Buradasınız
Diktaş Fabrikası İşçilerin Emeğini Gasp Ederek Taşınıyor!
Kartal’dan bir işçi
Uzun süreden beri Kartal bölgesinde bulunan Diktaş İplik fabrikası Mısır’a taşınıyor. Yaklaşık 1600 işçinin çalıştığı fabrikada bir iki ay içerisinde bu gerekçe ile 900 işçi işten atıldı. İşçi Dayanışması bültenimizin dağıtımı esnasında işçilerle yaptığımız sohbetlerde, işçiler, fabrikanın taşınacağının yıllardır bilindiğini, fabrika içerisinde sürekli olarak bu durumun dillendirildiğini söylediler. Öyle anlaşılıyor ki, Diktaş patronu böyle yaparak işçileri fabrikanın kapatılacağı fikrine alıştırmış ve doğabilecek tepkileri önceden engellemeye çalışmış.
Yıllardır emeğini, sağlığını, gençliğini vermiş işçilerin böylesine bir anda kapı önüne konulması bir yana, sinekten bile yağ çıkarma zihniyetinde olan Diktaş patronu tatlı kârı için işçilerin tazminat haklarını gasp etmek üzere türlü yollara başvuruyor. Diktaş patronunun izlediği yol aslında diğer bütün patronların izlediği yoldan farklı değildir. Aldatmaca, hile, bezdirme, sindirme, hak-hukuk tanımazlık…
Tazminatın yasal olarak işçinin işten atılmasını takip eden ilk bir ay içinde ödenmesi gerekirken, kriz var gerekçesiyle Diktaş patronu tazminatları taksitlere bölerek kuşa çeviriyor. Oyalama taktiğini uygulayarak işçileri bıktırmaya çalışıyor. Aynı zamanda işçilere kendi elleriyle istifa dilekçesi yazdırtarak, onların işe iade davası açmalarının önünü kesmiş oluyor. Yani kendisi için yasal zırhı kuşanırken işçilerin yasal haklarını da ellerinden almayı ihmal etmiyor. 20 yıllık, 10 yıllık, 1 yıllık işçilerin ihbar tazminatları yalnızca net asgari ücret üzerinden hesaplanıyor. Oysaki ihbar tazminatlarının giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Hem krizin faturasını hem de fabrikanın Mısır’a taşınma masraflarını patron işçilerin sırtına yıkıyor. İşçilerin Teksif sendikasına üye olduğu bu fabrikada, yapılan tüm haksız uygulamalara ve dayatmalara karşı sendika kılını dahi kıpırdatmıyor.
Biz biliyoruz ki, emeğine ve haklarına sahip çıkması gerekenler öncelikle biz işçileriz. Bugüne kadar patronun yanında saf tutmuş bu sendikacıların ve haklarımızı gasp eden patronun karşısında sarılmamız gereken tek güç örgütlü gücümüzdür. Biz işçiler eğer örgütsüzsek, eğer bilinçsizsek işten atılan da, kapı önüne konulan da, tazminatlarını alamayan da yine biz oluruz. Bu faturaları ödememek için örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka çaremiz yok!
46. Yılında Kavel Destanı
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...