Buradasınız
Ne Yapmalıyız?
Gazi Mahallesi’nden bir işçi
Aynı işyerinde çalıştığım işçi arkadaşımla her fırsatta sohbet ediyoruz. Son olarak yaptığımız bir sohbeti sizinle paylaşmak istedim. İşyerindeki ve yaşamımızdaki sorunlardan konuşurken hep iç geçiren arkadaşıma, “artık yeter” dedim, “nedir bu sürekli canını sıkıp duruyorsun, bir sakin ol!”. “Sanki her şeyin suçlusu senmişsin gibi kendini parçaladığın yeter artık, diğer işçiler güllük gülistanlık içinde yaşıyor da sanki bir sen çulsuzsun” diye çıkıştım. Benim bu tepkime karşılık, iş arkadaşım daha sert bir tepki vererek “senin anlattıkların hayal, bunların gerçekleşmesi mümkün değil, boşuna uğraşıyorsun, hiçbir şey değişmez” diyerek sustu. Biraz sessiz kaldıktan sonra “peki ne yapalım” dedim. “Hiçbir şey değişmeyecek diyerek elimizi kolumuzu bağlayıp oturalım mı? Senin gibi kızdıkça küfür mü edelim? Kendimizi mi suçlayalım, neden zengin bir ailenin çocuğu değiliz diye? Hayata küsüp kendimizi bir şişe alkolün çakırlığıyla asla gerçekleşmeyecek bomboş hayallere mi bağlayalım? Yoksa şans oyunlarının kuponları arasında solup giden gençliğimizin ardından mı bakalım? Söyle bana, bizim fikirlerimize gerçekleşmez diyorsun. Peki, senin başka bir fikrin var mı? Ama gerçeklerden uzak olmasın lütfen. O zaman ben de sana ne mücadeleden bahsederim ne de kurtuluştan.” Bu soru üzerine iş arkadaşım biraz düşündükten sonra oldukça sakin bir sesle soruyu şöyle cevapladı: “Ya tamam sen haklısın, bunun başka bir yolu yok. Ama çok zor bütün işçilerin birleşmesi.” Hemen ardına şu soruyu sordum: “Peki biz işçiler birleşirsek değiştirebilir miyiz bu durumu, ne dersin?” Bu soruya da “evet, haklısın ama bunu nasıl yapacağız” diyerek cevap verdi. Şimdilerde ise bunu nasıl başarabileceğimizi konuşuyoruz.
Hangi işçiyle konuşursak konuşalım hiçbir işçi hayatından memnun değil. Dolayısıyla işçi dostlarımıza sınıfımızın fikirlerini çok iyi anlatabilmeliyiz. Onların kafasındaki soru işaretlerine cevap olmalıyız. Sürekli olarak öğrendiklerimizi doğru bir biçimde aktarmalıyız. İşçilerin, bugün patronlara karşı yürüttükleri mücadeleleri yanıbaşımızdaki arkadaşlarımızın gündemine taşımalıyız. Aksi halde işçi dostlarımız bizi sanki uzayda yaşayan varlıklar olarak görecektirler. Çünkü patronların gazete ve televizyonları işçi mücadelelerine hiç yer vermiyor. Ve biz işçiler de zannediyoruz ki hiçbir yerde hak alma kavgası yok. Sanki herkes boyun eğmiş. Kesinlikle böyle değil. Evet, bugün işçi mücadeleleri elbette istenilen boyutta değil. Ama bu şu anlama da gelmemeli, hiçbir şey de olmuyor değil. UİD-DER’in internet sitesi ve aylık çıkan İşçi Dayanışması bülteni, bugün işçilerin nasıl mücadeleler verdiğini yakından takip ediyor ve işçi kitlelerine ulaştırmaya çalışıyor. Bize düşen görev ise derneğimizi daha fazla işçiyle tanıştırmak. Sohbet ettiğimiz arkadaşlarımıza “haklısın ama bunu nasıl yapacağız?” sorusunu sordurmak. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir!
İşsizin Dilinden
Deri İşçileri Sorunlarını Konuştu
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...