Buradasınız
Adalet Orada mısın?
İstanbul/Güneşli’den bir üniversite öğrencisi
Çoğumuz dünyanın çok adaletsiz bir yer olduğunu söyler dururuz. Peki, gerçekten böyle midir? Dünya mıdır adaletsiz olan yoksa insanlığını yitirmiş bir avuç egemen topluluğu mu? Siz hiç güneşin sadece zengini ısıtıp zengini aydınlattığını, gecenin sadece fakirin gününü kararttığını ya da yağmurun sadece fakiri ıslattığını gördünüz mü?
Egemenler ile işçi sınıfı arasındaki fark şudur: Güneş onları sahillerde, havuz başlarındayken yakar, bizi tükenesiye çalışırken. Güneş yaktığında zenginlerin bu sorunu çözmek için kullandığı bin bir çeşit kremleri vardır. Bizse terimizi siler, çalışmaya devam ederiz kavrularak. Gece günlerini kararttığında evlerini aydınlatmak için ihtişamlı lambaları, avizeleri vardır, bizim evlerimizi de hayatımızı da yoksullukla karartırlar. Yağmur onlara yağdığında ıslanmalarını önlemek için kapının önüne çekilmiş arabaları, şemsiyelerini tutan hizmetkârları vardır. Biz koşarız yağmur bastırınca, kimi zaman su basar evlerimizi yağmur çok yağarsa. Oysa havuzlarını, güneş kremlerini, lambalarını, şemsiyelerini, arabalarını ve sahip oldukları tüm ihtişamı üreten bizleriz. Ama biz kendi emeğimizle ürettiğimiz zenginliklerden istifade edemeyiz, hepsine egemen sınıf el koyar. Bunun bir kader olduğunu, böyle geldiğini böyle de gideceğini, değiştirmek için elimizden bir şey gelmeyeceğini, istesek de bunu başaramayacağımızı söyleyip dururlar bize. Ama tam aksine eğer biz bilinçlenirsek, birlikte hareket etmeyi öğrenirsek, içimizdeki umudu diri tutup mücadele yolunu seçebilirsek zenginliklerin adilce, hakça bölüşüldüğü, sömürünün olmadığı bir dünya kurabiliriz.
O gün geldiğinde ben günde on dört saat çalışan annemi günde sadece iki saat görebilmek için beklemek zorunda kalmam, siz sadece bir öğün yiyerek gününüzü geçirmek zorunda kalmazsınız ya da bir baba çocuğuna istediği oyuncağı alamadığı için yaşamına son vermez. O gün geldiğinde hepimiz huzur içinde, kardeşçe, insanca yaşayabiliriz. Şimdi gözlerinizi kapatın ve hayal edin, adalet çok uzakta değil, ellerimizi uzatırsak tutabiliriz ama bunun için ilk önce hepimizin ellerinin birleşmesi gerek.
Dayanışmayla Güçlüyüz
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...