Buradasınız
Geleceğe Çağrımız Var
Adana’dan bir işçi

Evimizin bacasından duman tütmez oldu
Aşımız soğuk ekmeğimiz katıksız kaldı
Yaşamı var eden ellerimizi
Ayaz vurdu
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünyanın dört bir yanında kadın ve erkek işçi kardeşlerimizin meydanlara çıkıp hakları için bir araya geldikleri gündür. Her yıl 8 Mart mücadele alanlarında yerini alan sınıf kardeşlerimizin gür sesleri ile yankılanır. 8 Mart anlamını mücadele ile sınıf dayanışması ile bulur. Geçtiğimiz yıl biz 8 Martta deprem bölgesindeydik. UİD-DER’li işçiler olarak işçi dayanışmasının en değerli örneklerinden biri olduğuna yürekten inandığım çalışmamızı yürütüyorduk. Yıkılmış bir kentte, enkazların gölgesinde ayağa kalkma mücadelesi veren emekçi kadın kardeşlerimize moral olsun, biraz tebessüm edebilsinler diye 8 Mart’ta onlara karanfil dağıttık. Sonrasında da 8 Mart’ı vesile ederek bir araya gelelim, sohbet edelim dedik ve dayanışma çadırımızın önünde yapacağımız etkinliğimize davet ettik.
Oldukça kalabalık bir topluluk oluşmuştu sohbet etkinliğimize başladığımızda. Sohbet ilerledikçe, acılar, öfkeler dillerden dökülmeye başladıkça biraz hüzün biraz umut beliriyordu hepsinin gözlerinde. Kimisi birkaç kez sarılıp mutluluklarını dile getirdi kimisi ağladı. “Her şeye rağmen umut verdiniz bize” diyorlardı. Evet, umut olmak ve umut vermek gerekiyor. Biz ancak birlikte olursak umutlarımızı büyütebiliriz. Davetimiz kabul gördü, çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek bir araya gelmiş ve dertleşmiştik. Farklı dillerde türkü söylemiş, aynı duyguyla gözyaşı dökmüştük. Çadırın etrafı dolup taşmıştı.
Tanık olduğum en etkileyici 8 Martlardan birini yaşıyordum. Gelenlerin arasında yaşlı bir kadın vardı, elinde baston, saçları apak olmuş, zor yürüyor, gelip arka tarafa oturdu. Dinledi, arada bir ufak ufak cümleler kurdu, ağladı. Birçok duyguyu yaşıyordu, daha sonra o da söz aldı. Türkçe bilmiyordu, Arapça konuştu. Yanındakiler çevirdi. Öfkesi öyle derin, öyle büyüktü ki konuştuğu dili bilmesem de sözlerinin yakıcılığını yüreğimin en derinlerinde hissediyordum. Çok da anlamadığım ama feryadını yürekten hissettiğim haykırışını aradan geçen bunca zamana rağmen hiç ama hiç unutabilmiş değilim. “Bizi bu hale getirenler utansın” diyordu. “Hakkımı helal etmiyorum” diyordu. “Hesap sorun” diyordu. Bir taraftan birikmiş öfkesini haykırıyor bir taraftan da ellerini asasıyla birlikte havaya kaldırıp “bunun hesabını sormalıyız” diyordu. Anladım ki emekçi bir kadın yaşadıklarından süzdüklerini bilincine çıkardığında kaç yaşında olursa olsun hesap sormaktan, öfke duymaktan vazgeçmiyor. Vazgeçmeyelim. Kaç yaşında olursak olalım birlikte mücadele etmekten vazgeçmeyelim.
Bugün, biz emekçi kadınların en çok ihtiyacı olan şey birlik olmak, dayanışmayı büyütmek ve mücadele alanlarında haklarımız için erkek sınıf kardeşlerimizle omuz omuza vermektir. Dünyanın neresine gidersek gidelim dertlerimiz aynı. Felaketlerin bitmek bilmediği bu düzende emekçi kadınların sesini çıkarması ve bu gidişata dur demesi çok önemli.
Sımsıkı elleri kenetlendi ellerine
Yanındakine seslendi
Bugün bizim günümüz
Yarın da bizim olacak
Gel
Ellerini getir
Ellerin ellerimizle birleşsin
Vazgeçilmez sevda ile
Umuda türkümüz
Geleceğe çağrımız var
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...