doğalgaz yaptıracağım, bir sürü para veriyorum. Doğalgazı yaptırayım diye belediyenin bana yalvarması gerekiyor. Niye? Gaz kullanıp her ay para vereceğim için. Ama doğalgazı bağlatana kadar anamızı ağlatıyorlar. Bir de gelen faturanın içinde bir sürü vergi var. Mesela su ya su, Allah’ın suyunu bile parayla satıyorlar. Suyu herkesin evine kadar getirmesi gerekiyor, o kadar vergi alanların. Bu hiçbir vicdana sığmaz” diye tepki gösteriyor. Ardından Orhan Veli’nin “bedava yaşıyoruz” şiirini mırıldanıyor biri.
İşçiler olarak köle gibi çalıştırıldığımızın ve kaz gibi yolunduğumuzun farkında olsak da tek tek bir güç olma şansımız yok. Ancak örgütlü olduğumuzda bir güç haline gelebiliriz. İşte o zaman gözlerimiz onların görme dediğini görür. Örgütsüz olduğumuz sürece, kaplumbağa gibi bu kan emici düzeni, sırtımızdaki yükü görmeden taşıyacağız.
İşçi de Petrol Gibi Kaynak mı?
İrademiz Çiğnendi! Affetmiyoruz!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....