Buradasınız
Sendikalı ve Örgütlü Olmak
Gebze’den bir metal işçisi
Kapitalizm acımasız doğası gereği bütün dünyada insanların hayatını cehenneme çevirmeye devam ediyor. Bir tarafta Ortadoğu’da yürüyen savaş ve bunun yansımaları, diğer tarafta kapitalist kriz. Patronlar sınıfı savaşı ve krizleri fırsata çevirip kasalarını doldururken, “terör” bahanesiyle baskıcı yasalar çıkartıyor, gelişen muhalefeti sindirmek için ellerinden geleni yapıyor. Milliyetçiliği kullanarak emekçileri birbirine karşı kışkırtıyor. Kemer sıkma politikalarını uygulamaya koyarak, işçi sınıfının kazanımları bir bir elinden alıyor. Bu olumsuzluklara rağmen işçi sınıfı dünyanın pek çok bölgesinde kitlesel eylemler, genel grevler, protestolar yükseltiyor. Otoriterleşmeye ve baskılara karşı halk isyanları patlak veriyor.
Bu sorunlar yaşadığımız topraklarda da var. Hükümet, Ortadoğu’da yaşanan emperyalist paylaşım savaşında kendine pay kopartabilmek için türlü oyunlar çeviriyor. Her gün ölen yüzlerce yoksul insanın kanı üzerinden pazarlıklar yürütülüyor. Baskı yasaları çıkartılıyor ve polis devleti uygulamaları her geçen gün daha da sertleştiriliyor. İşsizlik almış başını gidiyor, iş kazalarında her ay yüzden fazla işçi kardeşimiz hayatını kaybediyor. İş saatleri uzadıkça uzuyor, taşeronluk hemen hemen her fabrikada uygulanıyor. Esnek çalıştırma, telafi çalışması derinleşerek devam ediyor. Bunlar yetmezmiş gibi biz işçiler için önemli bir hak olan kıdem tazminatı da gasp edilmek isteniyor.
Patronlar sınıfının saldırıları çok yönlü devam ederken, Türkiye’nin ekonomik anlamda lokomotif sektörü olan metal sektöründe toplu sözleşme süreci yaşanıyor. Metal sektörü Türkiye işçi sınıfı mücadelesi bakımında da kilit bir sektördür. 1980 öncesinde sınıf hareketinin dinamosu olan metal işçileri bugünlerde toplu iş sözleşmesi sürecindeler. Patronların örgütü olan MESS karşısında üç sendikanın yapmış olduğu görüşmelerde idari ve sosyal yardımlar konusunda bazı maddeler hariç anlaşma sağlanmış durumda. Ücretler konusunda ise uyuşmazlık tutanağı tutuldu. Görünen o ki Türk Metal’in %14’lük zam talebi karşısında pazarlıklar sonucu orta yolda anlaşacaklar. BMİS’in talebi ise ücreti düşük olan işçiler için ortalama %30, diğerleri içinse %17 civarı zam verilmesi yönünde. Yani maaşı 1000 TL olan bir işçi eğer anlaşma sağlanırsa 1300 TL alacak.
Türkiye’de metal sektöründe 1,4 milyondan fazla işçi çalışıyor. Fakat bunların sadece 220 bini sendika üyesi. Toplu sözleşmeden faydalananların sayısı ise bunun yarısı kadar, yani 110 bin civarında. Metal sektöründe çalışanların toplamıyla karşılaştırdığımızda bu oran %10 bile etmiyor. Bu rakamlar da bize sendikaların geldiği durumu göstermektedir. Bu bakımdan yürütülen sözleşme süreci dahil tutulması gereken ana yol, göstermelik eğitim ve eylemlerden ziyade metal işçilerinin sendikalılık oranını arttırmak ve onları sınıf temeli eğitimlerden geçirmektir. Üye sayılarının ve etkinliğinin bu kadar gerilemiş olması elbette sendikaların içinde bulunduğu ataletle ilgilidir.
Sendikalar bizimdir, işçi sınıfının örgütleridir. Sendikalı olmak, üyeler olarak sendikalarımızı ilerletmek, hem ekonomik hem de diğer sorunlar konusunda daha aktif hale getirmek bizlerin de sorumluluğudur. Üzerimize düşeni kavramalı ve bu sorumlulukla çalışmalıyız. Ancak böyle olabildiğinde sendika yöneticilerinin hatalarını sorgulayabilir ve hesap sormaya hakkımız olabilir. Sendikaların yürüttüğü toplu iş sözleşmelerinden üye eğitimlerine, grev ve direnişlerini yürütmesinden yeni işyerlerinin örgütlenmesine kadar her alanda aktif görev almalı, sendika yöneticilerinin ensesinde olmalıyız. Sendikaları devlet dairelerine çevirmek isteyen zihniyetle amansız bir mücadele yürütmeliyiz. Sendikaya üye olmak işçi sınıfının bir ferdi olarak yapılması gereken ilk adımdır. Burada durup beklenemez. Sendikalı işçi bir sınıfın evladı olduğunu kavramalı ve dünyayı değiştirme mücadelesine katkı koymalıdır. Bizlere düşen görev de işçi sınıfının tabanında, sınıf bilinçli, sınıfına güvenen, sınıfının bağımsız siyaseti doğrultusunda mücadele eden örgütlü işçileri çoğaltmaktır.
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...