Buradasınız
TÜİK’in Kayıp Sepeti
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
TÜİK’in yalanları herkesin dilinde. Mesela her ay açıkladığı enflasyon oranına kimse inanmıyor. Çünkü hangi partiye oy vermiş olursa olsun her işçi, çarşı pazardaki fiyatlar ile TÜİK verileri arasındaki uçurumu hissediyor. Gerçekten durum o kadar vahim ki TÜİK ve iktidar sözcüleri, rakamlarla alicengiz oyunlarını sürdürürken mutfaklardaki yangın büyümeye devam ediyor. Faturalar cep yakıyor. Kiralar ülkenin en ücra yerlerinde bile almış başını gidiyor. İşçi ve emekçiler temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanıyor. Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının kol kola yürüttüğü politikalar sonucu işçi sınıfı yoksullaştıkça yoksullaşıyor. Kısacası ülkenin %99’u geçinemiyor.
Milyonlarca emekçinin gerçeği bu. Ancak siyasi iktidarın talimatlarıyla gerçekleri gizlemeye çalışan TÜİK, sanki bambaşka bir ülkede yaşıyor. Hatırlanacağı üzere TÜİK’in enflasyon hesaplamalarında kullandığı yaklaşık 400 kalemden oluşan bir “enflasyon sepeti” vardı. Bu sepet açıklandığı günden bu yana şaibelerle anıldı. Sepette milyonlarca işçiyi hiç ilgilendirmeyen ve son derece ilginç sayılabilecek nice ürünler yer alıyordu. Örneğin gaz yağı, çalı süpürgesi, soba borusu ve deve eti bu ilginç ürünlerden bazılarıydı. Üstelik TÜİK enflasyonu hesaplarken keskin sınıf ayrımlarını da yok sayıyordu. Söz gelimi milyar dolarlık servete sahip Koç ve Sabancılar ile asgari ücretle geçinmeye çalışan Ahmet ve Ayşeler için aynı enflasyon rakamları öne sürülüyordu.
TÜİK’in enflasyon sepeti eleştirilerin odağındayken Haziran 2022’de durum daha vahim bir boyuta ulaştı. TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. DİSK bu konuda dava açtı. Anayasa Mahkemesi, TÜİK’in fiyatları açıklaması gerektiğine karar verdi. Ancak TÜİK kesinleşen yargı kararlarını hiçe sayarak verileri gizlemeye devam etti. Dolayısıyla iki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp! Ancak ekonomist Alaattin Aktaş yaptığı araştırmayla TÜİK’in enflasyon hesabında kullandığı madde fiyatlarını tahmini olarak ortaya çıkardı. Aktaş’ın TÜİK’in verilerinden yola çıkarak hazırladığı sepette çarpıcı veriler yer alıyor.
Aktaş’ın araştırmasına göre TÜİK, enflasyon sepetini açıklamış olsaydı bazı kalemlerin Haziran 2024 için güncel fiyatları şöyle olacaktı: ev kirası 5 bin 845 lira, uzman doktor muayene ücreti 33 lira 69 kuruş, ekmek arası döner 77 TL, ayçiçek yağı 61 TL, zeytinyağı 114 TL, bebek bezi 3 TL, öğrenciler için yurt ücreti 457 TL! TÜİK’in sepeti neden gizlediğini bu araştırma açıkça ortaya koyuyor. Bu akıl almaz fiyatlarla enflasyonu düşük gösteren TÜİK, milyonlarca işçi ve emekçinin ekmeğiyle oynuyor. TÜİK’in dalaverelerine tepki gösteren işçilerin dediği gibi TÜİK yetkililerine sormak lazım. Acaba TÜİK hangi markete gidiyor? TÜİK ile aynı ülkede mi yaşıyoruz? Bu fiyatların gerçekle uzaktan yakından ilişkisi olmadığının çocuklar dahi farkında! Bu veriler iktidarın talimatları doğrultusunda hareket eden TÜİK’in nasıl da hayatımızı umursamadığını gösteriyor.
Enflasyon işçi sınıfı için önemli bir mesele. Çünkü sendikalı işyerlerinden sendikasız işyerlerine, özel sektörden kamuya, emeklilerden çiftçilere dek başta ücretler ve maaşlar olmak üzere işçi ve emekçilerin tüm gelir-gider kalemlerini belirliyor. Bu sebeple TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyonun gerçeği yansıtması önemli. Ancak daha önemli olan şey alım gücümüzün, reel ücretlerimizin yükseltilmesidir. Enflasyonun düşürülmesinden önce işçi ve emekçiler olarak asıl sorunumuz reel ücretlerdeki düşüşün önüne geçmektir. Egemenler, enflasyon sepetlerine gizledikleri yalanlarla, açıkladıkları verilerle bizi aldatmaya ve asıl hedeften şaşırtmaya çalışıyorlar. Onlara kanmayı, yalanlarla avunmayı reddetmeliyiz. Sermayenin ve iktidarın saldırılarına birlikte karşı durmalı, örgütlü mücadeleyi her yerde büyütmeliyiz.
- Bir Kuş Konar, Bir Kuş Yer…
- Bu Düzen İnsana da Canlılara da Değer Vermez
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
- Aydınlık Günleri Getirene Dek
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
Son Eklenenler
- Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmelerinin ardından işten atılan Polonez işçilerinin işlerine sendikalı olarak geri dönmek için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler, fabrika önünde mücadelelerini sürdüren Polonez işçilerine...
- Afrika’nın en kalabalık ülkesi Nijerya’da işçi ve emekçiler hayat pahalılığına karşı ayağa kalktı. Geçtiğimiz yıl hükümet akaryakıt sübvansiyonunu kaldırmış bunun üzerine hayat pahalılığı daha da artmıştı. Yaşam koşulları dayanılmaz hale gelen...
- DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikası Bursa Kestel’de örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İbraş Kauçuk’ta 6 işçinin işten atılmasını protesto etmek için 2 Ağustosta basın açıklaması gerçekleştirdi. Kristal Yağ grevinin 52. gününde basın açıklaması...
- Bayramda ziyaretine gittiğimiz bir teyzemiz yıllar önce gençken tohumunu ektiği, büyüttüğü meyve ağaçlarından meyveler sundu bize. Kayısılar, dutlar, çeşit çeşit meyveler… Sonra bin bir emekle büyüttüğü meyve ağaçlarından tohumlar verdi. Verirken de...
- İşyerinde mola saatlerimiz sınırlı olsa da arkadaşlarla sohbet etme fırsatı yaratabiliyoruz. Geçenlerde çay molasındayken sokak hayvanları konusu açıldı. Bu konuda ne düşündüğünü sorduğum arkadaş şöyle dedi: “Tüm ailem ve ben malûm partiye oy...
- İzmir Kınık’ta domates üretimi yapan çiftçiler domatesi alan firmaların düşük fiyat dayatmasına karşı 31 Temmuzda traktörlerle eylem yaptılar. Daha önce 5 lira olarak belirlenen domatesin kilo fiyatının 1,8 liraya indirilmesi üzerine eylem kararı...
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...