Buradasınız
“Patronların Değil Abi, İşçilerin Grev Günlüğü Bu!”
Gebze’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bizim mahallede cadde üzeri işçilerin oturdukları çay ocakları var. Sabah işe giderken, akşam iş çıkışında işçilerin uğrak yerleridir bu çay ocakları. Ufak masa etrafında döner sohbetler. Yine bir akşam iş çıkışı çay ocağına gittim. Yan masada konuşan iki kişinin sohbetlerine ortak oldum. İsimlerini sonradan öğrendiğim işçilerden biri olan Ahmet, “anlamadım ne iş! Bizim inşaat on beş gün çalışmayacakmış. Patronlar grev yapıyorlarmış! Çimento çok pahalıymış!” diyordu. Karşısında oturan Murat, “abi şimdi biz de mi grevdeyiz?” diye sordu. Ahmet, “ulan oğlum ne grevi! Biz 15 gün işsiziz. Zaten hayat zor, geçinemiyoruz. Olan gene bizlere oldu. Müteahhitlerin derdi zamlanan çimento fiyatlarını aşağı çekmek.”
“Öyle diyorsun ama kardeş, ekonomimiz şahlanıyormuş” diye gülerek yan masadan sohbetlerine katıldım. Ahmet biraz kızarak, “ne şahlanması be abi, görmüyor musun? Müteahhitler bile grevde!” Sohbet üçümüz arasında koyulaşıyordu. Birimiz bitirip öbürümüz devam ediyordu. Ahmet’e döndüm ve dedim ki, “nasıl bir zamanın içerisindeyiz? Patronlar hammadde fiyatlarını düşürmek için greve çıkıyor. Müteahhitler çok kazanamadıklarında ya da haklarını korumak için birlikte hareket ediyorlar. Onların karşısında çimento üreticilerinin de birlikleri var. Sen söyledin az önce, 15 gün işsiz kaldığında geçinemeyeceğini. Her gün zam üstüne zam! Artan bu hayat pahalığında nasıl geçinebiliriz? Nasıl ayakta kalabiliriz?” Ahmet yüzüme acı acı baktı ve dedi ki, “anladım abi, aha bu bizim patronlar gibi biz de birlik olmalıyız. Belki de pahalılığa karşı protesto yapmalıyız. Biz de grev yapmalıyız! Herkesin var da bir bizim birliğimiz yokmuş!” Ahmet’e katıldığımı ifade ederek şu anda pek çok kentte birçok işçinin hakları için mücadele ettiklerini söyledim. Telefonumdan Grev Günlüğü belgeselini de kısa kısa gösterdim. Adını çok beğendi ve dedi ki, “patronların değil abi işçilerin grev günlüğü bu!” Gülüştük. Evde mutlaka devamını izleyeceğini söyledi.
Küçükken birçoğumuz günlük tutmuşuzdur. Çocukluk hayalleri, gündelik yaşanmışlıklar dökülmüştür yazıya. Şimdi elimize aldığımızda yüzümüzde tatlı bir tebessüm bırakır bu günlükler. Aslında günlüklerimiz geçmişimizdeki izleri geleceğe taşır. Bugünü anlatan mücadele günlüklerimiz de gelecek işçi kuşaklarına yol gösterecek. Yaşanmış olayların izi sürülürken, sınıfımızın ilerleyişi genç işçi kuşaklarına rehberlik edecek. Sınıfımızın bağrından çıkan direnci, umudu ve öfkeyi tarihe bir not olarak düşen, gelecek kuşaklara günümüzden izler bırakan Dayanışma TV emekçilerine ve boyun eğmeyip mücadele yolunu seçen işçi sınıfımıza selam olsun!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Hatay’da Depremzede Derneği ve Deprem Dayanışma Derneği’nin kurduğu Barınma Hakkı Platformu’nun çağrısıyla 3 Ağustosta “Barınma Hakkımızı İstiyoruz, Hemen Şimdi” konulu miting düzenlendi. Mitingde bir araya gelen binlerce kişi ‘rezerv alan’...
- Geçtiğimiz yıl seçim sürecinde siyasi iktidar ekonominin iyiye gideceğinin propagandasını yapıyordu. İktidar sözcüleri en kötüsünü geride bıraktığımızı söylüyorlardı. Seçimden bu yana bir yıldan fazla zaman geçti ve bu sürede verdikleri sözlerin de...
- Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmelerinin ardından işten atılan Polonez işçilerinin işlerine sendikalı olarak geri dönmek için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler, fabrika önünde mücadelelerini sürdüren Polonez işçilerine...
- Afrika’nın en kalabalık ülkesi Nijerya’da işçi ve emekçiler hayat pahalılığına karşı ayağa kalktı. Geçtiğimiz yıl hükümet akaryakıt sübvansiyonunu kaldırmış bunun üzerine hayat pahalılığı daha da artmıştı. Yaşam koşulları dayanılmaz hale gelen...
- DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikası Bursa Kestel’de örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İbraş Kauçuk’ta 6 işçinin işten atılmasını protesto etmek için 2 Ağustosta basın açıklaması gerçekleştirdi. Kristal Yağ grevinin 52. gününde basın açıklaması...
- Bayramda ziyaretine gittiğimiz bir teyzemiz yıllar önce gençken tohumunu ektiği, büyüttüğü meyve ağaçlarından meyveler sundu bize. Kayısılar, dutlar, çeşit çeşit meyveler… Sonra bin bir emekle büyüttüğü meyve ağaçlarından tohumlar verdi. Verirken de...
- İşyerinde mola saatlerimiz sınırlı olsa da arkadaşlarla sohbet etme fırsatı yaratabiliyoruz. Geçenlerde çay molasındayken sokak hayvanları konusu açıldı. Bu konuda ne düşündüğünü sorduğum arkadaş şöyle dedi: “Tüm ailem ve ben malûm partiye oy...
- İzmir Kınık’ta domates üretimi yapan çiftçiler domatesi alan firmaların düşük fiyat dayatmasına karşı 31 Temmuzda traktörlerle eylem yaptılar. Daha önce 5 lira olarak belirlenen domatesin kilo fiyatının 1,8 liraya indirilmesi üzerine eylem kararı...
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...