Buradasınız
İşsizlik Oranları Düştü: Ne Sihirdir Ne Keramet Büyük Yalan Marifet!

Türkiye İstatistik Kurumu Nisan ayına ait işgücü istatistiklerini açıkladı. Rakamların bolluğuna rağmen dikkatle okunması gereken TÜİK raporu şöyle diyor: “Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, Nisanda geçen yılın aynı ayına göre 427 bin kişi azalarak 3 milyon 775 bin kişiye geriledi. Aynı dönemde işsizlik oranı 0,2 puan düşerek yüzde 12,8 oldu. İşsizlik oranı bir önceki aya göre ise yüzde 0,4 geriledi. İstihdam edilenlerin sayısı Nisanda geçen yılın aynı ayına göre 2 milyon 585 bin kişi azaldı ve 25 milyon 614 bin kişiye düştü. İstihdam oranı da 4,9 puan azalarak yüzde 41,1 olarak gerçekleşti. İşgücü Nisanda geçen yılın aynı ayına göre 3 milyon 13 bin kişi azalarak 29 milyon 388 bin kişi, işgücüne katılma oranı da 5,7 puanlık azalış ile yüzde 47,2 oldu.”
Anlamayı kolaylaştırmak için durumu maddeler halinde özetleyelim:
- Nisan 2020 itibariyle Türkiye’de çalışabilir durumda olan yani gerçekte “işgücü” olan insan sayısı: 62,3 milyon.
- 62,3 milyon insan içinde, daraltılmış tanımla işgücü olarak tabir edilen çalışan, düzensiz çalışan ya da çalışmak için resmi kanallardan iş aradığı tespit edilen insanların sayısı: 29,4 milyon.
- Daraltılmış tanımıyla işgücünün içinde “istihdam” olarak tabir edilen, düzenli ya da düzensiz çalışan insanların sayısı: 25,6 milyon.
Yukarıdaki rakamlara göre TÜİK, her zaman yaptığı gibi;
- 29,4 milyondan 25,6 milyonu çıkarıyor. İşsiz sayısının 3 milyon 775 bin, işsizlik oranının da yüzde 12,8 olduğunu iddia ediyor.
Ancak TÜİK, bu aldatmacaların dışında insan aklını zorlayan aldatmacalara da başvuruyor. Türkiye’de çalışabilir nüfus, son bir yılda 61 milyon 261 binden 62 milyon 320 bine çıkmışken ve aktif işgücü 32 milyon 401 binden 29 milyon 388 bine düşmüşken işsizliğin azaldığını iddia ediyor! O halde soralım:
- TÜİK 2019 Nisan ayına göre 2020 Nisan ayında işgücüne katılanların sayısının 3 milyon 13 bin kişi azaldığını söylüyor. Bu insanlar nasıl oluyor da işsizlik rakamlarının ve oranlarının dışında sayılıyor? İşsizlik oranlarına eklenmemelerinin nedeni iş aramamalarıysa bu, işsizlik arttığı için iş bulmaktan ümitlerini kesmiş olmaları değil midir?
- Öte yandan bu yılın Şubat ayında 26 milyon 753 bin olan toplam istihdam, (yani toplam çalışanların sayısı) Mart ayında 26 milyon 133 bine, Nisan ayında ise 25 milyon 614 bine gerilemiş durumda. Buna göre, son iki ayda hiç yeni işe giren olmadığı kabul edilse bile salgın sürecinde işini kaybedenlerin sayısının 1 milyon 139 bine ulaştığı anlaşılıyor. Bu rakamlar ortadayken işsizlik nasıl azalıyor?
- 17 Nisanda koronavirüs nedeniyle işten atmalar sözde yasaklandı. İşçi çıkaran işverene bir aylık brüt asgari ücret tutarında ceza verileceği duyuruldu. İşverenlere tek taraflı ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneğine başvurma hakkı verildi. Buna rağmen işten çıkarma yasağının devam ettiği Mayıs ayında işsizlik sigortası almak için başvuran işçilerin sayısı 102 bini buldu. Mayısta durum buyken, hemen bir önceki ayda, koronavirüs örtüsü altına gizlenen kriz nedeniyle toplu işten atmalar arka arkaya gelirken, işten çıkarma haberleri gazete sütunlarını kaplarken işsizliğin düşmüş olması nasıl mümkün oluyor?
Hatırlanacak olursa 10 Haziranda Mart ayına ilişkin işsizlik rakamları açıklanmış ve her nasıl olmuşsa bir önceki yılın Mart ayına göre işsiz sayısının %0,9 oranında düştüğü yani 573 bin kişi azaldığı öne sürülmüştü. Yine her nasıl olmuşsa bu azalma
- Çalışabilir nüfus artmasına
- Bir önceki yılın Mart ayına göre istihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 622 bin kişi azalmasına,
- İşgücüne katılım 2 milyon 235 kişi azalmasına,
- İşgücüne katılma oranı ise 4 buçuk puan azalarak %48,4’e düşmesine rağmen olmuştu.
Yani TÜİK’e göre işler Mart ayında da Nisan ayında da iyi gitti! Ancak bizler rakamların büyük yalanlar söyleme marifetiyle çarpıtıldığını çok iyi biliyoruz. İşçi ve emekçi ailelerde işini kaybedenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Dahası istihdam rakamları içinde gösterilen, ücretsiz izin maaşı adı altında ayda 1077 liraya mahkûm edilen 1 milyon 200 bin insan gerçekte işsizdir. Kısa çalışma ödeneğine mahkûm edilen yaklaşık 3 buçuk milyon insanın ise kaçının işine geri dönebileceği belirsizdir. İşçileri aldatmak, hedef şaşırtmak için yalan söyleyenlerin, pembe tablolar çizenlerin istatistiklerine değil kendi gerçeğimize bakmalı ve tutumumuzu ona göre belirlemeliyiz. İşsizlik, yoksulluk üreten, yalanlarla ve baskılarla ayakta duran sömürü düzeninin karşısında yer almalıyız!
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
Son Eklenenler
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...