Buradasınız
Patronlar Deneme Süresini 12 Aya Çıkartmak İstiyor
Şirinevler’den bir grup kadın işçi
İşçilerin çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün zorlaşıyor. Uzun çalışma saatleri, esnek çalışma, iş kazaları ve iş cinayetleri hayatın birer parçası haline geldi. Zaten kuş kadar olan ücretlerimiz gerçek enflasyon karşısında eriyip gidiyor. Ayın sonunu getirebilmek için ya mesailere kalıyor ya da ek iş yapmak zorunda bırakılıyoruz. Her gün zam yağmuruna tutulduğumuz yetmiyormuş gibi işsizlik belasıyla da uğraşıyoruz. Kimi işçi arkadaşlarımızın psikolojisi bozuluyor, intihar haberleri, gazetelerin üçüncü sayfalarında küçük puntolarla yerini alıyor. İşçiler bu kötü yaşam şartlarıyla uğraşırken, patronlar ise işçilerin haklarına saldırmak için ellerine geçen her fırsatı değerlendiriyor.
Patronlar ve hükümet bunu el birliği ile yapıyor. Hükümet her yıl mecliste plan ve bütçe komisyonunu toplar ve işçilerin anlayamayacağı bir dilden saldırı planlarını duyurur. Bu sene yine aynı komisyon toplandı ve çeşitli saldırı paketleri açıklandı. Açıklamayı yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay; “İşgücü piyasasının deneme süresi ile denkleştirme süresinin, kısmi süreli çalışma konularında taraflar arasındaki mutabakatla esnekleştirilmesinin öngörüldüğünü” açıkladı. Bunun istihdamı arttırmak için önemli bir araç olacağını söyledi. Patronları ihya edecek bu saldırı paketine ilk destek yine patronların sendikası olan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu TİSK’ten geldi. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, yazılı açıklama yaparak ne istediklerini maddeler halinde beyan etti. Peki, nedir bu maddeler?
TİSK, açıklamasında esnek çalışma modellerinin yaygın uygulanmasının işsizlikle mücadele için şart olduğunu belirtiyor. İlk olarak 2 ay olan deneme süresinin bireysel sözleşmelerle 6 aya, toplu iş sözleşmeleriyle en az 12 aya çıkarılması gerektiğini söylüyor. Bu saldırıyı işçilere kayıt dışı istihdamla mücadele, kadın, genç ve engellilerin istihdam seçeneklerinin geliştirilmesi ve işe ilk girişin kolaylaştırılması gibi yalanlarla pazarlıyorlar. Söylediklerinin aksine bu paket işçiler için iyileştirmeden öte yeni hak kayıpları getirecektir. Hükümetin desteğini alan patronlar, bu saldırıyla güvencesiz çalışmayı derinleştirmeyi, ihbar ve kıdem tazminatı hakkımızı gasp etmeyi, sendikal örgütlenmeyi daha da zorlaştırmayı amaçlıyorlar. 11 ay boyunca deneme kapsamında çalıştırılan ve sonra da “beğenmedik” denilip işten atılan işçi kıdem tazminatı alamayacak.
Saldırı paketi bununla sınırlı kalmadı. Patronların temsilcisi Akkol, iş yasasındaki denkleştirme süresinin 2 aydan 4 aya (sendikalı işyerleri için 6 aya) çıkarılmasını istedi. Ayrıca denkleştirme için işçiden alınan onayın da kaldırılması gerektiğini belirtti. İşçilerin posasını çıkarmak için elde kalan haklara da göz diken Akkol, “kanuna aykırı olarak yönetmelikle düzenlenen, kısmi süreli çalışmalarda fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma yasakları kaldırılmalıdır. Çağrı üzerine çalışmada, asgari 20 saatlik çalışma süresi gibi uygulamayı zorlaştıran kriterler hafifletilmelidir. Kısa çalışma ödeneği için belirlenen 3 aylık süre yetersizdir. Kısa çalışma ödeneği süresi en az 6 aya çıkarılmalıdır” dedi. Yani fazla çalışmanın önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyorlar. Böylece özel istihdam büroları ile önü açılan kiralık işçiliğe dair tüm sınırlar kaldırılmış olacak, güvencesiz çalışma daha çok resmiyet kazanacak! İşçileri iş güvencesinden, kıdem tazminatından ve emeklilik hakkından tamamen mahrum bırakacaklar. Ayrıca sözde zora giren firmaların işçi ücretlerini 6 ay boyunca işsizlik fonundan alınan paralarla ödemesinin yasal zemininin döşenmesini istiyorlar. Anlaşılan patronlar işçilerin cebinden çıkan paralarla işsizliğin önüne geçeceklerini iddia ediyorlar, tabi inanırsak!
Siyasi iktidar ve patronlar, emekçilerin elinde kalan hakları yok etmek için her fırsatı değerlendiriyor. Patronlar sınıfının bu kadar pervasızca işçi haklarına saldırmasının sebebi işçilerin örgütsüzlüğüdür! Emekçileri hep yalanlarla kandırmaya çalıştılar. İzledikleri bu politikayı kumpaslarla, yalanlarla sürdürmeye devam ediyorlar. Elimizde ne varsa almak, bizi ucuz işgücü olarak kullanmak istiyorlar. Sermaye sınıfı; örgütsüz, sorgulamayan, parçalanmış ve haksızlıklara karşı susan bir işçi sınıfı istiyor. Peki, biz örgütsüz yaşamaya, haklarımızın elimizden alınmasını izlemeye devam mı edeceğiz? Güvencesiz çalışmayı, emeğimizin sömürülmeye devam etmesini mi istiyoruz? Kardeşler, bizler işçi sınıfıyız. Alın teriyle para kazanıp, emek gücümüzü satanlarız. Bu kölelik sistemine dur diyebilecek tek güç bizlerin ellerindedir. Biz olmadan ne yürünecek yol, ne giyilecek ayakkabı, ne de sofralarda aş olur. Sermaye sınıfının korkusu işçi sınıfının örgütlülüğüdür. Tarihimizden ders almalı, sınıfımızın gücünü asla unutmamalıyız! Bizler bir arada ve örgütlüyken ayaktayız. O zaman sınıf kimliğimizle mücadele saflarına katılalım.
ÖRGÜTLÜYSEK HERŞEYİZ! ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİRŞEY!
İş Kazası Değil Cinayet
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...