Buradasınız
Krizin Faturasını Patronlara Ödettirelim
Tuzluçayır’dan bir sağlık işçisi
Ankaralı UİD-DER’liler olarak, 2 Kasım günü, “Krizin Faturası Patronlara” başlığıyla düzenlediğimiz semineri, 7 Şubattan beri grevde olan TEGA işçilerinin ve 25 Eylülde Ankara Üniversitesi’nde boykot başlatan TADAL işçilerinin de katılımıyla gerçekleştirdik.
Slaytlar eşliğinde hazırlanan sunum, işçi sınıfının büyük acılar çekmesine ve milyonlarca işçinin işten çıkartılmasına neden olan, işçileri bir tabak sıcak çorba için kuyruklarda beklemeye muhtaç eden 1929 krizinden çarpıcı biçimde bahsediyordu. Etkinliğimiz sayesinde işçi kardeşlerimiz, bugün yaşanan krizin geçmişte yaşanılan krizlerden çok daha büyük boyutları olduğunu ve kapitalistlerin akıl dışı sisteminin yol açtığı her krizin yeni savaşlara, işsizliğe, açlığa ve işçilerin ölümüne yol açtığını bir kez daha görmüş oldular. Etkinlik boyunca sınıf mücadelesi tarihinden de pek çok şey öğrenirken, işçi sınıfının şarkılarını, şiirlerini de hep bir ağızdan, tek bir yürek söyledik.
Etkinlikten sonra kurduğumuz “sınıf kürsüsü”nde de işçiler durumlarından ve mücadelelerinden bahsettiler. TEGA işçileri, 7 Şubatta greve başladıklarında grevin bu kadar uzun süreceğini düşünmediklerini söylediler. Bir grevin nasıl örgütlenmesi gerektiğini, yaşanılan sıkıntılarda doğru tutumun ne olduğunu ancak grev süresince öğrendiklerini ifade ettiler. Her şeyden önemlisi ancak işçiler bir arada olursa güçlü olduklarının altını çizdiler.
TADAL işçileri ise boykotlarının öğrencilerin onlara destek vermesi ile güçlendiğini, taleplerinin karşılanma sözünü aldıktan sonra boykotu bitirme kararı aldıklarını, fakat onlara verilen sözün tutulmadığını söylediler. Patronlara güven olmayacağını, bu durumdan yılmayıp daha güçlü çıktıklarını ve 3 Kasımda greve gideceklerini belirttiler.
TEGA ve TADAL işçileri ortak bir vurguda buluşuyorlardı; işçi dayanışmasının ve birliğinin önemi. Onlar yaşadıkları deneyimler ile bunun önemini kavradıklarını hissettiriyorlardı.
Bugün krizin faturası yine emekçilere çıkartılmak isteniyor. Patronlar bütün pişkinlikleriyle karşımıza geçip “zor durumdayız, bize destek verin, kemerlerinizi sıkın, gasp ettiğimiz haklarınıza sesinizi çıkarmayın, aç kalın” diyorlar. Oysa krizin sorumlusu biz değiliz. Sorumlusu patronlar sınıfı. O halde fatura doğru adresini bulmalı, krizin faturası patronlara kesmeliyiz. Ve bizler işçi sınıfına olan saldırıları ancak birlikte mücadele edersek yenebiliriz!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!
TADAL İşçileri ile Söyleşi
Kent Gıda Patronunun Yeni Oyunu
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
- Sınıf Penceresinden Gerçekleri Öğreniyoruz
- İşçi Sınıfının Çocukları UİD-DER’le Daha Mutlu!
Son Eklenenler
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...