Buradasınız
Şirinevler’de Stant: Savaşı Birlik Olan İşçiler Durdurabilir!
İşçiler, emekçiler, yoksul halklar için acı, sefalet ve ölüm anlamına gelen emperyalist savaşların yarattığı trajedilerden birini de mülteci sorunu oluşturuyor. Bugün 300 milyonu aşkın insan doğup büyüdükleri toprakları terk etmiş durumda. Suriye, Irak, Libya ve Kürt coğrafyasında savaşın alevlerinden, “normal bir yaşam” umuduyla kaçan mülteciler yollarda adeta telef oluyor. Her gün yüzlerce mültecinin ölüm haberlerini alıyoruz. Kapalı kamyon kasalarında nefessiz kalarak, kapasitenin çok üstünde bindirildikleri teknelerin karanlık sularda alabora olmasıyla kadınıyla, çocuğuyla yüzlerce masum insan hayatını kaybediyor. Bodrum sahiline, 3 yaşındaki cansız bedeniyle vuran Aylan bebeğin ve daha nicelerinin görüntüsü hâlâ gözlerimizin önünde. Bu nasıl vahşet, bu nasıl kıyımdır? İşin acı gerçeği şu ki anne ve kardeşiyle göç yollarında hayatını kaybeden Aylan bebek ne ilktir ne de son olmuştur. Göçler ve göç yollarında boğulmalar ve ölümler devam ediyor.
Emperyalist ve haksız savaşlara karşı işçilerin birliğini, halkların kardeşliğini örmeye çalışan UİD-DER, “Savaş da İstemiyoruz, Düşmanlık da” sloganıyla Türkiye’nin çeşitli işçi bölgelerinde çalışmalar yürütüyor. Yaptığımız çalışmalarda işçi ve emekçilerin kahır dolu yaşamına acıdan başka bir şey katmayan emperyalist ve haksız savaşların farklı boyutlarını işliyoruz. Son olarak 20 Eylül Pazar günü İstanbul Şirinevler meydanında, emperyalist savaşların yarattığı mültecilik sorununu işleyen bir stant çalışması yaptık.
Şirinevler pek çok farklı sektörden işçinin, yoğun olarak da mülteci işçilerin bulunduğu bir bölge. Stant çalışmamız çerçevesinde Türkiyeli ve farklı milletlerden göçmen işçilerle, emperyalist savaşların ve bu savaşların sonuçlarından biri olan mültecilik sorununun kaynağının ne olduğunu, bu sorunun nasıl ortadan kaldırılacağını konuştuk.
Çevremizde öbeklenen farklı milletlerden yüzlerce işçiyle yaptığımız konuşmalarda, haksız savaşlara karşı Ortadoğu işçi sınıfının, topyekûn mücadele etmesinin son derece önemli olduğunu vurguladık. Göçmen işçiler korkarak da olsa bizlere yaşadıkları sorunları anlattılar. Ülkelerinde süren savaşlar yüzünden yakınlarını kaybettiklerini, evsiz, barksız ve çaresiz kaldıklarını, bu yüzden Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldıklarını söylediler. Türkiye’deki insanların kendilerine karşı öfke duymalarına üzüldüklerini dile getirdiler. Patronlar tarafından son derece kötü koşullarda, düşük ücretlerle çalıştırıldıklarını kendilerini mecbur hissettikleri için buna ses çıkaramadıklarını ifade ettiler. Barışın tüm dünyaya egemen olmasını dilediklerini söylediler.
Türkiyeli bir işçi, “Kıyıya vuran bir balina için yüzlerce insan seferber oluyor. Bugün bu savaşlardan dolayı insanlar kıyılara vuruyor. İnsanlık nerede?” diye sordu. Örgütsüz oldukları için düşük ücretler, artan ev kiraları gibi sorunların gerçek kaynağını göremeyen ve göçmenleri suçlu ilan eden işçilerle bu sorunların gerçek kaynağı olan sömürü sistemini konuştuk. Bu sorunların sebebinin göçmenler olmadığını, ucuz işçi peşinde koşan patronlar ve ceplerini doldurmak isteyen açgözlü ev sahipleri yüzünden böyle sorunlar yaşadığımızı söyledik. Stantta tanıştığımız pek çok işçi çalışmalarımıza katılmak istediklerini söyleyerek derneğimizin adresini istedi.
Bizler, haksız ve emperyalist savaşların yarattığı acıları yüreklerinde hisseden sınıf bilinçli işçi ve öğrencileriz. Bu savaşların kaynağını biliyoruz. Bu savaşların sorumlusu kapitalist kâr düzeni ve kirli hesaplar peşinde koşan patronlardır. Bu acıların sebebi sermayenin kâr hırsıdır. Bizler yürüyen haksız savaşları durdurabilecek tek gücün dünya işçi sınıfı olduğunu da biliyoruz. Tarih, işçi sınıfının haksız savaşlara karşı mücadele örnekleriyle doludur. Bizler de mücadele tarihimizden çıkardığımız derslerle yorulmaksızın haksız savaşlara karşı mücadele veriyoruz. Aylan bebeklerin ve ismini bilmediğimiz daha nice insanın ölmediği, barış ve kardeşlik dolu bir dünya için bu çabalarımız çok önemli. Biliyoruz, başaracağız… Gerçek barışı tüm dünyaya egemen kılacağız.
Kalk Çocuğum Kalk!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Son Eklenenler
- 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliamının 10’uncu yılında Soma ve İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde eylemler yapıldı. Somalı madenciler anıldı, iş cinayetleri protesto edildi. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri...
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.