Buradasınız
Bir Bağışıklık Hikâyesi
Fatih’ten bir sağlık işçisi

Bağışıklık sistemi, bir canlıyı hastalıklara karşı koruyan mekanizmadır. Sistem, canlı vücudunda virüslerden parazitlere vücuda giren veya vücutla temasta bulunan her yabancı maddeyi taramadan geçirir ve onları, canlının sağlıklı vücut hücrelerinden ve dokularından ayırt eder. Bağışıklığı sağlayan hücreler kanla taşınır. Kan, plazma adı verilen ve içinde alyuvar ve akyuvarların yüzdüğü proteinli, tuzlu sudan oluşur. Akyuvar hücreleri bağışıklık sisteminin en önemli hücreleridir. İnsan vücuduna giren virüs ya da yabancı ve zararlı etkenlere karşı savaşırlar. Bağışıklık sistemi hücreleri arasında haberleşme vardır ve her hücre üstüne düşen görevi yerine getirir. Kimileri sadece tanıma, kimileri bunu diğerine iletme, kimileri savaşma, kimileri savaş için gerekli malzemeleri temin etme kimileriyse bir dahaki karşılaşma anı için hafızalarına atma görevini üstlenir. Canlıların bağışıklık sistemi zamanla yeni düşmanlara karşı savaşmayı da öğrendi.
Bu dengede değişmeyen tek şey, hücreler arasındaki örgütlenme, iş bölümü ve ortak amaçtır. Ortak amaç bu savaşı kazanıp sağlıkla yaşamaya devam etmektir. Bu denge bozulduğunda, hücrelerden herhangi biri mutasyona uğradığında ve işlevini yapamaz hale geldiğinde sistem baştan sona çöker. Hatta AIDS (HIV virüsü) hastalığı bu şekilde etki gösterir. Vücutta kanser hücresi belirdiğinde o hücre tanınıp savaşılamazsa tüm vücuda yayılır ve ölümcül olur. Bu hücrelerin arasında bir tür var ki ayrı bir öneme sahip: Bellek hücreleri! İnsanın bağışıklığını sağlayan bu hücreler tekrar aynı tehlikeyle karşılaşıldığında hızlı bir şekilde tepki verilmesinde en önemli hücrelerdir.
Şimdi dönüp yukarıdaki hikâyeye başka bir gözle bakalım kardeşler. Bizim kendi vücut hücrelerimizden öğrenecek ne kadar çok şeyimiz var. Tıpkı bağışıklık sistemimizin işleyişi gibi örgütlü olmak, düşmanımızı tanımak ve öğrendiklerimizi unutmamak hayat kurtarır. Hepimiz UİD-DER çatısı altında aslında ne kadar benzer şekilde mücadele ediyoruz değil mi? Bulunduğumuz her alanda, evimizde, işimizde örgütlü olmanın bilinciyle hareket ediyoruz. Çünkü düşmanımız kapitalizm ve onu yıkmanın yolunun da en küçük hücrelerimize kadar örgütlenmekten, mücadele etmekten geçtiğini iyi biliyoruz. Dönüp bellek hücrelerimize soralım, biz bu kapitalizm virüsüyle daha önce karşılaşmadık mı? Karşılaşmak bir yana yaşattığı en derin yıkımlarla mücadele etmedik mi? Biz işçi sınıfının bellek hücrelerinde kapitalizmin insanlığın faydasına hiçbir şey yapmayacağı yazılı. Bağışıklık sistemimiz gibi kapitalizmi tanımak, bilmek, örgütlü ve kararlı bir şekilde ona karşı mücadele etmemiz gerekiyor.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...