Buradasınız
Sanal Kuyruklar ve Hastanelerde Ek Randevu Gerçeği
UİD-DER’li sağlık işçileri

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 14 Eylülde Ankara’da yaptığı toplantıda “Sağlık ordumuzun komutanlarısınız” dediği İl Sağlık Müdürleri harekete geçti ve hastane Başhekimliklerine talimatlar vererek hastanelerde ek randevular açılmaya başlandı. Hepimizin bildiği gibi polikliniklerde muayene olmak için MHRS’den randevu alınarak poliklinikte muayene olunuyor. Az sağlık emekçisiyle çok hasta bakma politikasının sonucu olarak ortaya çıkan sorunlar, ek randevu dayatmasıyla büyüdü.
Bilindiği gibi alarm çanları çalan sağlık sisteminin özelliklerinden birisi son dönemlerde neredeyse hiçbir poliklinik için açık randevu bulunamaması. Belki geçmiş dönemlerdeki gibi hastanelerde gün daha doğmadan girilen kuyruklar yok fakat emekçiler bu sefer de “sanal” yani telefonda, bilgisayar başında kuyruk bekliyor. Randevu aldıktan sonra da günlerce beklemek zorunda emekçiler! Sağlıkta devrim yaptığını söyleyen siyasi iktidar, sanal kuyrukları görmezden geliyor. Elbette bu durumun işçi ve emekçilerde yarattığı hoşnutsuzluğun farkında oldukları için de sözde bir çözüm önerisiyle geldiler. Tam da seçim öncesinde hoşnutsuzluğu bastırmak amacıyla bu sorunun “çözümünü” ek randevu dayatmasıyla bulmaya çalışıyorlar.
Bu sistemde aynı saat dilimine iki hatta üç hastaya randevu veriliyor. Bunu size örnek üzerinden anlatmak istiyoruz. Psikiyatri polikliniğinde randevular tek doktora 09.00, 09.05 ve 09.15 saatlerinde veriliyor. Yani bizler muayene süreleri uzasın diye talep ederken, muayene süresi 5 (BEŞ) dakikaya düşmüş. Psikiyatride ideal muayene süresi ise 45 dakikadır. Dâhiliye, göğüs hastalıkları ve daha birçok branşta da böyle. Bir hastanın, hastalığının ne olduğunun teşhis edilmesi, uygun tedavi yönteminin belirlenmesi, buna uygun şekilde hastanın bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi 5 dakikaya sığdırılabilir mi? Elbette bu imkânsız. Peki, siyasi iktidar ne yapıyor? Bir otobüste aynı koltuğun 2 kişiye satılmasına benzer bir şekilde aynı zaman diliminde farklı farklı hastalara randevu veriyor. Peki, aynı saate randevu için bekleyen hastalar hangi sıraya göre alınacak? Randevuları tüketmek için 5 dakikada hizmet üretmeye çalışan sağlık emekçileri telef olmayacak mı? Bu şekilde üretilen bir sağlık hizmetinin kalitesi ne olur, emekçiler böyle bir sistemden derman bulabilir mi? Peki, ya sağlıkta şiddet? Bu kadar büyük sıkıntılar sağlıkta şiddeti daha fazla körüklemez mi?
Bir kez daha işçi ve emekçilerin sağlığını düşünmediklerini, sorumlulukları kendi sırtlarından atma niyetlerini ispat ettiler. Düzgün muayene edilemeyen ve tanı alamayan, ellerinde torba dolusu ilaçlarla oradan oraya sürüklenen hasta manzaraları ile dolup taşıyor poliklinikler. Bakanlık bu uygulamayla işçi ve emekçiler nezdindeki hoşnutsuzluğu bastırmanın bir yolu olarak geçti. Bizim sağlığımız onların umurunda bile değil.
Biz sağlık çalışanları açısından durum çok nettir. “5 dakikada sağlık olmaz” diyerek yürüttüğümüz mücadelenin haklılığı yine ispatlandı. Sağlık işçileri ve sağlık hizmeti alan emekçilerin birlikte mücadelesinin önemi bir kez daha ortaya çıktı. İktidardan medet ummak yerine sağlığımıza sahip çıkmak için mücadeleyi büyütmek zorundayız çünkü sağlıklı kalabilmenin tek yolu bu.
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
- Dayanışma Ruhumuzu Boğamazsınız!
- “Kader Planı” mı?
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
- Sanki Savaş Bölgesine Giriş Yapmış Gibiydik!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Yüz Binler Alanları Doldurdu, Enkaz Altında Yaşamını Kaybeden Canlarımız Anıldı!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Dimdik Durun ki İyileşelim!
- Dayanışma, Yarına Dair Umudumuzu Büyüttü
- O Bebeğin Keskin Kılıç Gözleri…
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- İktidarın Üniversite Korkusu!
- Orman ve Meralar İnşaat Alanı Değildir
- Emekçiler Kirli Oyunlara Karşı Uyanık Olmalı!
- UİD-DER Varsa Umut da Var!
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Ayağa Kalkacağım!
- “Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) Ne Kadar?”
Son Eklenenler
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...
- Belediye-İş üyesi Avcılar Belediye işçileri İstanbul Avcılar Havuz meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eyleme Belediye-İş Sendikasından şube yöneticileri ve temsilciler, demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler ve UİD-DER katıldı.
- Fransa’da Macron hükümetinin emeklilik hakkına yönelik saldırısı işçi sınıfını bir kez daha ayağa kaldırdı. Hükümet emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmak istedi ancak işçi sınıfı bu saldırıya grevlerle, milyonları bulan protesto gösterileriyle...
- Emek ve Özgürlük İttifakı, Ankara’da düzenlediği basın toplantısıyla 14 Mayısta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair kararını açıkladı. “Ülkede demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, toplumsal adaletin gerçekleşmesi için yoksulluğa,...
- Türkiye, tarihinin en büyük depremini yaşadı ve iktidar yine sınıfta kaldı. Yıkılan 11 şehre ve enkaz altında kalan insanlara günlerce yardım elini uzatmadı devlet. Ama sürekli televizyonlarda “müdahale ettik, herkese ulaştık” diye reklam yaptılar....
- Yer bilimciler 6 Şubat’ta yaşanan Maraş merkezli deprem öncesinde açıklamalar yapıyor, uyarıyor ve gerekli önlemlerin alınması için çağrıda bulunuyorlardı. Bu çağrılara kulak tıkayan ve tek bir önlem almayan iktidar, depremin sonuçlarının felakete...
- 15 Martta İngiltere’de 700 bine yakın işçi greve çıktı. İngiltere bir kez daha işçi sınıfının gücüne tanıklık etti. Hükümetin “Bahar Dönemi” bütçesini açıkladığı güne denk getirilen grev, işçi sınıfının sermaye sınıfına ve hükümete karşı kararlı...
- Marmara fayı yakınındaki bölgelerde riskli evlerde milyonlarca insan oturuyor. Bu insanların çok büyük bir kısmının güvenilir bölgelere taşınacak ne paraları ne de imkânları var. Milyonlarca emekçinin hayatı risk altında... Bu insanlar kendi...
- Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, 19 Martta 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Classes Butik Otel’de yapılan kurulda söz alan Şube Başkanı Özcan Atmaca, Mata işçilerinin direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. “Mata bizim...