Buradasınız
Sınıf Dayanışmasını Büyütelim
Grev, direniş ve miting alanlarında hep beraber “yaşasın sınıf dayanışması” diye haykırıyoruz. Sınıf dayanışması, işçi sınıfının din, dil ve ırk ayrımı yapmadan hangi fabrika, sektör veya ülkede çalışıyor olursa olsun birliğinin ve yardımlaşmasının ifadesidir. Dünden bugüne işçi sınıfı, sınıf dayanışması içinde paylaşmanın, yardımlaşmanın, ortak mücadele etmenin en güzel örneklerini gösterdi. Çıkar, bencillik, boş vermişlik ve nemelazımcılık gibi dayanışmayı zedeleyen fikirler ise daima egemen sınıfların ısrarla topluma pompaladığı zehirli fikirler oldu, olmaya da devam ediyor.
Bugün yaşadığımız kriz ortamında da işçi sınıfı için en büyük tehlike, sınıf dayanışmasını parçalamaya çalışan egemen sınıftan gelmektedir. Patronların insanın aklını çelmek için kullandıkları “aynı gemideyiz”, “biz bir aileyiz”, “etle tırnak gibiyiz” laflarının gerçek yaşamda hiçbir karşılığı olmadığını hepimiz bilmeliyiz. Daha fazla kâr, rekabet ve sömürü uğruna açlığa, yoksulluğa ve işsizliğe itilen milyonlarca işçiyle, servetlerine servet ekleyen patronların kaderi nasıl ortak olabilir ki? Tek bir gerçek var: Patronlar ve işçiler iki ayrı sınıftırlar ve çıkarları da ayrıdır. Üç işçinin dahi bir araya gelmesinden korkuya kapılan patronlar, işçilerin dayanışmasını türlü yöntemlerle bölmek ve parçalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Böl-parçala-yönet yöntemi ile patronlar işçilerin dayanışma ve birleşmelerine engel olmaya çalışıyorlar. Fabrikada aynı işi yaptığımız halde ücretlerimizin farklı olmasının, taşeron, kadrolu, sözleşmeli, geçici gibi ayrımlara tâbi tutulmamızın başka bir açıklaması olabilir mi?
İşçileri en güzel şu sözler anlatır: Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için! Haklarımızı korumanın, işten atılmalara engel olmanın, zam ve yoksulluğa karşı durmanın ortak noktası sınıf dayanışmasını hayata geçirmektir. Birçok fabrikada işçi arkadaşlarımız işten atılıyor, ücretsiz izne yollanıyor veya düşük ücretlerle çalışmaya zorlanıyorlar. Sınıf bilincinden yoksun işçi arkadaşlarımız, krizi öne süren patronlara karşı çoğunlukla “yapılacak bir şey yok” diyerek krizin ağır bedelini ödemeye razı oluyorlar. Şüphesiz ki güçlü bir sınıf dayanışmasının var olduğu durumlarda hiçbir işçi arkadaşımız böyle davranmayacaktır. Hem kendi fabrikasındaki hem de diğer fabrikalardaki işçilere, kendilerine yapılan haksızlığı anlatıp, yürütecekleri mücadelede destek isteyecektir. Destek ve dayanışma eylemleriyle patronlara geri adım attıracaktır. Mücadele tarihimiz, işçilerin sınıf dayanışmasını hayata geçirdiklerinde neleri başardıklarının örnekleriyle örülüdür. 1 Mayıs ve 8 Mart günleri işçi sınıfının uluslararası mücadelesini ve dayanışmasını temsil ediyor. 15-16 Haziran işçi sınıfının İstanbul, İzmit, Bursa gibi büyük şehirlerde ortaya koyduğu sınıf dayanışması ile patronlara geri adım attırabileceğini göstermiştir. Mücadele ve dayanışma geleneğini sahiplenerek sermaye sınıfının saldırılarına karşı durmalıyız.
İşten atılan ve fabrika önlerinde direnişe başlayan işçilerin yanında olmalı ve onlara destek vermeliyiz. Grev ve sendikalaşma mücadelesi veren işçilerin gücü, sınıf dayanışmasından aldıkları güçtür. Bu gücü ve dayanışmayı bugün her zamankinden daha çok harekete geçirmeliyiz. 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesinde yapılan dayanışma grevlerini bugün de fiilen hayata geçirebilmeliyiz. Sınıf dayanışmasını üretimden gelen gücümüzle birleştirerek somutlayabiliriz. Üretimi durdurarak, grevler örgütleyerek, grev ve direnişlere destek olmalıyız. Dayanışmayı, alanlara, meydanlara sıçratarak tüm işçi sınıfının gündemi haline getirmeliyiz.
Sınıf dayanışmamızı uluslararası alanda da yükseltmek görevimizdir. Sermayenin neden olduğu kriz dünyadaki tüm işçileri etkiliyor. Her ülkede işçiler işten atılıyor ve sermaye dünya ölçeğinde işsizliği, düşük ücreti ve ağır çalışma koşullarını dayatıyor. Direnen işçiler, üretimi başka ülkelere kaydırmakla tehdit ediliyorlar. Bizler hangi ülkede olursak olalım ücretli kölelik sistemine karşı çıkıyor ve din, dil, ırk ayrımı yapmadan bütün işçileri sınıf dayanışmasını güçlendirmeye çağırıyoruz.
Bireysel mücadele vererek çalışma koşullarımızı, ücretlerimizi, sosyal haklarımızı iyileştirmemiz mümkün değildir. İşçi sınıfı hangi iş koşullarında, hangi sektörde, hangi ülkede olursa olsun patronlar karşısında ortak çıkarlara sahiptir. İşçiler dayanışma içinde kendi sınıf güçlerini fark ederler. “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” şiarı ile hareket edip, patronlar sınıfına karşı ortak mücadeleye atılalım.
- Everest’e Tırmanmak da Sınıfsal!
- Filler, Karıncalar ve Kıssadan Hisse
- “Bu Sene Hiç Kiraz Yediniz mi?”
- Aşçı ya da Doktor… Çocuklarımız Ezilmekten Nasıl Kurtulur?
- Söyleyecek Sözümüz, Verecek Hesapları Olmalı
- Gazze ve İnsanlığın Onur Mücadelesi
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...