Buradasınız
Lübnan’da Kriz Büyüyor, Açlık Yaygınlaşıyor!

Lübnanlı işçi ve emekçiler 2019’un son günlerinde sokaklara dökülmüş, zamlara, hayat pahalılığına, yolsuzluklara, aşırı vergilere duydukları öfkeyi ortaya koymuşlardı. Hükümet eylemleri polis ve asker baskısıyla bastırmayı denemiş ama başarılı olamamıştı. Eylemler haftalarca sürmüştü. Bir müddet sonra koronavirüs korkutmacası ile insanlar evlerine hapsedilmiş ancak koronavirüs yasakları döneminde bile Lübnanlı işçi ve emekçiler zaman zaman eylemler gerçekleştirmişlerdi. Bugün Lübnanlı emekçiler yine meydanlardalar ve yine açlığa, işsizliğe mahkûm edilmelerine, yolsuzluklara, insanlara acı veren kapitalist sistemi korumaya çalışan egemenlere öfkelerini dile getiriyorlar.
Koronavirüs perdesi ile örtülmeye çalışılan ekonomik kriz Lübnan’ı ağır biçimde etkiliyor. Resmi işsizlik oranları bile %40’lara yaklaşıyor. Lübnan lirası her geçen gün daha fazla değer kaybediyor. 1991’den bu yana 1500 Lübnan lirasına karşılık gelen 1 dolar bugün 10 bin Lübnan lirasına karşılık geliyor. Asgari ücret 100 doların altına düşmüş durumda. İnsanlar en temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamaz, bebeklerine mama, bez alamaz hale geldiler. Son iki haftada tavuk ve etin fiyatı astronomik düzeyde zamlanırken insanlar ekmek yapacak un bile bulamıyorlar. Bir parça ekmek ve yiyecek için evlerinin eşyalarını satmaya çalışıyorlar. Artık bomboş olan market reyonlarında fiyat etiketleri durmadan yükseliyor. Geçtiğimiz hafta 48 saat içinde 4 kişi intihar etti. Bu insanlar geride işsiz ve aç kaldıkları için ölümü tek çare olarak gördüklerini dile getiren notlar bıraktılar. Yetkililer yüzsüzce intiharların işsizlik ve açlıkla ilgisi olmadığını, intihar oranları bakımından Lübnan’ın diğer ülkelere göre çok iyi durumda olduğunu söyleyedursun “açız” çığlıkları yükselmeye devam ediyor. Yoksul insanlar bomboş buzdolapları önünde resim çektirip sosyal medyada paylaşarak hem tepkilerini hem de açlığın ne kadar yaygınlaştığını ortaya koyuyor. İntihar eden insanların cenazelerinde kalabalıklar toplanıyor, “intihar etmedi, aç ve işsiz bırakılarak katledildi” dövizleri taşınıyor.
İşçi ve emekçiler açlıkla boğuşurken hükümet IMF’den alınacak milyar dolarlarla sermaye sınıfını kurtarmaya çalışıyor. Hangi mezhepten ve partiden olursa olsun tüm yöneticiler yolsuzluklara ve ceplerini şişirmeye devam ediyorlar. Lübnanlı egemenler turizmi canlandırarak, dış borç alarak ekonomiyi ayağa dikecekleri umudunu pompalamaya çalışıyorlar. Ancak koronavirüs salgını turizme darbe vurmuşken Fransa ve diğer AB ülkeleri ile Körfez ülkeleri krizi gerekçe göstererek Lübnan’a yardım yapma konusunda isteksiz davranıyorlar. Ekonomistlerse piyasaya dolar sürmenin işe yaramadığını, kriz nedeniyle piyasaya sürülen paranın bir çırpıda yutulup kaybolduğunu söyleyerek “bu defa çok ileri gittik” diyorlar.
Lübnanlı işçi ve emekçiler mezheplere dayalı yönetimin değişmesini, yolsuzluklara son verilmesini, demokratik haklarının tanınmasını, açlık ve işsizliğin önüne geçilmesini istiyorlar. “Artık gerçekten hesaplaşma zamanı” diyorlar.
- Nepal’de İşçiler ve Gençler İsyanda
- Amerika’da Emekçilerin Baskılara Karşı Mücadelesi Devam Ediyor
- İngiltere’de Savaşa ve Baskı Dalgasına Karşı Mücadele de Büyüyor!
- Endonezya’da Kitlesel Eylemler Devam Ediyor!
- ABD’de Trump’a ve Milyarderlere Karşı Öfke Büyüyor
- Afganistan’da Deprem Meydana Geldi, Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor!
- İsrail’de Yüz Binler Haykırdı: Savaşı Durdurun!
- ABD’li Emekçiler Filistin Halkının Yanında!
- Sırbistan’da Öğrenciler Hesap Sormaya Devam Ediyor!
- Dünya İşçi Sınıfı Filistin Halkının Yanında, Emperyalist Savaşın Karşısında!
- İşçiler Kemer Sıkma Politikalarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkı için 30. Kez Meydanlarda!
- Dünya Meydanlarında “Gazze’yi Aç Bırakmaya Son Verin!” Eylemleri
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkıyla Dayanışmaya, Protesto Hakkına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”