Buradasınız
Milyonlarca Çocuk Eğitim Hakkına Erişemiyor
İstanbul/Hadımköy’den bir eğitim emekçisi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2021-2022 eğitim öğretim yılına ilişkin örgün eğitim istatistiklerini açıkladı. Milli Eğitim İstatistikleri başlığıyla açıklanan rapordaki veriler çarpıcı nitelikte. 5-17 yaş grubundaki 1 milyon 201 bin çocuğun okul kaydı bulunmuyor. Açık öğretim, mesleki eğitim ve sığınmacılarla birlikte ele alındığında eğitim hakkına erişimi kısıtlanan çocuk sayısı 4 milyonun üzerinde!
MEB raporundaki “düzeltilmiş net okullaşma oranı”, yaşlara göre eğitim çağındaki çocukların hangi oranlarla eğitim-öğretim içerisinde olduklarını gösteriyor. TÜİK’in yaşlara göre nüfus istatistikleriyle birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’de okul çağında bulunan çocukların durumu ortaya çıkıyor. Buna göre açık öğretimde 1 milyon 738 bin, mesleki eğitimde 401 bin çocuk bulunuyor. Okul kaydı bulunmayanlara bu sayılar eklendiğinde 3 milyon 340 bin civarında çocuğun örgün eğitimde olmadığı görülüyor. Bu yalnızca istatistikleri tutulanlar.
Bu rakamlar Türkiye gibi bir ülke için inanılmazdır. Yoksulluk çığının büyümesiyle doğrudan alakası vardır. Emekçilerin çocukları hükümetin yoksullaştırma politikasının etkisiyle her geçen sene okullarından daha fazla kopuyor, çocuk yaşta işçiliğe zorlanıyor. İşçi Sağlığı ve İş güvenliği (İSİG) Meclisi’ne göre bugün Türkiye’deki çocuk işçi sayısı 2 milyonu bulmuş durumda. Yaz aylarında bu sayı 5 milyona varıyor. Üstelik bu sayının önemli bölümü 15 yaş altındaki çocuklardır. Eğitimi yarıda bırakma nedenleri incelendiğinde ilk sırayı ekonomik nedenler alıyor. Tablo çok açıktır. Okuması, gezmesi, oyunlar oynaması gereken yaştaki emekçi çocukları, geçim sıkıntısı nedeniyle kendilerini patronların tezgâhında bulmuş durumdalar.
MEB’in eğitim dışında kalan çocuklar için bir çabası olup olmadığını değerlendiren Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş “Zaten bulmak istese, açık liseler yoluyla onları öğrenci gösterip, yasal olarak bulma zorunluluğundan sıyrılmış olmaz. Küçük bir sanayiye girseniz ciddi bir kısmını orada bulursunuz! Mevsimlik tarım üretimi var şimdi, bir kısmı oraya gidilse bulunurdu. Ama asıl soru da ‘Bulmak istiyor muyuz?’ Aramak istedikten sonra bu çocuklar berberlerde, kuaförlerde, sanayide, tarımda, evde bulunurlardı” diyor.
Günümüz teknolojisi, bilgi birikimi, maddi olanakları ve altyapısı her çocuğun eğitime ulaşabileceği, nitelikli eğitim görebileceği, yaşının gerektirdiği yaşamı özgürce yaşayabileceği olanakları sunmaktadır. Ancak kapitalizm, emekçilerin kendi elleriyle yarattıkları tüm bu olanakları onlardan çalarak bir avuç sermaye sahibi ve çevresindekilere sunmaktadır. Türkiye’de de hükümet ve sermaye sınıfı kol kola girerek işçi sınıfını her anlamda yoksulluğa sürüklemektedir.
Çocuk yaşta işçilik, yeterli beslenememe, eğitime erişememe, sosyal olanaklardan mahrum kalma, küçücük bedenleriyle iş cinayetlerine kurban gitme… Egemenlerin işçi sınıfının çocuklarına yaşattığı gerçek budur. Bu yüzden bugün dünyanın dört bir yanında emekçilerin kendilerine dayatılan uygulamalara örgütlü tepki vermesi çok önemlidir. Bugünümüzü ve geleceğimizi daha iyi şekillendirmek istiyorsak işçi sınıfının saflarında daha fazla örgütlenmeli, her türlü talebimizi daha güçlü haykırmalıyız.
- Savaş ve Sömürü Kıskacında “Dünya Çocuk Hakları Günü”
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Okul Tatili, İşçi Çocuklarına da Tatil mi?
- Bu Çarklar Çocuklarımızı Öğütüyor
- Kapitalizm ve İşçi Çocuklarımız
- Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü: Sömürü Çarkı Çocukları Öğütüyor!
- Çocuk da Olsa “Harca Harca Bitmez!”
- Milyonlarca Çocuk Eğitim Hakkına Erişemiyor
- Çocuklarımız Sömürü Düzeninde Ölmeye Devam Ediyor!
- Kapitalizmde Çocuklarımız İçin Bir Gelecek Yok!
- Kapitalizmin Çocuklarımızı Heba Etmesine İzin Vermeyelim!
- Ne Kadar da Misafirperverlermiş!
- Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeleyle Mümkün
- İşçi Çocuğu Olmak...
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/