Buradasınız
Ankara UİD-DER’de Yılbaşı
Gazi Üniversitesinden bir öğrenci
31 Aralık akşamı tüm UİD-DER temsilciliklerine olduğu gibi Ankara’da da bir telaş vardı. Mücadele dolu yeni bir yılı daha karşılamak için dostlarımızla bir aradaydık. Yemeğimizi yiyip, şarkılarımızı, marşlarımızı ve şiirlerimizi hep bir ağızdan okuduk. Ama başka bir heyecanımız daha vardı. Ankara UİD-DER olarak yılbaşı akşamı “Hamdolsun Örgütlüyüz” isimli oyunumuzu da oynadık. Oyunda vurgulanan, örgütlü mücadelenin zorunluluğuydu. Bizleri anlatıyordu oyun. Bir işçi ailesinin kriz karşısında yaşadıklarını, işten atılma korkularını, vardiya sistemiyle nasıl da birbirimize yabancılaştığımızı anlatıyordu. Tam bir işçi tiyatrosuydu yani. Yazanlar da oynayanlar da işçiydi ve kendimizi, kendi sorunlarımızı anlatmıştık. Eğer biz çalışırsak, örgütlü bir yaşam içindeysek burjuvazinin bizden esirgediği her şeyi yapabiliriz.
Sınıf kürsüsünde yapılan konuşmalarda sıkça vurgulandığı gibi birlikte öğrenmeye devam ettikçe daha da güzel işler yapacağız. Şiirler yazabilir, müzik yapabilir, tiyatro oyunları yazıp oynayabilir ve daha pek çok şeyi yapabiliriz. Günlük yaşantımızda çoğumuzun tiyatroyla ilgilenecek “lüksü ve zamanı” yoktur. Ama UİD-DER işçilerin birlik olursa neler yapabileceğini hepimize öğretiyor. Yine sınıf kürsüsünde yapılan konuşmalarda bir arkadaşımız, “Örgütsüz işçi yoktur. İşçi, ya kendi sınıfının mücadelesinin içinde örgütlüdür ya da sınıf mücadelesinden uzak kalarak burjuvazinin saflarında örgütlüdür” diye konuştu. Evet, burjuvazinin saldırılarının giderek arttığı, kanlı emperyalist paylaşım savaşının cephelerinin her geçen gün genişlediği, krizin faturasının işçi-emekçilere kesildiği böylesi bir dönemde işçi sınıfının mücadele saflarında olmaktan başka çıkar yol yoktur.
Savaşsız, sömürüsüz bir dünya özlemiyle yeni bir mücadele yılına girmiş olduk. Bundan sonra da işçi sınıfının içinde bilinçlenmeye, örgütlenmeye ve mücadeleye etmeye devam edeceğiz. Bu yolda derneğimiz UİD-DER de bizlere ışık tutmaya devam edecektir.
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
Mücadele Dolu Nice Senelere
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...