Buradasınız
“Sağlıkta Devrim” Devam Ediyor: 52 İlaç Geri Ödeme Listesinden Çıkarıldı
Sosyal Güvenlik Kurumu, 8 Eylül tarihli Resmî Gazetede yayınlanan kararla 52 ilacı bedeli ödenecek ilaçlar listesinden çıkardı. Reçetesine geri ödeme listesinden çıkartılan bu ilaçlardan herhangi biri yazılanlar artık ilaç bedelinin tamamını cepten ödemek zorunda. Sağlık Bakanlığı reçetedeki ilaçların %10’a kadar daha yüksek fiyatlı olan muadilleri yani eşdeğerleri için geri ödeme yaparken bu oranı %5’e çekti. Böylelikle eşdeğer ilaçları aldığımızda cepten %5 daha fazla ödeyeceğiz. Eşdeğer ilaç sınıfına dâhil edilmemiş olsa bile tedavide kullanılan birbirine benzer ilaçlar “terapötik referans grubu” içine alınarak kutu adedi sınırlamasına gidilecek.
“Sağlık alanında destan yazdık, devrim yaptık”, “dünya bize gıpta ile bakıyor” gibi şişirilmiş, soyut, gerçeklikle bağı olmayan laflar söyleyen siyasi iktidar, gerçekte sağlık alanında tam bir ticarileşmeyi, insan sağlığı yerine sermayenin çıkarını önceleyen uygulamaları hayata geçirmektedir. Sağlıkta devrim yaptıklarını böbürlenerek anlatanların devrimden anladıkları; hastaların sağlık hizmetine ulaşmasının iyice zorlaştığı şehir hastaneleri yapmak ve bunları büyük şirketlerin işletmesine vermek, binalar dikmek ve yalanlarla bunu halka hizmet diye yutturmaktır. İktidarın borazanlığını yapan medya kuruluşlarında, SGK’nın geri ödeme listesinden çıkarılan ilaçlar hakkında tek bir haber dahi yayınlanmadı. Onun yerine pembe tablolar çiziliyor, ekonominin nasıl şahlandığı propaganda ediliyor.
İlaçların geri ödeme listesinden çıkartılmasının ardından bu ilaçların fiyatlarının keyfi biçimde arttırılması da söz konusu olacaktır. Siyasi iktidar işçi ve emekçilerin sosyal güvenlik hakkını giderek daha fazla tırpanlıyor, ücretlerinden yapılan kesintilerle oluşan fonları yağmalıyor, yağmayı, yolsuzlukları teşvik ediyor, kamuda oluşan açıkları onların sırtına yıkıyor. Bu politikalar emekçilerin temel hakları olan sağlığa ulaşmalarını engelliyor.
Geri ödeme listesinden çıkartılan ilaçların büyük bir çoğunluğunu kas ve eklem ağrısı problemlerini gidermeye dönük olan merhemler, jeller, kremler ve ağrı kesiciler oluşturuyor. Buna çocukların diş çıkarma dönemlerinde kullanılan ağrı kesiciler de dâhil. Milyonlarca işçi için sigorta demek sağlık hakkına ulaşmak, sağlık güvencesi demektir. Gel gör ki siyasi iktidarın yıllardır sürdürdüğü neo-liberal politikalar, sağlıkta ticarileşme hamleleri sonucunda sağlık hizmeti hakkı, “paran kadar sağlık”, “paran yoksa öl” somutluğuna dönüştü. Ücretlerimizden kesilen primlerle oluşturulan ve bizim yararlanmamız gereken fonlar, elde ettiğimiz haklar, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünü diline pelesenk eden siyasi iktidarın marifetleriyle yok ediliyor. Sağlık hizmetleri giderek pahalı ve ulaşılamaz hale geliyor.
Yoksulluğun yaygın, çalışma koşullarının ağır olduğu, iş kazaları ve meslek hastalıklarında dünya ortalamasının çok üzerinde olan Türkiye’de işçi ve emekçiler için kaliteli ve parasız sağlık hizmeti son derece önemlidir. Düşük ücretler, yetersiz beslenme, uzun çalışma saatleri, işyerinde sağlıksız ve güvenliksiz çalışma ortamları nedeniyle sıklıkla aile hekiminin, hastanelerin ve acil servislerin yolunu tutuyoruz. İşyerlerinde ağır çalışma koşulları yüzünden kaslarımız yıpranıyor, zedeleniyor, ağrıyor, işyeri hekimine kas gevşetici ilaç yazdırıyoruz. Büyük bir ihtiyaç olan ve eskiden ücretsiz aldığımız ilacı artık eczaneden ücret ödeyerek alacağız. Çeşitli türden rahatsızlıkları önlemede iğneler yapılır. Artık mevsimsel hastalıklardan kaynaklı sağlık ocağına iğne yaptırmaya gittiğimizde, sağlık ocağı bizden eczaneye gidip enjektör almamızı isteyecek ve enjektör ücretini cebimizden ödeyeceğiz. İşte sağlıkta dönüşüm! Benzer şekilde baş ağrısı, diş ağrısı gibi sıkça yaşadığımız sorunlar göz önüne alınınca bu ilaçların parasının cebimizden çıkacak olması da sağlıkta nasıl bir dönüşümün yaşandığını anlatıyor.
İlaçların geri ödeme listesinden çıkartılmasının ardından bu ilaçların fiyatlarının keyfi biçimde arttırılması da söz konusu olacaktır. Siyasi iktidar işçi ve emekçilerin sosyal güvenlik hakkını giderek daha fazla tırpanlıyor, ücretlerinden yapılan kesintilerle oluşan fonları yağmalıyor, yağmayı, yolsuzlukları teşvik ediyor, kamuda oluşan açıkları onların sırtına yıkıyor. Bu politikalar emekçilerin temel hakları olan sağlığa ulaşmalarını engelliyor. Öte yandan SGK’daki milyarlarca liralık usulsüz ilaç ve tıbbi cihaz ödemeleri ifşa oluyor. Siyasi iktidarın “biz geldik düzelttik” dediği sağlık sistemi her geçen gün daha kötüye gidiyor. Emekçilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmasının önüne her geçen gün yeni engeller çıkartılıyorken, yağma, yolsuzluk, rüşvet, siyasi dalavereler ve adam kayırmacılık ayyuka çıkıyor. Sağlık sistemine genel bütçeden ayrılan pay son derece yetersizken, üstüne kaynakların har vurulup harman savrulması yüzünden kara delikler oluşuyor. Kapitalizmin çürümesinden, siyasi iktidarın yozlaşmasından sağlık sistemi de payını alıyor. Hastanelere ticarethane, hastalara yolunacak kaz gözüyle bakılan bu düzende insanın, toplumun sağlık bulması beklenemez. Çürüyen, hastalık saçan bu düzenden korunabilmek için işçiler, emekçiler olarak birlik ve dayanışmaya, yan yana gelmeye ihtiyacımız var.
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...