Buradasınız
Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
İstanbul Avrupa Yakasından bir grup genç
Sömürü düzeni kapitalizmin insanlara ve özellikle de gençlere yaşattığı sıkıntılar, kaygılar karşısında gençlerin sesi son zamanlarda daha duyulur olmaya başladı. Bunu çevremizde, sokak röportajlarında görüyoruz. Her genç gelecek kaygısı yaşadığını, hayatının en güzel dönemlerinde maddi olanaksızlıklardan ötürü hobilerinden ve isteklerinden vazgeçtiğini söylüyor. Çoğu genç arkadaşımız aileye yük olmak istememesi nedeniyle okul hayatını terk edip deyim yerindeyse hayallerine kilit vurmak zorunda kalıyor. Eğitimine devam edenlerin yaşadığı sorunlarsa gün geçtikçe artıyor. Gençler artık ortak bir dili konuşuyor ve hep bir ağızdan söylüyor: GEÇİNEMİYORUZ!
Emekçi insanların geçim derdi her geçen gün artıyor. Hayat pahalılığı bütün hayallerin önüne geçmiş durumda. Bizlerin en temel ihtiyaçları olan yemek masrafları, giyim masrafları, eğitim masrafları bile karşılanamayacak duruma geldi. Üniversitelerinde eğitim görmek için şehir değiştiren gençleri yurtlar değil parklardaki banklar karşılıyor. Ev kiralarının yüksek miktarlara ulaştığına ve yurt sayılarının yetersizliğine vurgu yapan gençler seslerini “barınamıyoruz” eylemleriyle duyurmaya çalışıyor, fakat günümüz firavunları tarafından “terörist” ilan ediliyor. İyi bir gelecek için yıllarca eğitim gören, hayalleri uğruna bin bir zorluğa katlanan gençler ya işsizlikle boğuşuyor ya da istemedikleri işlerde asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyor. Birimiz gitar çalmak istiyor fakat ailesine yük olmak istemediği için belki de iyi bir gitarist olmaktan vazgeçiyor, birimiz yüzme kursuna gitmek istiyor ama kapı yine maddi sıkıntılara açılıyor. Kapitalist sistem gençleri adeta umutsuzluk zincirine vurmak istiyor. Eleştirilmeye dahi tahammülü olmayan egemenler, gençlerin umut dolu yüreklerine ve düşüncelerine kilit vurmaya çalışıyor. Bunun nedeni çok açık. Her şeyin farkında olan ve sesini gür bir şekilde çıkartacak, hakkını aramaktan vazgeçmeyecek olan gençlerden korkuyorlar. Onlar itaatkâr ve kanaatkâr bir gençlik istiyorlar.
Kapitalist sistem tüm dünyada insanların emeklerini, hayallerini sömürüyor. Medyanın yanlış ve taraflı haberleri ile insanlar sanki yurtdışında bolluk içinde, adaletsizliğin ve eşitsizliğin olmadığı bir sistemde yaşıyorlarmış gibi yansıtılıyor. Yurtdışında da gençler çeşitli zorluklar çekiyor ve bu duruma olan tepkilerini dile getiriyorlar. Çeşitli kampanyalar ve gösteriler düzenliyorlar. 2018 yılında ABD’nin Florida eyaletine bağlı bir okulda yaşanan silahlı saldırıda 17 insan hayatını kaybetmişti. Bu olayın üzerine ise gençler “yaşamlarımız için yürüyelim” adıyla kampanya başlatmış ve seslerini tüm dünyaya duyurmuşlardı. Gençlerin seslerini duyurmasının, adaletsizliğe karşı birlikte mücadele etmesinin önemini, domino etkisi yaratmasıyla ve mücadelenin büyümesiyle görmüştük. İklim krizine karşı dünyanın birçok ülkesinde gençler eylemlerde başı çekiyor.
Biz gençler olarak adaletsizliğe sessiz kalırsak bu devranın böyle devam edeceğini biliyoruz. Köhneleşmiş sistemin insanları ötekileştirmesini ve düşmanlaştırmasını istemiyoruz. Gelecek kaygısının olmadığı, sıkıntı çekmeden kardeşçe yaşayabileceğimiz güzel yarınlara koşmak istiyoruz. Dünya nimetlerinden eşit bir şekilde yararlanmanın herkes için en güzeli olacağını bildiğimiz için sesimizi gür bir şekilde çıkarmayı sürdüreceğiz. Bizler kapitalist sistemde kuraklaştırılmış topraklara yağmur olup yağmak için devrimci işçi sınıfının dünyaya değiştirme mücadelesinde kendimizden emin bir şekilde devam edeceğiz.
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...