Buradasınız
Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
Pendik’ten bir kadın metal işçisi
Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam yapılarak işçiler sefalet ücretine mahkûm edildi. İşçilere 22 bin 104 liralık sefalet ücretini reva görenler, asgari ücret desteği adı altında patronlara iade edilecek kısma ise yüzde 42 oranında zam yaptılar. Sadece bu durum bile siyasi iktidarın yaklaşımını özetliyor; her koşulda sermayeyi desteklemek!
Sermayeye kol kanat geren siyasi iktidar sahipleri yüzsüzlükte, arsızlıkta sınır tanımıyor, gözlerimizin içine bakarak açıkça yalan söylüyorlar. Mehmet Şimşek, “asgari ücret enflasyon üzerinde arttı, 2024 yılı için yaklaşık yüzde 45 enflasyon beklentisine rağmen, asgari ücret yüzde 49,1 oranında yükseldi. Ayrıca, mevcut asgari ücretimiz Romanya, Bulgaristan, Meksika, Çin, Brezilya, Endonezya, Rusya, Mısır ve Hindistan gibi ülkelerden daha yüksek” diyor. Verilen örnekler üzerinden biz de bir karşılaştırma yapalım. Türkiye’de asgari ücretli bir çalışanın diyelim ki 5 milyon liraya bir ev alabilmesi için yemeden içmeden 227 maaşını (yaklaşık 20 yıl) ayırması gerekiyor. Oysa yapılan araştırmalara göre bahsi geçen ülkelerin hepsinde asgari ücretli işçilerin ev sahibi olabilmesi için gerekli süre daha kısa! Yani rakamın büyük olması, alım gücünün de büyük olması anlamına gelmiyor. Aralık ayında açıklanan açlık sınırı ile asgari ücret arasında yalnızca 1021 lira fark vardı.
İşçi ve emekçiler olarak bizleri zorlu bir dönem bekliyor ve herkes bunu iliklerine kadar hissediyor. Hoşnutsuzluk ve öfke giderek büyüyor. Mücadele eden, sendikalaşan, grev ve direnişe çıkan işçi sayısı artsa da sınıfımız maalesef örgütsüz. İşte bu yüzden işçiler birlikte harekete geçemiyor. Temmuz ayında zam yapılıp yapılmayacağı tartıştırılıyor, işçilere bir başka baharı beklemeleri salık veriliyor. Diğer yandan düşük ücret dayatmasına karşı greve çıkan metal işçilerinin grevi siyasi iktidar tarafından yasaklandı. Metal işçileri yasağı tanımayarak, grev yasaklarına ve düşük ücret dayatmasına grev silahıyla karşı koymaya çalıştı. Ama sermayenin ve iktidarın saldırılarına karşı durabilmek için daha fazlasına, sınıf olarak birlik ve dayanışmamızı güçlendirmeye ihtiyacımız var.
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...