Buradasınız
Koronavirüs Bahanesiyle Sendikal Haklara Darbe!
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir genelgeyle İçişleri Bakanlığının koronavirüs önlemlerinin geçerli olduğu süre boyunca toplu iş sözleşmelerini durdurduğunu açıkladı. Bakanlık, salgın nedeniyle toplu görüşme, grev oylaması gibi faaliyetlerin yürütülemeyeceğini ileri sürerek işçilerin haklarını gasp etti.
Kanuna göre işçi sendikası, işyeri yetki belgesinin gelmesinden itibaren, 15 gün içinde işvereni toplu iş sözleşmesi görüşmesine çağırmalıdır. Takip eden 6 işgünü içinde toplantı yeri ve tarihi belirlenir. Çağrı tarihinden itibaren 30 gün içinde ilk toplantının yapılması, ilk toplantıdan itibaren 60 gün içinde toplu iş sözleşmesinin imzalanması gerekir. 60 gün sonunda anlaşma sağlanamazsa uyuşmazlık tutulur ve 6 işgünü içinde Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne ya da Bakanlığa bildirim yapılır. Bu tarihten itibaren arabulucu süreci başlar. 15 günlük sürede arabulucu aracılığıyla anlaşma sağlanamazsa düzenlenen tutanak taraflara tebliğ edilir. İşçi sendikası, tutanağın tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde greve çıkmak veya anlaşmak zorundadır. Bu sürelere uyulmadığı durumda işçi sendikasının o işyerinde yetkisi düşer.
İşçi sendikasının bir işyerinde yetki alabilmesi ve örgütlenebilmesi için sözü geçen kanuni süreler önemli olduğundan sendikalar koronavirüs salgını süresince bu sürelerin dondurulmasını istediler. Bazı işyerlerinin üretime ara vermesi, toplu sözleşme görüşmelerini, toplantıları ertelemesi üzerine Çalışma Bakanlığına başvuran sendikalar sürelerin hak kaybına yol açmayacak şekilde dondurulmasını, salgın süresince 60 günlük toplu sözleşme görüşme süresinin uzatılmasını talep ettiler. Ancak Bakanlık, sendikaların talebine kulak tıkadı ve üye olmak dışındaki sendikal faaliyetlerin tümünü belirsiz bir süre için durdurdu. Genelgeye göre Bakanlık, yetki tespiti, yetki belgesi verilmesi, arabulucu ataması, arabulucu uyuşmazlık tutanağının tebliği, grev oylaması gibi işlemleri yapmayacak. Bir işyerindeki işçilerin tamamı üye olsa dahi Bakanlık yetki tespiti yapmayacak, yetki belgesi vermeyecek. Arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamadıysa grev oylaması yapılamayacak, greve gidilemeyecek.
Bu kararla Bakanlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunuyla düzenlenen pek çok görev ve sorumluluğunu bir genelgeyle ve üstelik belirsiz bir süre için rafa kaldırmıştır. Virüs salgını bahanesiyle işçilerin sendikal örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakkını yok saymıştır. İşçilerin anayasal ve yasal haklarını kullanmalarının önüne geçmiştir. Koronavirüs salgını gerekçesiyle yargılama faaliyetlerindeki süreleri donduran siyasi iktidar toplu sözleşme sürelerini dondurmaktan ya da uzatmaktan kaçınmıştır. Çok açık ki işçi düşmanı siyasi iktidarın hedefinde koronavirüs değil bir kez daha işçilerin hakları vardır. Yaratılan korkunun nedeni virüsten korunmak değil, bu korku atmosferinden yararlanarak saldırıları hayata geçirmektir.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...