Buradasınız
Okul Yolunda Sönen Hayatlar İçin Ne Yapmalı?
Gebze’den metal işçisi bir kadın
Ben bir anneyim. 8. sınıfa giden bir evladım var. Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bir metal fabrikasında çalışıyorum. Birçoğumuz gibi, maddi durumum iyi olmadığı için çocuğum okula yürüyerek gidip geliyor.
Birkaç hafta önce 4-12 vardiyasında işe gitmek için evden çıkıp servise bindim. Şehir içinden sanayiye giden yola ayrıldık. Pek çok sanayi bölgesinin ortak kullandığı, son derece yoğun bir trafiği olan servis yolunun sağında solunda birden çok okul var. İşyerine veya sonrasında başka bir işe yetişme telaşıyla servis araçlarının son sürat gittiği yolda öğrenciler için doğru düzgün bir önlem alınmamış. Trafik ışığı, yayalar için üst geçit, alt geçit, trafik polisi yok. Daha önce de birçok kazanın yaşandığı bu yolda işyerimize doğru seyrederken gözlerimizin önünde bir “kaza” yaşandı. Okul çıkışında karşıdan karşıya geçmeye çalışan 13 yaşında bir kız çocuğuna başka bir işyerinin servis aracı çarptı. Yavrucak ağır yaralandı.
Olayın dehşetiyle hepimiz şok halinde işyerine vardık. Elimiz ayağımız titreye titreye işbaşı yaptık. Aklımız o kız çocuğunda kaldı. “Acaba yaşayacak mı? Yoksa hayatının baharında bu kaza onu dalından koparacak mı?” gibi sorular, yürek burkan düşünceler dolanıp durdu zihnimizde. Kendimizi çaresiz annesinin yerine koyduk. Allah kimseye böyle bir keder, böyle bir korku yaşatmasın diye gözyaşları içinde dualar ettik. İlerleyen saatlerde sosyal medyadan çocuğun öldüğünü öğrendik. Üzüntüyle birlikte içimi başka bir endişe, korku sardı. Çünkü benim çocuğum da okula sabahın kör karanlığında, uyanamamış gözlerle, yürüyerek gidiyor. Servis trafiğinin yoğun olduğu saatlerde eve dönüyor.
Benim oğlumla aynı şartlarda okula gidip gelen yüzlerce, binlerce öğrencimiz, evladımız var. Bu acının tarifi yok. Hiçbir ailenin evine böyle bir acı düşmesin. Çocuklarımızın hayatı okul yolunda sönmesin istiyorsak yapmamız gerekenler var. Bunun için okullarda tüm öğrencilere bir öğün yemekle birlikte okul servislerinin de ücretsiz olması için hep birlikte mücadele etmeli, birlik olmalıyız! UİD-DER’in bu konudaki çağrısına, mücadelesine destek vermeliyiz. Ayrıca bulunduğumuz fabrikada, sanayi sitesinde, o yollarda üst geçit gibi hayati önlemlerin alınması için de mücadele etmeliyiz, veliler olarak okullarda da bu talebi yükseltmeliyiz. Bizi hayatın her alanında birlik olmaya ve mücadele etmeye çağıran, bizi bilinçlendiren UİD-DER, birlikte bu mücadelemizi nasıl yürütebileceğimizi de bize göstermeye devam ediyor.
Hayat Pahalılığı ve Çalınan Ömrümüz
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
- “Türkiye Yüzyılı” Yalanı
- Ödediğimiz Primlerden Payımıza Düşen Ne?
- Sağlık Sorunlarımız Kader Değil, Sınıfsal!
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- “Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...