Buradasınız
Sorunlarımızın Çözümü Ancak Örgütlü Mücadeleyle Mümkün
Tuzla’dan bir üniversite öğrencisi

Emekçilerin yoksulluk çukurunun en dibine doğru itildiği bir dönemden geçiyoruz. Patlak veren krizle birlikte büyüyen sorunlar, yediden yetmişe herkesin yaşamını ciddi şekilde etkiliyor. İşsizlik, yoksulluk, geleceksizlik gün geçtikçe etkisini arttırıyor ve toplumda da çeşitli tepkilere yol açıyor. Umursamazlığı ve duyarsızlığı akıl almaz boyutlara ulaşan siyasi iktidarın ise bu tepkiler karşısında araçları tükeniyor. Hâl böyleyken yaşadığımız sorunlara geniş bir pencereden, yani sınıf penceresinden bakmanın önemini kavramak daha hayati bir hâl alıyor.
Fabrikalarda, ofislerde, okullarda, hastanelerde ve daha birçok alanda emek veren işçiler için sömürünün şiddeti gün geçtikçe artıyor. Patronlar sınıfını zengin etmek için çeşitli yoksullaştırma politikaları izleyen siyasi iktidar, emekçinin cebinden alıp patronun cebine koyuyor. Sosyal haklar gasp ediliyor. Sendikalarında, işçi örgütlerinde mücadeleyi büyütmek isteyen işçiler baskılara maruz kalıyor. Emekçi kadınlar için durum daha da ciddi. Kadın emeğinin ucuz emek olarak görüldüğü kapitalizmde çok daha kötü çalışma koşullarında, sayısız sorunla başa çıkmak zorunda kalıyorlar. Taciz ediliyorlar, öldürülüyorlar. Ataerkil toplum yapısında hayatları cehenneme çevriliyor. Kısacası bu sistem kadın işçiler için çifte ezilmişlik anlamına geliyor.
İşçi ailelerin çocuklarına, gençlerin yaşamına bakalım. Şu an emekçi gençliğin en büyük sorunu en temel ifadeyle geleceksizlik. Peki, bu ne demek oluyor? Günümüz Türkiye’sinde genç işsizlik katlanarak artıyor. Şanslı olup iş bulanlar ise asgari ücretle kölece çalıştırılıyor. Yaşamda bir yer edinebilme ümidiyle üniversite kapılarını çalan gençler ise ellerinde koca bir sıfırla mezun olup işsizler ordusuna katılıyorlar. Bilim ve sanat gibi alanlarla ilgilenmek ve bu alanlarda gelişebilmek gençler için hayalden ibaret. Bırakalım müzikle, resimle ilgilenmeyi temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Bu sorunlara biraz bile olsa tepki gösteren gençlik ise baskılarla susturulmaya çalışılıyor. Ve çareyi tek başına sızlanmakta ya da yurt dışına kaçmakta buluyorlar. Böylece zamanla bireyselleşip toplumsal çözümlerden uzak hale geliyorlar.
Maalesef ki bugün binlerce insan kendini çaresiz hissederek depresyon kuyularına sürükleniyor. Yaşadıkları sorunları sanki sadece kendileri yaşıyormuş gibi kendi dünyalarında çözümler üretmeye çalışıyorlar. Sorunları dile getirip şikâyet ediyorlar. Çoğu zaman da tepkilerini ifade etmekten öfkelenmekten geri durmuyorlar. Fakat bu hiçbir zaman yeterli olmadı ve olmayacaktır. Eğer bu sorunların çözülmesini, ufak da olsa bir şeylerin değişmesini istiyorsak elimizi taşın altına koymaktan başka çaremiz yok. Evlerimizde, mahallelerimizde, işyerlerimizde bir başımıza sızlanmak yerine çözüme odaklanmalı ve mücadeleye atılmalıyız. Sinmek, saklanmak, yakınmak bize yakışmaz.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...