Buradasınız
Kemal Türkler’i Unutmadık, Unutturmayacağız!
Gebze’den bir grup işçi
Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980’de sermayenin tetikçileri tarafından işçi sınıfından koparıldı. 54 yıllık ömrüne onlarca grev, direniş, hak arama mücadelesi sığdırdı. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir rol oynadı. Yaşamı boyunca doğrunun, haklının, ezilenin yanında oldu. DİSK’in unutulmaz önderi Kemal Türkler, Türk-İş’in devlet güdümlü sendikal çizgisini “Türk-İş’in partiler üstü politikası, iktidara gelen partilere tümüyle uyduluktan başka bir şey değildir” sözleriyle eleştiriyordu. Türk-İş’in uzlaşmacı sendikacılık anlayışının tam karşısında durarak mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını kendisine ve DİSK’e ilke edinmişti.
1963 yılında 170 Kavel işçisine Maden-İş Sendikasının genel başkanı olarak öncülük etti. Yasada var olan ama uygulanmayan grev hakkının fiili olarak hayata geçirilmesi 170 Kavel işçisinin ve Kemal Türkler’in kararlı duruşuyla gerçekleşti. 1967 yılında Türk-İş’in uzlaşmacı sendikacılık anlayışına karşı DİSK’in kurulmasında önemli bir rol oynayan Kemal Türkler, DİSK’in kapılarını mücadeleci, devrimci işçilere açtı ve mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını benimseyen DİSK işçiler için çekim merkezi haline geldi. “DİSK’in gücü, DİSK’e bağlı işçilerin bilincidir. DİSK’in kasasına, işçi parası dışında hiçbir para girmeyecektir” dedi Kemal Türkler. MESS’e karşı yürütülen uzun grevlerde, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinde, toplu sözleşmelerde işçiler sendikaları DİSK’e, sendikaları da üyelerine sonuna kadar sahip çıktı. Kemal Türkler’in de dediği gibi DİSK gücünü işçilerden alıyordu. Dayanışma ruhu en ufak bir hak arama mücadelesinde kendini gösteriyordu. Uzun grevler, direnişler dayanışma ruhuyla kararlı bir şekilde yol alıyor ve pek çok kazanım elde ediliyordu.
DİSK yasaklara, baskılara, yürütülen emperyalist savaşlara da sessiz kalmıyor tepkisini ortaya koyuyordu. 1976 yılında temel hak ve özgürlükleri yok etmek, baskı ve yasakları devreye sokmak için çıkarılmak istenen DGM yasasına DİSK “hayır” dedi ve binlerce işçi DİSK’in öncülüğünde iş bırakarak bu yasaya karşı mücadele etti. ABD’nin Vietnam’da yürüttüğü emperyalist savaşa karşı da DİSK adına Kemal Türkler, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi Başkanı’na yazdığı bir mektupla şöyle diyordu: “Bugün dünya kamuoyu biliyor ki Amerika Vietnam’da emperyalist amaçlarını gerçekleştirmek için mazlum Vietnam halkını kurşunluyor. Başkanlığını yaptığınız Russel Mahkemesi bu vahşeti dünya kamuoyu önünde yargılamak gibi önemli bir görevi üstlenmiş bulunuyor. Biz Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak ve bağımsızlığın, özgürlüğün milletler için vazgeçilmez bir hak olduğuna inanarak sizi bütün kalbimizle destekliyor, başarılar diliyoruz.”
Kemal Türkler ve yol arkadaşlarının öncülüğünde DİSK büyüyor Türkiye işçi sınıfı da güç kazanıyordu. İşçi sınıfının örgütlü gücünden korkan sermaye sınıfı bunun önüne geçmek için kolları sıvamıştı. 22 Temmuzda sermayenin tetikçileri iş başındaydı. Kemal Türkler’in eşi, işçi sınıfının Sebahat ablası Sebahat Türkler, Kemal Türkler’in cenaze töreninde “işçi sınıfı seni unutmayacak, senin yolundan yürüyecek Kemal” diye haykırıyordu. Aradan 40 yıl geçti ve Sebahat ablanın da dediği gibi bizler Kemal Türkler’i unutmadık, unutturmayacağız! Bizler Kemal Türkler’in ve birlikte mücadele ettiği yol arkadaşlarının, bizlere miras bıraktığı sınıf sendikacılığı anlayışına sahip çıkıyoruz, bu anlayışı yaşatıyoruz ve bizden sonraki nesillere de aktarmayı kendimize görev biliyoruz. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde çok önemli bir rolü olan Kemal Türkler’i ölümünün 40.yılında saygıyla anıyoruz.
Su Uyur Düşman Uyumaz
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...