Buradasınız
Gençlik, Kariyer ve Geleceği Yakalamak!
Gebze’den metal işçisi bir kadın
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçtiğimiz günlerde, Güldür Güldür adlı programda “Gençlerle Kariyer Günleri” adlı bir skeç yayınlandı. Skeçte, kendi başarı hikâyesini anlatan ünlü ve zengin bir adam, durmadan gençlere girişimci ruhu ve kendi işini kurmayı anlatıyordu. Robotik teknolojiden, bilgisayar yazılım kodlarından dem vuran bu adam, gençlerin gerçek yaşamlarındaki engelleri sürekli hatırlatmaları üzerine, onları kafaları karışık olmakla ve kendilerine bahane yaratmakla suçladı. Böylece aslında bize gerçek yaşamda bu söylemlerin kimler tarafından ve ne sebeple kullanıldığına dair bir kez daha fikir vermiş oldu.
Öyle ya, teknolojinin uzaya gitmeyi mümkün kıldığı bu yüzyılda, ne engel olabilir ki biz gençlere? Kendi işimizi de kurarız, istediğimiz mesleği de seçeriz, yurt dışında da okuruz. Kariyerimiz adına her türlü imkâna sahibiz her birimiz! Bütün bunlar gerçeklerin farkında olan insanlara ne kadar da hayalî geliyor, öyle değil mi? Bütün bunları yapabilmek için öncelikle ayrıcalıklı bir sınıfın mensubu olmak gerektiği hemen hissediliyor. Yoksa biz gençler algıda mı seçiciyiz gerçekten?
Bireysel başarı hikâyelerini köpürterek gençlerin gözlerini kamaştıranlar, başarılı olmak için durmadan çok çalışmaktan, rekabetten bahsediyorlar. Bireyciliği ve bencilliği ön plana çıkartıp geride kalan tüm insani değerleri yok saymamızı telkin ediyorlar. Çok çalışmak demişken, bunun da içini iyice ve gerçekçi doldurmak gerekiyor. İşçi sınıfının gençleri zaten daha ilkokul sıralarında başlıyorlar çok çalışmaya. Dersler, sınavlar, okul sonrası kurslar, simit satmaktan ayakkabı boyacılığına türlü işler… Nihayetinde eşitsiz başladıkları bir yarış bu. Bırakın girişimci ruhu, bir yandan okuyan bir yandan da okul masrafları için çalışan gençlerimiz bir süre sonra ruh gibi dolanıyorlar etrafta. Aileler de giriyor işin içine ve asıl o zaman başlıyor serüven. Çocuğuna iyi bir gelecek sağlamaya çalışan aileler olanca güçleriyle çırpınıyorlar. Gençlere hayallerini bir kenara bırakıp işsiz kalmayacakları bir okulda okumalarını söylüyorlar. Çünkü bir an önce okulunu bitirip kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor gençlerimizin. Peki ya işsizlik kırbacı? Nereden bakarsanız bakın, büyük bir bunalım ve çaresizliğin içine hapsoluyoruz.
O zaman durup bir düşünmek gerekiyor. Kimiz biz? Bizim hikâyemiz ne? Hayallerimizi gerçekleştirmemize engel olan kapitalist düzende, gücümüz yeter mi tek başımıza kurtulmaya? Nasıl ki bu sorunları yaşayan tek tek kişiler değilse, bu sorunların çözümü de bireylerin tek tek kurtuluşu ile çözüme kavuşamaz. Eksik olan şey gelecekte değil dünde saklı. Sınıf geçmişini ve kimliğini bilmeyen insanlar eninde sonunda kapitalizmin oyunlarının pençesinde kıvranmaktan kurtulamazlar. Genci, yaşlısı, işçisi, öğrencisi bu hepimiz için böyledir. Bu hastalıktan sınıfını ve safını bilenler, neye karşı, hangi safta ve nasıl mücadele etmesi gerektiğini kavrayan insanlar kurtulabilirler ancak. Son günlerin popüler sloganı “geleceği yakala” diye tekrarlanıyor her yerde. Evet, geleceği yakalamak gerekli. Ama yakalamak yetmez, onu şekillendirmek ve değiştirmek de gerekir. Bunu da ancak geçmişin bilgisine sahip, sınıf mirasını korumayı bilen nesiller başarabilir.
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...