Buradasınız
Korkunun Panzehiri Örgütlü Mücadeledir
Esenyurt’tan bir emekçi
Koronavirüs salgını nedeniyle korku büyüyor çünkü insanlar egemenler tarafından bilinçli olarak korkutuluyor. İnsanların karşısına düşman diye bir grip virüsü çıkartılıyor, tehdit algısı sürekli büyütülerek körükleniyor ve bu da insanları fazlasıyla rahatsız ediyor. Bir süre sonra da bu korku paranoyaya dönüşüyor. Paranoya başlayınca sağduyu kaybolur ve mantık, düşünme, yerini şuursuzca davranışlara bırakır. Bu sayede de egemenler oyunlarını rahatlıkla hayata geçirebilirler.
Egemenlerin saldığı korku, bizim sağlığımızı düşünmelerinden ötürü değildir. Öyle olsaydı Covid-19’dan evvel hayatımızı tehdit eden pek çok konuda önlemler alınması gerekirdi. Kendi ülkemizden ve dünyadan verilecek o kadar çok örnek var ki. 2017 yılında sıtmadan 435 bin kişi öldüğünü Dünya Sağlık Örgütü açıkladı. Ortalama her iki dakikada bir çocuk önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktan yaşamını kaybetti. Dünya ölçeğinde yılda 500 bin kişi gribin neden olduğu komplikasyonlar sonucu ölmekte. DSÖ’nün 2018 yılı raporunda o yıl 9,6 milyon kişinin ölümünden kanser hastalığının sorumlu olduğu açıklanmıştı. Raporda 2040 yılına kadar yoksul ve orta gelişkinlikteki ülkelerde kanserden ölme oranının yüzde 81 artacağı ve bunun temel nedeninin alınması gereken önlemlerin alınmaması olduğu söyleniyor. Türkiye’de iş kazalarında ayda ortalama 150 işçi ölüyor. İSİG Meclisi raporuna göre 2019’da en az 1736 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun hazırladığı rapora göre, 2019 yılında 474 kadın öldürüldü. Bilim insanlarının söylediklerine göre İstanbul’u büyük ve şiddetli bir deprem bekliyor. En az 30 bin evin yıkılacağı, on binlerce insanın öleceği tahmin ediliyor. Bu ölümleri, felaketleri görmezden gelen egemenler, nedense şimdi bir anda korku iklimi yarattılar.
Bugün sadece koronavirüsü konuşuyoruz, ekonomik kriz, işsizlik, yükselen enflasyon, zamlar, vergiler, bunlarla ilgili tek bir kelime duymaz olduk televizyonda veya medyada. İşçiler korkuyor ve yönetenler bunu fırsata çevirmenin peşindeler. Ekonomi Bakanı Albayrak, “Türkiye’nin son 2 senede yaşadığı süreçlerden sonra son 2 çeyrektir pozitif ayrışıp ivmelenme noktasında, ekonomik büyüme ve toparlanma noktasında iyi bir performans yakaladığını” dile getirdi. Ancak virüsle birlikte dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir sürece girildiğini kaydeden Albayrak “suyun derinliğini hâlâ bilmiyoruz ama kısa süre içerisindeki etkilerine baktığımızda özellikle küresel ekonomiye, her ülke kendi ekonomisine etkilerine karşı benzer tedbirler alıyor” dedi. Bakana bakarsak dünyada ve özellikle Türkiye’de ekonomi gayet iyi gidiyordu, ama ne olduysa aniden koronavirüs çıkıp her şeyi mahvetti. Kapitalistler sokağa çıkma yasağıyla birlikte dünyada hakları için meydanları dolduran işçi sınıfının önünü kesmiş oldular. Bir kez daha kapitalistler sermayelerini korumak için birbirlerine kalkan oldular. İşçi sınıfını düşünmeyen egemenler, “kendinizi koruyun, evinizde kalın” diyerek korkuyu körüklemeye devam ediyorlar. Yönetenlerin yarattığı korkunun, kirli propagandanın panzehiri örgütlü olmaktır. Örgütlü olmak hayat kurtarır. Örgütlü insan korkularını yener.
Hayır mı Şer mi?
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...