Buradasınız
Hatay’da Sorunlar da Rant Hesapları da Bitmiyor
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
6 Şubat depremlerinin üzerinden 11 ay geçti. Depremin en çok etkilediği şehirlerden biri olan ve on binlerce insanın hayatını kaybettiği Hatay’da, en temel barınma hizmetleri halen sağlanmıyor, emekçi halkın tarım arazilerine, zeytinliklerine kamulaştırma adı altında zorla el konuluyor. Derme çatma barınaklarda, çadırlarda, konteynerlerde hayata tutunmaya çalışanlar, en temel ihtiyaçlarının karşılanmaması nedeniyle canlarından oluyor.
Antakya kent merkezi, enkazın kaldırılmasıyla adeta gri bir boşluğa dönmüş durumda. Hatırlanacağı gibi siyasi iktidar depremin vurduğu 11 kentte zaten geç başlatılan ve yetersiz kalan arama-kurtarma çalışmalarını alelacele bitirip bir an önce enkazı kaldırma derdine düşmüştü. “Yaraları bir an önce sarmak” bahanesiyle OHAL ilan edilmiş, daha depremin 11. gününde büyük iş makineleri enkazları kaldırmaya girişmişti. Molozların arasında canlı veya cansız bedenler olup olmadığına bakılmaksızın… Depremden sağ kurtulanların bir bölümü geri dönme umuduyla şehir dışına göç etti, yerini yurdunu bırakmak istemeyenler, gidecek bir yeri olmayanlar ise çadırlarda, konteynerlerde yaşama tutunmaya çalışıyor. Evinin yakınında, parklarda çadır ya da konteynerde barınmaya çalışan depremzedeler bir kez daha kolluk kuvvetlerinin baskısıyla, saldırısıyla yüz yüze kaldılar. AFAD’ın “Kamu alanında yer alan çadır ve konteynerler boşaltılacak” açıklamasının ardından Defne’ye bağlı Dursunlu Mahallesi’nde depremzedelerin çadırları kolluk kuvvetleri tarafından yırtıldı. İktidarın anlayışına göre “depremzedelerin yaralarını sarmak” işte bu!
Diğer taraftan yaklaşık 200 bin depremzedenin kaldığı konteyner kentlerde güvenlik sorunu da alt yapı sorunları da devam ediyor. Yağışların ardından konteyner kentleri her defasında su basarken, günlerce süren elektrik kesintileri yaşanıyor. Depremzedeler elektrik kesintileri yüzünden ısınamadıklarını ve çocuklarının hastalandığını, çamaşırlarını yıkayamadıklarını, çocuklarının ders çalışamadığını, akşamları güvenlik sorunlarının arttığını dile getiriyorlar.
Elektrik hizmetinin dahi doğru düzgün verilmemesi can kaybına da yol açtı. 7 Ocakta Samandağ’a bağlı Sutaşı Mahallesi’nde depremzede ailenin kendi imkânlarıyla yaptıkları prefabrik evde çıkan yangında, biri 4 diğeri 1 yaşında 2 küçük çocuk hayatını kaybetti. Yangının elektrik kontağı nedeniyle çıktığı düşünülüyor. Yangından önce eve elektrik saati bağlanması için defalarca başvuru yapan depremzede ailenin başvurusuna yanıt verilmediği, bunun üzerine elektrik direğinden çektikleri telle ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıkları ortaya çıktı. Derme çatma yapılan bağlantı en sonunda yangına neden oldu ve bu da küçük çocukların hayatına mal oldu. Evin yanmasından kısa bir süre sonra ise elektrik saati takıldı!
Depremzedeler yaşam mücadelesinde, iktidar rant derdinde
Art arda gerçekleşen büyük depremlerin neredeyse tamamen yıktığı Hatay’da, siyasi iktidar, depremzedelerin yarasına merhem olmak yerine sermayeye rant alanları yaratmaya bakıyor. Konut ihtiyacını karşılamak üzere depremzedelerle birlikte planlama yapmak yerine kapalı kapılar ardında acele kamulaştırma kararları alınıyor. Halkın değil yandaş firmaların çıkarları gözetilerek yapılan planlamalar halkın arazilerine hatta yaşam alanlarına el koymaya kadar varabiliyor.
Antakya’ya bağlı Dikmece Köyünde TOKİ konutları yapmak gerekçesiyle tarım arazileri ve zeytinlikler için acele kamulaştırma kararı çıkarıldı. Zemin etütleri ise kamulaştırmadan dört ay sonra yapıldı. Dikmece halkı bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken diğer yandan geçim kaynaklarının ve yaşam alanlarının gasp edilmek istenmesine karşı aylardır direniyor. Dikmeceliler, depremzedeler için yeni konut yapılmasına karşı olmadıklarını, ancak hazine arazileri dururken ekip biçtikleri, üzerinden geçimlerini sağladıkları arazilerin kendilerinin fikri ve onayı alınmadan kamulaştırılmasına karşı olduklarını ısrarla dile getiriyorlar. Depremden önce imara uygun olmadığı söylenerek imar izni verilmeyen bölgenin şimdi neden imara açıldığını soruyorlar. Kamulaştırmanın yaşam alanlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesini istemiyorlar. Uygulamanın biçiminden, bölgenin demografik yapısının değiştirilmek istenmesine dair endişelerini de dile getiriyorlar.
Dikmecelilerin direnişine rağmen tarım arazilerinin büyük bölümü kamulaştırıldı. İş makineleri artık zeytinliklere de yönelmiş durumda. Asırlık zeytinliklerin kendine has özellikleri olduğunu dile getiren Dikmeceliler, “tarım arazilerimizi zaten aldınız, zeytinliklerimizi de vermeyeceğiz” diyorlar. Aynı zamanda hukuki olarak da haklarını arayan depremzedelerin açtıkları davada Hatay 3. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ancak buna rağmen çalışmalar sonlandırılmadı. Köyün çevresindeki tarım arazilerinde devam eden inşaat çalışmaları, zeytinliklere ve yerleşim alanlarına yönelince Dikmeceliler tepkilerini köyün meydanında toplanarak gösterdiler. Jandarma eşliğinde ilerleyen iş makinelerinin karşısında durdular. “Ma Rıhna Nıhna Hon” (Gitmedik, buradayız) sloganıyla topraklarının, zeytinliklerinin gasp edilmesine izin vermeyeceklerini haykırdılar. Emekçi halkın tepkisi üzerine iş makineleri köyden ayrıldı. Dikmecelilerin ranta karşı nöbeti sürüyor.
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
- Sivas Katliamı’nın 31. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İstanbul’da “Kayyuma Geçit Vermeyeceğiz” Mitingi
- Sendikalardan Asgari Ücrete Zam Talebiyle Eylem
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- İsrail Katliamı, Emperyalistler İkiyüzlülüğü Sürdürüyor
- Samandağ’da “Rezerve Hayır!” Mitingi
- Emeklilerin Gözünü Kırıntılarla Boyayamazsınız!
- İsrail’le Ticaret ve Sermayenin Fıtratı
Son Eklenenler
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...