Buradasınız
Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
İstanbul/Pendik’ten bir işçi

Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan aileler, olanaklarını zorlayarak çocuklarını dershanelere, kurslara, özel üniversitelere göndermeye çalışıyorlar. Ücretlerin düştüğü, hayat pahalılığının arttığı koşullarda bu olanakları çocuklarına sağlayabilen işçi ailelerinin sayısı ise giderek düşüyor. Kızı bu yıl LGS sınavına giren bir emekçi kadın arkadaşımız çocukların sınavdan sınava at yarışı gibi koşturulmasından, eğitim sisteminin berbat oluşundan yakınıyor. Şöyle diyor: “Biz de anne baba olarak çok yanlış yaptık. Her istediğini yaptık. Sorumluluk vermedik, şımarttık. İlk çocuk diye prenses gibi davrandık, hata ettik. Sınav, ders kaygısı bizi o kadar etkiliyor ki çocuğumuzla sağlıklı iletişim kuramaz olduk.”
Üniversite sınavlarına hazırlanırken aynı zamanda çalışmak zorunda olan bir genç kardeşimiz ise şunları söylüyor: “Gençler olarak, hangi alanda iş bulma olasılığım daha yüksek düşüncesiyle, hiç de ilgi duymadığımız, hatta sevmediğimiz bölümleri okumak zorunda kalıyoruz. Sürekli bir gelecek kaygısı, okuduğumuz her kitapta, çözdüğümüz her soruda, acaba yeterli olacak mı düşüncesi… Sadece bunlar da değil, ekonomik sorunlar, kitapların ve dershanelerin fiyatları, sınavlara hazırlanırken çalışmak zorunda kalmak… Niteliksiz eğitim, güvencesiz gelecek, garantisi olmayan diploma... Bütün bunlar kaygıyı sürekli arttırıyor.”
Gençlerin, işçi ailelerinin durumu genel olarak böyle… Ama kapitalist sistemde, hele ki Türkiye’deki gibi baskıcı bir rejimin iktidarda olduğu bir ülkede yalnızca endişe duymanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğinin farkına varanların sayısı da giderek artıyor. UİD-DER’le tanışan işçi aileleri, UİD-DER’li olan gençlerimiz tek tek bireyler olarak savaşmak yerine ancak kolektif bir mücadeleyle değişim yaratılabileceğinin farkına varıyor. Çocuklarının geleceğinden endişe duyan aileler, öncelikli olanın çocuklarının sorumluluk sahibi, sınıf bilinci kazanmış bireyler haline gelmesi olduğunu söylüyor. Çünkü ancak o zaman ne iş yaparsa yapsın; ister üretimde çalışan isterse beyaz yakalı bir işçi olsun haklarına sahip çıkan, örgütlenerek çalışma ve yaşam koşullarını değiştirebilecek işçiler olacaklarını biliyorlar. Çağrımız tüm gençlerimize ve işçi ailelerine; geleceğimize sahip çıkmamızın tek bir yolu var. Örgütlenmek, mücadele etmek ve çocuklarımızı da geleceğin mücadeleci, sınıf bilinçli işçileri olarak yetiştirmek.
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- Çatalca’ya Bir Ziyaretin Ardından
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...