Buradasınız
Covid-19 Sağlık Çalışanları İçin Meslek Hastalığı Sayıldı mı?

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 17 Aralıkta İl Sağlık Müdürlüklerine “Covid-19 Nedeniyle Vazife Malullüğü” konulu bir genelge gönderildi. Genelgenin “Bakanlık Covid-19’u meslek hastalığı olarak kabul etti” şeklinde servis edilmesinin etkisiyle kamuoyunda büyük oranda böyle bir algı oluştu. Sağlık emek ve meslek örgütleri yaptıkları açıklamalarla oluşan algının hatalı olduğuna dikkat çekti, sağlık çalışanlarının taleplerini hatırlattı.
Sağlık Bakanlığının genelgesinde şu ifadeler yer alıyor: “Sağlık çalışanlarından görevlerini yapmakta iken, görevlerinin çeşitli sebep ve tesiri ile Covid-19 tanısı ile tedavi alıp tedavi sonucu SGK Sağlık Kurulunca ‘malul’ olduğuna karar verilenler ile hayatını kaybedenlerin kendilerinin veya yakınlarının başvurularına istinaden 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 14’üncü ve 47’nci maddelerine göre ‘meslek hastalığı’ veya ‘vazife malullüğü’ hükümlerinden yararlandırılmaları söz konusu olabilecektir.” Ancak bu haklardan yararlanabilmek için illiyet (nedensellik) bağının kurulması şartının arandığı da hatırlatılıyor.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi emek ve meslek örgütlerinin çabaları ve mücadelesiyle oluşan kamuoyu baskısı sonucu Sağlık Bakanlığının böyle bir genelge yayınlamak zorunda kaldığı açıktır. Ancak TTB yayınlanan genelgenin sağlık emekçilerinin taleplerini tam olarak karşılamadığını dile getiriyor. TTB'nin twitter hesabından açıklama yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı genelgeye ilişkin şunları söyledi: “Burada söz konusu olan doğrudan, hiçbir illiyet bağı aranmadan sağlık çalışanlarına vazife malullüğü ya da meslek hastalığının değerlendirilmesi olmalı. Dünyada da ülkelerin büyük çoğunluğunda bu uygulama yerleşmiş durumda. Türkiye’de SGK’ya bırakılmış, bir ispat yükünü sağlık çalışanına yükleyen bir yaklaşım var.”
Sağlık çalışanlarının işi ve mesleği gereği Covid-19 ile yoğun ilişkisi olduğu su götürmez bir gerçek. Sağlık işçileri 10 kat daha fazla enfekte oluyor. Bugüne kadar koronavirüse yakalanan sağlıkçı sayısı 120 bini buldu. Tablo ortadayken ayrıca bir illiyet bağının sorgulanmasının sebebi nedir? Covid-19 geçiren sağlık emekçilerinin kayıtları, Halk Sağlığı Yönetim Sistemi’nde (HSYS) bakanlık tarafından tek tek tutuluyor. Neden bu kayıtlar illiyet bağı olarak kabul edilip SGK’ya otomatik olarak iletilmiyor da sağlık çalışanından hastalığı nerede, ne zaman, nasıl kaptığını ispat etmesi isteniyor? Bu şekilde insanlar hayli uzun soluklu ve büyük oranda olumsuz sonuçlanacak bir hukuki sürece mahkûm edilmiş oluyorlar.
“Oyalama değil yasa istiyoruz” diyen TTB’nin talepleri şunlar:
- Yasa tüm sağlık çalışanlarını kapsamalı!
- HSYS kayıtları illiyet bağı kabul edilsin!
- Tüm çalışanlar için eşit SGK kapsamı olsun!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- DİSK/Enerji-Sen’in örgütlü olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi olan İSPER AŞ’de çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri toplu iş sözleşmesi sürecinde dayatılan sefalet zammına karşı 28 Şubatta İstanbul genelinde eylem yaptı. İzmir Torbalı’da...
- İzmir Pınarbaşı’nda Sunel tütün fabrikasında grevde olan işçileri ziyaret ettim. Tekgıda-İş Sendikası İzmir 7 No’lu Şube üyesi grevci işçiler, ücretlerine zam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep ediyorlar.
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen iki yılda depremzedelerin yaraları sarılmadı. Devlet yetkileri hiçbir sorumluluk almadıkları gibi emekçilerin acılarına yeni acılar eklemeye devam ediyorlar. Mesela depremin ikinci yıldönümünde Adıyaman’da “...
- İzmir’in Bornova ilçesinde faaliyet gösteren, Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine yaklaşık 600 işçi 27 Şubatta greve çıktı.
- Dayanışma ve mücadele günümüz 8 Mart’ı karşılamaya hazırlanıyoruz. Sorunlarımızın büyüdüğü, kendimiz ve evlatlarımız için kaygılarımızın derinleştiği böyle bir dönemde 8 Mart’ın bizim için anlamı daha derin, önemi daha büyük. Çünkü 8 Mart,...
- İşçi sınıfının sömürüye karşı mücadelesinin güçlenmesi, işçilerin sınıf bilincinin güçlenmesiyle mümkün olur. Sınıf bilincinin güçlenmesiyse, işçilerin sınıflarını, sınıflarının tarihini, mücadele deneyimlerini ve yöntemlerini bilmesiyle mümkün olur...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...