Buradasınız
Kapitalizmde Bitmeyen Umut Yolculukları
Ankara’dan bir işçi-öğrenci

Geçtiğimiz günlerde Van gölünde yaklaşık 100 göçmeni taşıyan bir tekne battı. Şimdiye kadar aralarında çocukların da olduğu 60 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Yine bir umut yolculuğu! Kim bilir ne umutları vardı yarınlara dair. Başlarını sokabilecekleri bir ev, kazancıyla karınlarını doyurabilecekleri bir iş… Ama ne bir evleri oldu ne de bir işleri. Bu onların umut değil son yolculuğu olmuştu. İran üzerinden zorlu yolları aşarak Türkiye’ye gelen on binlerce göçmen bulunuyor. Birçoğu yolun yarısında çığ altında kalıyor, o sarp kayalıkları aşmaya çalışırken yaşamlarını yitiriyorlar. İçlerinden “şanslı” olanları ise sınırı aşıp gittikleri yerlerde kölece koşullarda çalıştırılıyorlar.
İşçi ve emekçileri kapitalist sistemin yarattığı yoksulluk, işsizlik, doğa tahribatları ve emperyalist savaşlar göçe zorlar. İşçilerin payına bu felâketler düşerken patronlar sınıfı daha da zenginleşir. Son yıllarda sayıları gittikçe artan göçmen işçilere ve mültecilere uygulanan baskılar, burjuvazinin dünya işçi sınıfına yönelik saldırılarının bir parçasıdır. Her zaman büyük sorunlarla boğuşmak zorunda kalan göçmen işçiler için, kapitalizmin kriz yılları, koşulların daha da ağırlaştığı dönemlerdir. Çünkü krizin faturasını işçi sınıfının sırtına yıkmaya çalışan kapitalistlerin, ilk saldırdıkları kesimlerin başında göçmen işçiler gelmektedir. Diğer işçilerin milliyetçilik duygularını kabartarak göçmen işçilere karşı ırkçı bir tavır almalarını sağlıyorlar. Göçmen işçilere yönelik ırkçı söylemler ve saldırılar gün geçtikçe artıyor. Burjuvazi, göçmen işçileri işçilerin mücadelelerini kırmak için bir araç olarak kullanıyor. Bu yüzden de, başta göç alan ülkelerin işçi sınıfları olmak üzere, tüm dünya işçi sınıfının, bu saldırılara ve göçmen işçilere uygulanan ırkçı politikalara karşı mücadele etmesi gerekiyor.
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
- Suriyeli Bir Emekçinin Düşünceleri
- Umut Yolculuğu
- Ne Kadar da Misafirperverlermiş!
- Kapitalizmde Bitmeyen Umut Yolculukları
- Göçmen İşçilerin Umut Teknesi
- Bu Zehri İçmeyelim!
Son Eklenenler
- Kapitalizmin dünyanın her yerinde insanlığa cehennemi yaşattığı bir dönemden geçiyoruz. Büyüyen sorunlar karşısında kaçınılmaz olarak mücadele de büyüyor. Fransa’dan İran’a, İngiltere’den Peru’ya dünyanın her yerinde büyük protestolardan grev ve...
- Toplumun geniş kesimlerinin duyduğu hoşnutsuzluğun, öfkenin ve değişim isteğinin farkında olmamak mümkün değil. Değişim isteği özellikle gençlerde ve kadınlarda kendini dışa vuruyor. Özgürlüklerimizin kısıtlanmasına, horlanmaya, aşağılanmaya, yok...
- Türkiye’de gidişattan hoşnut olmayanların, o veya bu konuda değişim isteyenlerin sayısıyla son seçimde mevcut iktidara ve Erdoğan’a oy vermeyenlerin sayısı eşit değil. Şöyle ki; toplumun ekseriyeti yaşamın her alanına damgasını vuran krizlerden,...
- Rosa Luxemburg, yaşamını işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesine adamış cesur bir kadın ve işçi sınıfımızın sosyalist önderlerinden biri. Bu nedenle UİD-DER’in bizleri Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyunuyla buluşturacağını duyunca çok...
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...