Buradasınız
İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
Ankara’dan bir sağlık emekçisi

Patron örgütü MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir geçtiğimiz günlerde 12 yıllık kesintisiz eğitimin yanlış bir uygulama olduğunu ve gençlerin işgücüne daha erken katılması gerektiğini söyledi. “Eğitim zorunluluğu esnetilmeli, öğrenciler pratik becerilerle piyasaya daha hızlı adapte olmalılar” dedi. Bizzat Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023-2024 yılına ait istatistiklerinin ortaya koyduğu üzere ilkokul, ortaokul ve lise çağlarındaki yaklaşık 3 milyon çocuk örgün eğitimin dışında kalmış durumda. İşçi ailelerinin geçimleri zorlaştığı ölçüde işçi çocukları da daha erken yaşlarda çalışmaya başlamak zorunda kalıyor. Bu ülkede zaten milyonlarca çocuk işçi var. Bu çocuklar harçlık bile denemeyecek bir paraya fabrika ve atölyelerde çalışıyorlar. Yüzbinlerce göçmen çocuk ağır koşullarda karın tokluğuna çalışıyor. Açık öğretim liselerinde okuyor görünen ancak tam zamanlı çalışan, MESEM aracılığıyla iş öğrenme adı altında normal bir işçiyle aynı koşullarda çalışan gençleri eklediğimizde sayının daha da arttığını görüyoruz. İşte işçi sınıfının çocuklarının ve gençlerinin hali budur. Ancak MÜSİAD Genel Başkanı hâlâ “işgücüne daha erken katılım”dan, “piyasaya hızlı adapte olmak”tan söz ediyor.
Özdemir, doğrularla yanlışları iç içe geçirerek, kendi sınıfsal konumuna ve hayallerine uygun öneriler getirerek şöyle diyor: “Mevcut eğitim modeli her bireyi aynı kalıba sokuyor. 21. yüzyılın ihtiyaçlarına bu şekilde cevap veremeyiz. Her çocuk aynı akademik başarıyı gösteremez. Eğitim içeriği yeniden tasarlanmalı. Yani bir kere 12 yıllık kesintisiz eğitim sistemi çok yanlış bir uygulama. Ülkeye herhangi bir faydası yok.” Öncelikle, onların faydadan anladıkları kârlarının büyümesi, ceplerinin dolmasıdır. Zenginin daha zengin olmasıdır. Onlar zenginleşirken işçi sınıfı genciyle yaşlısıyla daha da yoksullaşıyor.
Özdemir, bu önerileri genç işsizliği ile mücadele için dile getirdiğini iddia ediyor. Eğitim sisteminin gençleri mesleğe hazırlamadığından, mezunların kendi alanlarında iş bulamadıklarından dert yanıyor, gençlerin hayata mutsuz başladıklarını söylüyor. Dertleri gerçekten gençlerimizin işsiz kalması, mutsuz olması mıdır? Elbette hayır. Yoksul işçi çocuklarını türlü uygulamalarla adım adım eğitimden çıkarıp ucuz işgücü olarak kullananlar onlardır. Zaten milyonlarca üniversite mezunu gencin büyük umutlarla okulu bitirip daha sonra işsiz kalmasının sorumlusu siyasi iktidar ve sermaye sınıfıdır. Elbette herkes üniversite okuyacak, yükseköğrenim görecek diye bir kaide yok. Nice hayallerle üniversite kapısından girip elinde diplomasıyla kalakalmış milyonlarca gencin hali ortada. Ancak işçi sınıfının çocuklarının seçim hakkını elinden alıp, geleceklerini çalarak onları her anlamda kendilerine köle yapmak istiyorlar. İşçi sınıfının gençlerine yalnızca kölece çalışmayı reva görüyorlar. İSİG Meclisi’nin raporunda, 2013 ile 2025’in ilk 5 ayını kapsayan 12 buçuk yılda, 5-17 yaş arası en az 770 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği ifade ediliyor.
Patronlar sınıfını bu kadar pervasızlaştıran aslında biz işçilerin yeterince örgütlü olmamasıdır. Sınıf örgütlerimizde bir araya gelip mücadeleyi yükseltebilirsek patronlar ne böyle konuşabilir ne de çocuklarımızı dişliler arasında tüketecek programları aklından geçirebilir. Gençlerimizin yaşamına el koyan, geleceğini çalan bu düzenbazlara karşı mücadeleyi büyütmeliyiz.
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
Son Eklenenler
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...
- 8 yaşımda İzmir’e gelmiş ve uzun yıllar ablamların yanında kalmıştım. Öyle ki bana verdiği emek anneminkinden fazladır. Ta ki 17 yaşıma kadar... Sınıf mücadelesiyle tanıştığımda, bunu ablam ve eşinden uzun süre sakladım. Öğrendiklerinde beni evden...
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.