Buradasınız
Selah Tersanesinde Patlama: 1 Ölü, 6 Yaralı
Binlerce işçinin her gün ağır çalışma koşullarında, ölümle burun buruna yaşadığı Tuzla tersanelerinde iş cinayetleri ne yazık ki son bulmuyor. Son olarak 9 Mayıs Cuma günü öğlen saatlerinde Tuzla’da Selah Tersanesinde bir patlama meydana geldi. Patlamanın sebebi bir blokta boya yapıldıktan sonra gaz ölçümü yapılmadan, kaynak ve taş işlerine başlanmasıydı. Boyadan sonra gaz ölçümü yapılması gerektiğini patronlar da taşeronlar da bildikleri halde, bu yapılmadığı için tersanelerde gencecik bir işçi daha hayatını kaybetti. Patlamada 6 işçi de yaralandı ve yaralılar arasında hayati tehlikeyi atlatamayanlar da var.
10 Mayısta Limter-İş sendikası Selah Tersanesinde yaşanan bu iş cinayetine ilişkin bir basın açıklaması düzenledi. Sabah 7’den itibaren Tuzla Gemi önünde toplanmaya başlayan tersane işçileri saat 8 gibi Gemi İnşa Sanayicileri Birliğine (GİSBİR) doğru yürüyüşe geçti. Yaklaşık 100 işçinin yer aldığı yürüyüşte polis yoğunluğu dikkat çekiyordu. Polis sık sık işçileri taciz ederek yürüyüşü engellemeye ve olay çıkartmaya çalıştı. GİSBİR önüne gelindiğinde, Limter-İş yöneticileri, tersane patronlarının temsilcileriyle görüşme talebinde bulundu. Ancak GİSBİR’in önündeki güvenlik görevlileri, “içerde yetkili kimsenin olmadığını ve muhatap aranıyorsa bunun emniyet müdürleri olduğunu” söyleyerek sendikacıları polisle karşı karşıya bıraktılar.Bir süre GİSBİR önünde beklendikten sonra basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı yapan Limter-İş genel sekreteri Kamber Saygılı şöyle konuştu: “Dün ölülerimizin sayısı 94 oldu. Tersane patronları böyle korunduğu, yargılanmadığı sürece, Çalışma Bakanlığı tersanelere gelip bir sorun görmediğini, iş güvenliğinin alındığını söyledikçe ölümler devam edecektir. Yeri geliyor işçiler öldüğünde dalga geçerek «sabah çok yemiş, kalp krizi geçirmiş ölmüş» diyorlar. Dün iş cinayetinin yaşandığı Selah Tersanesinin sahibi Erkan Selah geçen yıl GİSBİR başkanı idi ve iş cinayetlerinin işçilerin cahilliğinden kaynaklandığını söylüyordu. Şimdi aynısını yeni GİSBİR başkanı Murat Bayrak, Çalışma Bakanı ve Başbakan da söylüyor. GİSBİR konfederasyonumuzla görüşme yapmıyor. Taleplerimiz hâlâ aynı yerde duruyor. Bugün az kişi olabiliriz ancak gelecekte daha güçlü geleceğiz. Binlerle geleceğiz.”
İşçiler sık sık “İnsanca çalışmak istiyoruz” , “Artık ölmek istemiyoruz” , “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Tersane işçisi köle değildir”, “İşçiler birleşin ölümleri durdurun”, “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganlarını attılar.
Şunu bilelim ki, bizler birleşmedikçe ve sabırla ve inatla örgütlenmedikçe, taleplerimiz yerine getirilmeyecek ve ölümler devam edecek. Biz işçilerin tek dayanak noktası örgütlülüğümüzdür. Eğer örgütlüysek karşımızda hiçbir güç duramaz, ne patronlar ne de onların kolluk güçleri bize bir şey yapamaz. Örgütlüysek istediğimiz çalışma koşullarını, iş güvenlik önlemlerini ve insanca çalışma hakkımızı elde ederiz. Örgütlü değilsek sağlıksız koşullarda, ölümle burun buruna çalışmaya devam ederiz. İşçi kardeş, örgütlen ve çevrendekileri de örgütle ki haklarımızı elde edebilelim ve insanca koşullarda çalışabilelim!
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...