Buradasınız
Matbaa Sektöründe Artan Baskılar
Sefaköy’den bir matbaa işçisi
Merhaba dostlar. Ben matbaa sektöründe çalışan bir işçiyim. Eminim ki anlatacağım uygulamalara birçok fabrikada sizler de tâbi tutuluyorsunuzdur. Fabrikada her geçen gün baskılar artıyor. Birinci sorunumuz zam. Yaklaşık üç yıldır ücretlerimize zam yapılmadı. Gerekçe olarak ise şirketin mali sıkıntıda olduğu söyleniyor. Alın size gerekçe! Ama bu bize hiç inandırıcı gelmedi. 500 milyarlık bir arabaya binen kişinin bahanesi ne kadar doğru olabilir ki? Ha unutmadan söyleyeyim, bizim patron kadın ama bize devamlı tehditler savurup duruyor. Ben işe girmeden önce ufak tefek de olsa patronun gözünü korkutacak eylemler yapmış işçiler. Patron bir kez daha işçilerin eylemleriyle karşılaşmamak için bizleri sürekli baskı altında tutmak istiyor.
İkinci sorunumuz ise fazla mesai ücretlerinin verilmemesi. Bazen pazar günleri bile çalışıyoruz, hafta içi ise 12 saat. Ve inanır mısınız iki yıldır fazla mesai ücretleri verilmiyor. Buna da bir çare bulmuş bizim hanım ağa, yani bizim patron. Borçlandırılmaya gidilecekmiş, yani iş olmadığı zaman bizi işe getirtmeyip fazla mesailerimize sayacakmış bunu. Ne güzel bir çare bulmuş değil mi? Çok düşünür bizi patroncuklarımız. Üçüncü sorunumuz, bundan sonra iade gelen hatalı işlerin ücreti işçilerden kesilecekmiş. Yani kim hata yaparsa bedelini ödeyecek. Geçen hafta hatalı baskı yaptığı için bir ağabeyimizden yaklaşık 4 bin lira para kesileceği ve bu miktarın maaşından parça parça kesileceği duyurusu yapılmıştı. Bu ağabeyimizle beraber parası kesilecek üç arkadaşımız daha var. Ne yazık ki bu tür yaptırımlara karşı elimizden hiçbir şey gelmedi. Sadece hepimiz çok üzüldük!
Yapılan bu haksız uygulama karşısında, birçok işçi arkadaşımız, cezalarını kabullenen arkadaşların yanına giderek şöyle tepki gösterdiler: “Neden böyle bir şeyi kabul ediyorsunuz? Bunlar bizim nabzımızı yokluyorlar, acaba kessek ne gibi bir tepki verirler diye bir deneme yaptılar. Yarın aynı şey hepimizin başına gelirse ne olacak? Bir de bu durumu kabullenip gidip imza atıyorsunuz ne olduğu belli olmayan kâğıtlara!”
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de başımıza disiplin kurulu çıktı. İşçiler herhangi bir sorunda en ufak bir itirazda disiplin kuruluna sevk edilecekmiş. İşten atılan işçilerin tazminatlarını hak edip etmedikleri bile disiplin kurulundan çıkan karara bağlı olacakmış. İşte size başlı başına bir sorun daha.
Çalıştığım fabrikada yaşanan sorunlara karşı daha önce birçok kendiliğinden eylemlilikler olmuş ama başarıya ulaşamamış. Nedeni ise biz işçilerin örgütsüzlüğü. Biz eğer örgütlü olsaydık baskılara karşı üretimden gelen gücümüzü kullanıp bu gidişata dur derdik. Şu an öyle bir örgütlülüğümüz yok ama olmayacak da değil. Bütün marifet ellerimizde, yeter ki doğru şekilde kullanalım ve örgütlenip durduralım bu sömürücüleri.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
46. Yılında Kavel Destanı
Son Eklenenler
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...