Buradasınız
Sınıfının Çalışkan Neferi Olmak!
Gebze’den bir metal işçisi

İşçi sınıfı saflarında nasıl çalışkan bir nefer olabiliriz? Çok okuyarak mı? Çok çalışıp çok para kazanarak mı? Kendi kendine, kendi ayaklarının üzerinde durarak mı? Yaşlanarak mı? Ne dersiniz?
Ekonomik kriz derinleştikçe hayat pahalılığı da artıyor ve temel ihtiyaçlara ulaşmak giderek zorlaşıyor. İşçinin bir umutla beklediği asgari ücretteki artış, memura, emekliye yapılan maaş zammı, para daha cebimizi ısıtamadan eridi gitti. Gıdadan, enerjiye tüm ihtiyaçlara gelen yüksek zamlarla elimizden çekilip alındı. Yine el elde, el başta kaldık mı? Gerçek enflasyonun %115’i aştığı ortadayken, komik artışlara, rakamlara kapatılan ve örneğin binlerce metal işçisinin haklarını bağıtlayan toplu iş sözleşmelere ya da işçileri iş durdurmaya iten aşağılayıcı zamlara ne demeli! Aldığımız ücretler an be an yüksek enflasyon karşısında buz gibi eriyip gidiyor, cebimiz boşalıyor, kredi kartlarımız gittikçe şişiyor. Peki, biz işçiler aldığımız üç kuruş ücretle insani koşullarda yaşayabilir miyiz? Çocuklarımıza ne kadar baba, ana olabiliyoruz? Çocuklarımızın isteklerini, ihtiyaçlarını “bir sonra ki ay alırız” diyerek unutturmaya çalışıp karşılarında kırk takla atmıyor muyuz?
En kötü şeydir insanın yakasına yoksulluğun yapışması; sökülüp atılması öyle kolay değildir. Zulmün karşısında boyun eğmeye, susmaya alışmışsan, zor kaldırırsın başını zorbalığa karşı. Koca deryanın içinde bir balık misali yalnız hissedersin kendini. Kimseye güvenmezsin, güvenemezsin sendikana, iş arkadaşına, komşuna ve yaşını başını almış olsan da kendine bile. Bilenlerin fikirleri sana hayal gelir. Vermeye çalıştıkları mücadelenin anlamsız, boşa harcanmış bir emek olduğunu düşünürsün. Onun için söylenenleri can kulağıyla dinlemez, hatta ileri geri cahilce konuşursun. Mücadele etmeden hazıra konmayı bekler, kavgada yumruk sallamadan kazanan olmak istersin. Bir işçisindir sınıfının içinde ama sınıfının saflarında çalışan bir nefer olamazsın!
Kuvvet, birlikten doğar! Birlik olursan kuvvetli olursun. Köklerin toprak anaya daha bir sağlam sarılır, safının neferi olursun. Ters esen rüzgâra daha güçlü, dirençle karşı durursun. En önemlisi birliksen, örgütlüysen güvenirsin kendine, sınıfına, mücadeleye, işte o zaman sen, Sınıfının Çalışkan Neferi Olursun! Doğaya, yaşama, sınıfına sahip çıkarak, insanın insan üzerindeki sömürüyü ortadan kaldırmak için mücadele etmesidir. Bu insan olmanın yoludur.
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...
- Sırrı Süreyya Önder’i, Sırrı Abimizi kaybettik. O, işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesine katkılarıyla hep yaşayacak, yüreğindeki umut ve direncin sembolü olan gülümsemesiyle hep saygı ve sevgiyle hatırlanacak.
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...