Buradasınız
Perfetti Van Melle’de İş Kazası
Kıraç’tan bir işçi

İş kazaları ve biz işçiler bir elmanın iki yarısı gibi olduk. Her gün onlarca işçi tersanelerde, madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda kazalara maruz kalıyor. Kimileri ölerek kendini patronların kârı uğruna feda etmiş olurken, ölmeyip de yara alarak bedeninin bir parçasını kaybedenler ise kendini şanslı sayıyorlar.
Uluslararası bir şirket olan Perfetti Van Melle fabrikasında sakız üretimi yapılıyor. İstanbul Kıraç’ta kurulu olan fabrikanın Türkiye’de 1000’den fazla çalışanı var. Dünyanın birçok ülkesinde de fabrikaları var. İş kazaları konusunda “sıfır hata”yı hedeflediğini söyleyen şirket, bununla ilgili seminerlerde “Önce sizsiniz, sizin sağlığınız!” diyor işçilere. Oysa bu fabrikada bayram arifesinde bir gün arayla yaşanan iki kaza, biz işçilerin alınmayan önlemler nedeniyle kazalarda eksilmeye devam edeceğimizi gösteriyor. İnsan düşünmeden edemiyor; nasıl oluyor da bir gün arayla iki kaza birden yaşanıyor?
Perfetti fabrikasında prim sistemi uygulanıyor, aylık belli bir kota üstüne çıkıldığında işçiler fazladan prim alıyorlar. Bu da ortalama 50-100 liralık fazla ücrete denk geliyor. İçeride bundan kaynaklı yoğun bir çalışma var. Her şeyin acele ve çabuk yapılması isteniyor. Makine başına da pasta ödülü veriliyor. Aynı makinede çalışan üç vardiya işçileri istenilen ürünün üstüne çıkmışsa pasta yiyor. Eğitim ise hep kâğıt üzerinde, pratikte hiçbir şey yok. İşe yeni alınan işçiler pratikte hiçbir şey görmeden acil bir şekilde üretime sürülüp bilinçsiz bir şekilde o yoğun temponun içerisine dâhil ediliyor. Elektrikçisinden mekanikçisine, operatöründen yanında çalışan ekibine, formenine varana dek kimse alanı konusunda yeterli deneyime sahip değil. Bir işçinin kolu yarım saat makinenin içerisinde kalıyorsa, makinenin acil stop düğmesine basıldığı halde kapanmıyorsa, “asıl olarak havanın kapatılması gerekiyormuş!” deniyorsa ve bu bilinmiyorsa ve kimse bir şey yapamıyorsa bir şeylerin eksik olduğu ortadadır.
Makine kaza geçiren işçilerden birinin kolunu dirseğine kadar içeri alıyor ve liflerini koparıyor, dört parmağını da kırıyor. İkinci işçinin ise makine kapalı olduğu halde bileği makinenin içine sıkışıyor, yarım saatlik uğraştan sonra makinenin içerisinden parmakları kırık bir şekilde çıkarılıyor. Bu kazaların ikisi de gece vardiyasında yaşanıyor.
Kaza geçiren işçilerin bundan sonraki yaşamlarının eskisi gibi olamayacağı kesin; fiziksel olarak da ruhsal olarak da. İşlerine belki dönecekler belki de dönemeyecekler, şimdilik bilinmiyor. Bilinen bir gerçek ise bir süre sonra bu kazaların unutulacağı, fakat farklı şekillerde, farklı zamanlarda kazaların devam edeceği.
Biz işçiler bizlere anlatılan “önce iş sağlığı ve iş güvenliği” gibi süslü sözlere aldırmaksızın bilinçlenip işyerlerimizde bilgili olmadığımız makine vs. gibi araçlarda eğitim almadan çalışmayı reddedelim ve önlemler alınmasını talep edelim.
Hoş Geldin Bebek
Ekim Devrimi Yolumuzu Aydınlatıyor!
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...