Buradasınız
Şiirlerle, Marşlarla 1 Mayıs!

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür 1 Mayıs. Her yıl 1 Mayıs’ta işçiler yeni umutlarla, coşkuyla koşarlar alanlara. 1 Mayıs meydanları işçilerin halaylarıyla, şarkılarıyla, marşlarıyla, sloganlarıyla gürül gürül yankılanmaya başlar. Sömürüsüz bir dünya, barış, kardeşlik, özgürlük, demokrasi isteyenler bir araya gelirler. 1 Mayıs’ın taşıdığı umut ve anlam, işçiler kadar şairlere de ilham vermiştir. Nice güzel şiir yazılmıştır 1 Mayıs hakkında.
Türkiye’de 1 Mayıs için ilk kez şiir yazan kadın şair Yaşar Nezihe Bükülmez’dir. 1 Mayıs 1923 yılında Aydınlık dergisinde çıkan 1 Mayıs şiirinde Bükülmez, işçilere şöyle seslenir: “Boynundan esaret bağını parçala, kes, at!/ Kuvvettedir hak/ Hakkı haksızlara anlat.”
Osmanlı döneminde ilk 1 Mayıs, 1909’da Selanik’te kutlandı. O gün Türk, Yahudi, Bulgar, Sırp ve Rum işçiler birlikte meydanı doldurmuşlardı. O gün hem işçi sayısı azdı hem de işçi örgütleri henüz yeni kuruluyorlardı. Fakat işçiler mücadele ediyor, haklarını arıyorlardı. İşçilerin birlik, halkların kardeş olması gerektiğine inanıyorlardı. Alanları dolduran işçiler, Osmanlı topraklarında tüm halkların demokratik haklarının tanınmasını, savaşların ve sömürünün son bulmasını istiyorlardı. Nezihe Bükülmez de şiirinde 1 Mayıs günü iş bırakıp alanları dolduran işçilerin ne denli güçlü olduğunu anlatır:
Ey işçi!
Dün sen çalışırken bu cihan böyle değildi
Bak fabrikalar uykuya dalmış gibi şimdi.
Herkes yaya kaldı, ne tren var, ne tramvay
Sen bunları hep kendin için şan ve şeref say.
Bir gün bırakınca işi halk şaşkına döndü
Ses kalmadı; her velvele bir mum gibi söndü
Sayende saadetlere mazhar beşeriyet;
Sen olmasan etmezdi teali [yükselme] medeniyet.
Ey işçi!
Zenginlere pay verme, yazıktır emeğinden
Azm et de esaret bağı kopsun bileğinden
1923 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Ülkenin yeni egemenlerinin ilk işi işçi örgütlerini dağıtmak ve yasaklamaktı. Ama her şeye rağmen 1 Mayıs geleneği işçiler arasında yaşatılmaya çalışılıyordu. 1927’de yazılan bir 1 Mayıs marşında “Hoş geldin!/ Bir Mayıs işçinin günü/ Dağıt rüzgâr gibi gönülden gamı” deniliyor ve şöyle devam ediliyordu: “Yaşasın, yaşasın sekiz saat iş/ İş sekiz saat, uyku sekiz saat/ Sonra sekiz saat ders ve istirahat.”
Baskı ve yasaklardan dolayı işçi hareketi 1960’lara kadar doğru düzgün canlanamadı. Lakin özellikle 1963 Kavel greviyle işçiler örgütlenmeye, haklarını almaya, olmadı fabrikaları işgal etmeye, yeni ve mücadeleci sendikalar kurmaya başladılar. İşçi sınıfının mücadelesi yükselirken, uzun aradan sonra, DİSK ve Maden-İş 1976 yılında 1 Mayıs’ın alanlarda kutlanması yasağını söküp atacak bir adım attı. Taksim Meydanı 1 Mayıs’ta işçilere açıldı. Bir yıl sonra kutlanan 1977 1 Mayıs’ı son derece görkemli, kitlesel ve coşkuluydu. Fakat işçilerin yükselen mücadelesinden korkuya kapılan sermaye sahipleri, kanlı bir provokasyon tertiplediler. Taksim Meydanındaki işçilerin üzerine ateş açıldı ve kargaşa yaratıldı. 37 işçi kardeşimiz hunharca katledildi. Ama işçi sınıfının davası için canını veren sınıf kardeşlerimiz unutulmadılar. Ruhi Su’nun yazıp bestelediği Şişli Meydanında Üç Kız adlı şarkı, her 1 Mayıs’ta işçilerin dilinde can buluyor:
Beş yüz bin emekçi vardık
Taksim Meydanı’na girdik
Öyle bir İstanbul gördük
Sorarlar bir gün, sorarlar
Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar
Biter bu dertler, acılar
Sararlar bir gün, sararlar
Türkiye işçi sınıfının sömürüsüz, savaşsız, özgürlük ve barış dolu bir dünya umuduyla özdeşleşen 1 Mayıs Marşının sözleri ise Sarper Özsan’a aittir. 1974’te Maksim Gorki’nin Ana adlı romanının tiyatro gösterimi için yazılan 1 Mayıs Marşı, kısa zamanda tiyatro sahnesinden alanlara taşmıştır:
Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir
Günlerin bugün getirdiği baskı, zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda bir kâğıt gibi erir gider
İşçi sınıfının mücadele tarihi gösteriyor ki ekonomik, soysal ve demokratik haklar patronlar ve iktidar sahipleri tarafından bahşedilmemiştir. Sendika kurma hakkından oy kullanma hakkına kadar her şeyi işçiler mücadele ederek elde etmişlerdir. Bu mücadeleler, sömürüsüz bir dünya özlemi içinde olan şairlerin, yazarların, müzisyenlerin eserlerine konu olmuştur, olmaya da devam edecektir. Başta Nazım Hikmet olmak üzere, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Hasan Hüseyin, Enver Gökçe, Ruhi Su, Erol Toy, Can Yücel, Adnan Yücel ve daha nice sanatçı, şair ve yazar, işçi sınıfının sömürüsüz bir dünya mücadelesini eserlerine yansıttılar. Bu eserler insanlığa mal olmuşlardır ve asla unutulmayacaklardır. Hem bu eserlere hem de 1 Mayıs geleneğine sahip çıkmalı ve yaşatmalıyız!
Biz İşçi Sınıfıyız, Biz Milyonlarız
UİD-DER’de 1 Mayıs Coşkusu
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...