Buradasınız
“Provokatör”lere Dikkat, Aklınızı Çelerler!

Geçtiğimiz günlerde bir direniş ziyaretinde direnişçi işçilerden biri, yapılan haksızlıklar karşısında susmayıp konuştuğu için patronun kendisini “provokatörlük” yapmakla suçladığını söylemişti. İşçilerin ücretlerini zamanında ödemeyen, sağlıklı çalışma koşullarını sağlamayan utanmaz patron, bir de direnişçi işçilere “Aman yanınıza gelen işçi örgütlerinden uzak durun. Yoksa kafanızı karıştırır, aklınızı çelerler” demişti.
Sanki koca koca işçiler çocukmuş ve kendi akılları yokmuş gibi “aklınızı çelerler” diyorlar. Oysa işçileri türlü yalanlarla uyutan, çekilmez yaşam koşullarını işçilerin kaderiymiş gibi gösteren patronlardır. İşçilerin gerçekleri görmelerinin önüne geçmek için her türlü yola başvuran, gerçekten akıllarını çelen onlardır. İşçilere uzun çalışma saatlerinin, iş cinayetlerinin ve daha pek çok can yakıcı sorunun kader olmadığını ve bu sorunların çözümünün işçilerin birliğinden geçtiğini anlatmak, elbette patronların çıkarlarına ters düşüyor. İşte bu nedenle patronların çarklarına çomak sokan, işçilere gerçekleri anlatanlar “provokatörlük” yapmakla, “işçilerin aklını çelmekle” suçlanıyorlar. Patronlar ya da onların müdürleri, böyle yaparak işçilerle sınıf bilinçli işçiler ve işçi örgütleri arasına bariyer örmeye, birbirlerinden koparmaya çalışıyorlar.
Patronlar, kendi sendikalarına, derneklerine diledikleri gibi üye olabilirlerken yani kendi çıkarları için örgütlenebilirlerken sorun olmuyor. Ama sıra işçilerin sendika ve dernek gibi kendi örgütlerinde bilinçlenmeye ve birlik olmaya gelince sorun çıkarıyorlar. Bunun nedeni sınıf bilinçli işçiler açısından gayet açık. Patronlar, yıllardır ezdikleri, hor gördükleri, emeklerine el koydukları, türlü yalanlarla uyuttukları işçilerin uyanmasını istemiyorlar. Patronlar bilinçlenen, haksızlıklar karşısında ses çıkaran işçi istemiyorlar. İşte bu nedenle, direnişte olsun ya da olmasın işçilerin, işçi örgütleriyle ilişki kurmalarından korkuyorlar. Çünkü patronlar çok iyi biliyorlar ki işçi örgütleri işçiler, patronların karşısına başları dik, bilinçli ve güçlü bir şekilde çıksın diye çaba sarf ederler.
Patronlar sınıfının arzuları doğrultusunda gerçekleştirilen 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle birlikte, Türkiye’de sınıf tarihini bilmeyen ve dayanışma kültüründen uzak bir işçi kuşağı yetiştirildi. Bu işçi kuşağına “kurtuluşun hep birlikte olacağı” toplumsal anlayışı yerine, “herkes kendi paçasını kurtarsın” düşüncesi aşılandı. İşçiler bireyselliğe, rekabete itilerek birlikte mücadele etme ve kazanma hedefinden uzaklaştırıldılar.
İşçi sınıfının mücadele örgütleri ise, patronların ölesiye korktukları şeyi yapıyor: İşçi kuşaklarına sınıf çıkarları doğrultusunda bilinç aşılıyorlar. İşçilere, işçi sınıfının mücadele tarihinden gelen deneyimleri aktarıyor ve sömürüden kurtuluşun yolunu gösteriyorlar. Hak aramanın, zulmün karşısında ses çıkarmanın insan onuruna yaraşır bir tutum olduğunu anlatıyorlar.
Patronlar birbirlerine güvenen, birbirlerine kenetlenen, “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” diyen işçi istemezler. Onlar birbirlerinin arkasından kuyu kazan, rekabetçi, bilinçsiz işçi isterler. Çünkü tek tek işçileri bertaraf etmek kolaydır, birleşerek örgütlü bir güç olan işçileri ise parçalamak, alt etmek zordur.
İşçilerin, mücadele örgütlerinin yol göstermesine ihtiyacı var. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, işçilere, gelin birleşelim ve patronlar sınıfının saldırılarına güçlü bir cevap verelim diyor. Gün geçtikçe yaşam ve çalışma koşullarımız ağırlaşıyor. Patronlar sınıfının çıkarları üzerine kurulu olan bu sistemde, işçiler makinenin bir parçası kadar bile değer görmüyorlar. Her gün onlarca işçi kardeşimizi iş cinayetlerinde, savaşlarda kaybettiğimiz bu kahrolası sömürü düzeni artık son bulsun istiyoruz. Yaşadıklarımız kaderimiz değil. Bu sefalet koşullarını değiştirebilmek, insanın insan gibi değer gördüğü, açlığın, yoksulluğun olmadığı bir dünya yaratmak ellerimizde. Yeter ki bilinçli, mücadeleci işçilerin, işçi örgütlerinin “aklımızı çelmelerine” izin verelim, patronların “provokatörlükle” suçladığı işçilerin yanında yer alalım. Bu patronların korkulu rüyalarının gerçekleşmesi için bir başlangıç olacaktır.
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
- Sağlıktan Petrokimyaya İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Sakarya Şehir Hastanesi İşçileri Direnişte
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
Son Eklenenler
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...