Buradasınız
Özgürlük İstiyorsak…
Esenyurt’tan bir metal işçisi

Dünyanın bugünkü manzarasına baktığımızda kapitalist sistemin çürümüşlüğünün, yozlaşmasının kendini her alanda iyiden iyiye hissettirdiğini görüyoruz. Dünyaya hâkim olan ekonomik düzen çürüyüp lime lime oldukça toplum üzerindeki etkisi de bir o kadar daha açığa çıkıyor ve “yok o kadar da olmaz” diyeceğimiz şeyler normalleşiyor. Bir taraftan kapitalist sınıf pervasızlaştıkça pervasızlaşırken, diğer taraftan işçi sınıfının çalışma koşulları ağırlaşıyor ve yoksulluk derinleşiyor. Çalışmaktan kafalarını kaldıramayan işçiler yaşanan olaylara ve hak gasplarına tepkisizleşebiliyor. Bu da toplumda boğucu bir atmosfer yaratıyor. Kapitalizmin yarattığı yıkım karşısında özellikle gençlerde bir huzursuzluk söz konusu olsa da sınıf bilincinden yoksun aileler, evlatlarının mücadeleye katılmasından ürküyorlar. Gençleri bu şekilde koruyabilecekleri yanılgısına kapılıyorlar ve onları her türlü örgütlü mücadeleden uzak tutmaya çalışıyorlar. Böyle olunca “kendi paçasını kurtarma” anlayışı yaygınlaşabiliyor ve tam da bu anlayış paçayı kaptırmamıza neden oluyor.
Eminim ki mücadele etmeye niyetli her genç aynı şeyi işitmiştir ailesinden: “Sen kendi işine bak, sana ne elden?” “Dünyayı sen mi kurtaracaksın? Seni kullanırlar” vb. Peki bu aileler gençliğin önüne ne koyuyor dersiniz? Kocaman bir hiç. Kendi hayat deneyimim, defalarca kendi ailemin söylediklerini yalanlamış, örgütlü mücadelenin önemini defalarca ortaya koymuştur. Örnek vermek gerekirse, işçi sınıfına yönelik hak gasplarında ya da yaşanan depremlerde, yangınlarda aile çevrem kılını dahi kıpırdatmazken mücadele örgütümüz UİD-DER her konuda harekete geçmiştir. Bu gurur duyulacak bir şeydir.
Tabii bunu günlük hayatımızda da etimizle, kanımızla hissetmekteyiz. Kapitalizm toplumsal ilişkileri çürütürken gençleri de yoz bir yaşamın parçası kılıyor. Neredeyse uyuşturucunun girmediği mahalle kalmamış durumda. Bunun ailelere bir faturası yok mu? Aile içi güvensizliğin ve şiddetin artması, genç intiharları, cinnet geçirmeler ve depresyon da cabası… Hayatın boş ve anlamsız olduğu düşüncesi insanların zihnine kazınmakta. İstanbul Bağcılar’da bir gencin annesinin başını kesip balkondan aşağı atması, sadece bir kişinin ruhsal durumunun bozukluğuyla açıklanabilir mi? Bu ruhsal durum ülkedeki baskıcı rejimle, bu çürümüş sistemle, toplumun gereken tepkiyi doğru biçimde verememesiyle ilgili değil mi? Ya da 16 yaşında geri dönüşüm işçisi bir gencin İstanbul Yenibosna’daki işyerinde kendini asması, Altınşehir’de başka bir gencin önce 3 aile üyesini, sonra da kendini öldürmesi… Yani saymakla bitmeyecek cinnet haberleri, intiharlar, saldırılar… Bu gençleri korumak mı oluyor?
Kendi gemisini kurtaranın kaptan olduğu yalanının kofluğu defalarca ortaya çıkmıştır. İşçi sınıfını türlü yalan ve vaatlerle meşgul eden egemenler sınıfımıza tam bir korku, kaygı, bencillik ve teslimiyet dayatmaktadır. Patronlar sınıfı topluma geniş çaplı ve çeşitli düzeylerde bir çürümeyi dayatırken, yoksullaştırıcı politikaların, kıdem tazminatının gasp edilmesi planlarının devrede olması birbiriyle ilişkilidir. Emekçilerin bir toplum gibi hareket etmesini, yani örgütlü olmasını istemeyen egemenler, böylece saldırılarını daha rahat hayata geçirebileceklerini biliyorlar.
Örgütlü mücadeleden uzak durduğumuz oranda sermaye sınıfının tam istediğini yapmış oluruz. İşte kendi geleceğimizi kendi elimizle karartmamak için örgütlenmeliyiz. Örgütlülük özgürleştirir. Doğaya, insana, tüm canlılara ve geleceğimize sahip çıkmayı öğretir. Örgütlü gençler egemenlerin yozlaştırma çabalarına karşı, dayanışmayı, mutluluğu, özgürlük ve kardeşlik dolu, savaşsız ve sömürüsüz bir toplumu inşa etmek için elini taşın altına koyar. Özgürlük türküleriyle meydanlarda yürür, “duysun sesimizi duysun dost düşman, meydanlarda birlik olmaya geldik, el ele kol kola omuz omuza özgürlüğün türküsünü dermeye geldik” diyerek!
İşçi Dayanışması 186. Sayı Çıktı!
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...