Buradasınız
İşçi Sınıfına ve Sınıf Kardeşlerine Güven
İkitelli’den bir tekstil işçisi
Merhaba dostlar. Geçen hafta sonu fabrikadan işçi arkadaşlarla denize gittik. Sabah işçiler denize giderken biraz tedirgindiler. Çoğunluğu bayan olan işçilerin bir kısmı kapalıydı. Sabah yolda giderken herkes birbirine kaygılı bakışlarla bakıyordu. Bu güzel günün sonunda yaşananları ve işçi arkadaşların duygularını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Akşam geri dönerken işçi arkadaşların hepsi ortak yapılan işlerden, ortak oynanan oyunlardan, ortak yenilen yemeklerden duydukları hazzı şöyle ifade ediyorlardı: “İyi ki birlikte gelmişiz. Tek başımıza olsa bu kadar eğlenemezdik, hem de bu kadar ucuza gelemezdik. Bir de birbirimizi bu kadar tanıma fırsatımız olamazdı. Bu etkinlik bizim için kaynaşma aracı da oldu. Birlikte oturup yemek yemeden, ortak bir şeyler paylaşmadan nasıl daha iyi tanırız birbirimizi? Bu organizasyonu yapan arkadaşa çok teşekkür ederiz. Bizi bir araya getirdi. Emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ederiz. Bize çok kısacık bir günde bile olsa birilerine güvenilebileceğini gösterdiniz. Güvenmenin yolunun daha fazla emek vermekten geçtiğini ve birlikte bunu yapabileceğimizi gösterdiniz. Fabrikada işçiler arasındaki kaybolan güvenin nasıl sağlanabileceğini bu kısacık günde görmüş olduk. BİZ İŞÇİLER HEP GÜVENSİZ VE YARINLARINDAN TEDİRGİN YAŞIYORUZ. Bu kısa günde organize olabildik ve güzel duygularla ayrılıyoruz.”
İşte dostlar, işçi arkadaşların ortak düşünceleri bunlardı. İşçilerin örgütlenmesi, özellikle de büyük fabrikaların örgütlenmesi zor diyenlere güzel bir yanıt. Zor ama imkânsız değil, üstelikte çok keyifli. Ama bu fabrikalardaki işçiler arasında olmayan güveni tesis edecek, onları bir araya getirecek, dayanışma duygularını yükseltecek olan biz işçilerden başkası olamaz. İşçilerin örgütlenmesi meşakkatli bir iş olduğu kadar sabır gerektiren uzun soluklu bir iş. Bu iş fabrikalarda bizleri bekliyor. Haydi fabrikalara, haydi örgütlenmeye!
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...