Buradasınız
Sen Nerede Duracaksın?
Esenyurt’tan bir mağaza işçisi
Öğretmen hayat bilgisi dersinde öğrencilere yazılı sınav yapıyor, sorduğu soru: “Hayatta gerçekleşmesini istediğiniz hayaliniz var mı? Varsa bunu yazın.” İşsiz bir işçinin çocuğu kâğıda hayalini şöyle yazıyor: “Bizim televizyonumuz bozuldu, babam yenisini alacaktı ama işten çıkardılar. Çizgi film izlemeyi özledim.” Kendi kendime düşündüm o yaşlardaki hayallerimi, lütfen siz de bir düşünün! Kimimiz astronot, kimimiz dünyayı kurtaran adam olmanın, maceralı uzay yolculuklarının hayallerini kuruyorduk. Kahrolası sistemin insanlığı getirdiği hale bakın kardeşler! El kadar çocuğa neler yaşatıyor, aslında onun bile hayallerini çalıyor.
Adana’dan İstanbul’a göç etmiş ailenin 16 yaşındaki kızları Filiz’den bahsetmek istiyorum sizlere. Gözlerinin içi parlayan, çok zeki aynı zamanda isyankâr bir kız kendisi. Geçen sohbet ederken okulu bıraktığını günlük işlere gittiğini anlattı. Neden bıraktığını sorduğumda “abim üniversite mezunu, iş bulamadığı için babamla tekstile gidiyor. Okulda çok sıkılıyorum, maddi durumumuz da kötü” dedi. Daha küçük olduğunu, nasıl iş bulduğunu sordum. Mukavva fabrikasına günlükçü gittiğini söyledi. Kendi yaşıtlarının olduğunu hatta bazı çocukların ailelerinden gizli okuldan kaçıp çalışmaya geldiğini söyledi.
Her birimiz çalıştığımız işyerlerinde farklı ürünler üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünler, on binlere, yüz binlere hatta milyonlara satılıyor. Bizler de açlık sınırı altında ücretlere mahkûm ediliyoruz. Aslında ürettiğimiz ürünlere kolayca ulaşabilmemiz lazımken, sömürü düzeni buna müsaade etmiyor. Evet milyonluk arabayı alamayız veya elektronik eşyaya bir anda on binlerce lira veremeyiz, ürettiğimiz halde. Ama bir market işçisi günde kilolarca sattığı mantıdan evine götüremez mi? Sürekli alışveriş yaptığım marketin şarküteri reyonunda, 17 yaşında, cevval bir genç var. Sürekli konuşur, hal hatır sorarız birbirimize. Geçen aldığım mantıyı tartmasını istedim, uzun zamandan beri canının mantı çektiğini ama yiyemediğini söyledi. Sebebini sorunca “abi evde dokuz kişiyiz, bu kadar insana mantı mı yeter? Evdekileri doyuracak kadar mantı almam için bir buçuk günlüğümü burada bırakmam gerek, o yüzden makarnaya talim” dedi. Kim bilir şarküteri reyonunda sattığı yiyeceklerin kaçına böyle özlem duyuyor. Tadını bilmediği, evine götüremediği yiyecekler elinden geçiyor ama bir o kadar da yabancı sattığı ürünlere. Sarayın meşhur gıdaları aklıma geldi. Ejder meyvesi veya mango, hani kurutularak tüketilmesi tavsiye edilen! Bu meyvelerin emekçilere ne kadar yabancı olduğunu görüyoruz.
Evet, bugün gençler nitelikli eğitime uzak, işsiz, zaten okuyan gençler de işsiz. Ekonomik sorunlar, yaşadıkları toplumsal sorunlar, barınma, eğitim, sağlık… Yığınlarca sorunları var gençlerin. Elbette bunları var olan sömürü düzeninden bağımsız görmek gecenin karanlığını, gündüzün aydınlığını inkâr etmekten farksızdır. Yarının gençleri olacak emekçi çocuklarının durumu da ortada. Kahrolası düzen işçi sınıfının kadınının, erkeğinin, gencinin, çocuğunun hatta bebeğinin bile hayatını alt üst ediyor. Anne ve babalar! Çok çalışmayın, saçınızı süpürge etmeyin, çocuklarınız için gecenizi gündüzünüze katmayın demiyoruz ama bunlar yetmez çocuklarımızı kurtarmaya. UİD-DER’li gençlerin sesine kulak verin. “Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim” çağrısı hem size hem de çocuklarınıza bir davettir. Ya bu insanlık dışı düzende yok olup gidilecek ya da adaletin, eşitliğin olduğu, insanca yaşanabilecek bir düzen, bir dünya kurulacak. Kendine şunu sormalısın, sen nerede duracaksın?
Gücümüzün Farkındayız!
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...
- Yıllık ücretli izinler çalıştığımız her bir yılın karşılığında biz işçilere tanınmış yasal bir haktır. Bu hakkı bütün bir yılın yorgunluğunu atmak için genelde yaz aylarında kullanmayı tercih ederiz. Kimimiz köyüne gider ailesine yardımcı olmak için...
- Fernas Madencilik işçileri direnişin 30. gününde Ankara’ya yürüyüş başlattı. Madenciler TBMM açıldığında Ankara’da haklı taleplerini bir kez daha duyurmayı planlıyorlar. CHP yönetimindeki Ankara Çankaya Belediyesi Çankaya Evleri’nde taşeron şirket...
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...