Buradasınız
Şirketlerin Kârları Büyüyor, İşsizler Ordusu da!
Berdan Güney
Açıklanan işgücü ve işsizlik istatistiklerine göre, Şubat ayında başlatılan istihdam seferberliği, AKP’nin istediği gibi ilerlemiyor. İşsizler ordusuna eklenenlerin sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. 15 Ağustosta TÜİK tarafından açıklanan Mayıs ayına ait işgücü istatistiklerine göre, işsizlik oranı %10,2 oldu. 15 yaş ve yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 3 milyon 225 bine yükseldi. Geçen yılın aynı dönemine göre işsizlerin sayısı 330 bin arttı. TÜİK, işsizlik oranlarını dar tanımlı olarak açıkladığı halde, işsizliğin arttığı görülüyor.
İşsizliğe mahkûm edilen işçilerin sayısı artıyor, fakat holdingler kârlarını katlayarak arttırıyor! Yılın ikinci çeyreğinde Koç Holding kârını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 54 arttırarak 1,42 milyar liraya yükseltti. Koç Holding ilk 6 ayda 2,5 milyar lira kâr etti. Sabancı Holding ise kârını 790 milyon lira olarak açıkladı. Alarko Holding aynı döneme ait kârını, beklentilerin iki katından fazla arttırarak 63 milyon lira olarak açıkladı. Bankacılık sektörü de bu yılın ilk 6 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %33 artışla kârını 25 milyar 355 milyon liraya yükseltti.
OHAL döneminin, grevleri yasaklanan, hak arama mücadeleleri polis saldırılarına maruz kalan, sendikalaşmaları fiilen engellenen işçilere yaramadığı açık. Zaten Erdoğan “grev tehdidi olan yerlere OHAL’den istifade izin vermiyoruz” diyerek amaçlarının sermaye sınıfını korumak olduğunu açıkça söylemişti. OHAL’in ilan edildiği günden bu yana işçilerin yaşam ve çalışma koşulları daha da kötüleşti. OHAL’in nimetlerinden faydalanan, OHAL bahanesiyle grevlerin yasaklanacağına, işçilerin baskı altında tutulacağına güvenen patronlar, işyerlerinde baskıları tereddütsüz arttırdılar; hatta toplu sözleşmede yer alan maddeleri bile uygulamadılar. Patronlar için bunun sonucu, yukarıda sayılan örneklerde olduğu gibi, kârlarına kâr katmak oldu. Üstelik “istihdamın artışına katkıda bulunarak” artmadı bu kârlar. Tersine birçoğu önemli miktarda işçi çıkardı. Daha az işçiyle daha çok üretim yaptı. Yani sömürü katmerleşerek arttı.
AKP’nin istihdam seferberliğine rağmen işsizlik artıyor
Gelinen aşamada işsizler ordusu kalabalıklaşmaya devam ediyor. Gerçek işsizlik rakamlarını açıklayan DİSK-AR, işsiz sayısının 5 milyon 879 bine ulaştığına dikkat çekti.
TÜİK, işsizlik rakamlarını bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırarak veriyor. Rakamlar, dar tanımlı da olsa işsizliğin arttığını ortaya koyuyor. Rakamların medyaya yansıması da medya kuruluşlarının iktidara olan yakınlığına göre değişiyor. AKP yanlısı olmayanlar işsizliğin artmakta olduğunu yazabiliyor, AKP yandaşları ise işsizliğin azalmakta olduğunu yazıyor; hatta “istihdam seferberliği”nin sonuç verdiğini öne sürüyorlar.
Gerçek o kadar net ve açık ki, TÜİK dar tanımlı işsizlik hesaplamasına rağmen gerçeğin üzerinden atlayamıyor. Son dört yılı kapsayan rakamlara bakıldığında, işsiz sayısının Ocak ayında en yüksek düzeye ulaştıktan sonra düşüşe geçtiği, Hazirana kadar bu düşüşün devam ettiği görülüyor. Hazirandan itibaren işsiz sayısı yeniden tırmanışa geçiyor. İşsizlik eğrisi son dört yıldır her geçen yıl bir basamak yukarı çıkıyor.
Öte yandan DİSK’in yayınladığı rapor, TÜİK’in istihdam rakamlarına, İŞKUR programlarına katılanları da dâhil ettiğine dikkat çekiyor. “Toplum Yararına Çalışma” ve “Aktif İşgücü Piyasası” programlarında bu yılın ilk 5 ayında 374 bin kişi istihdam edildi. Üstelik bu geçici süreyle istihdam sağlanan programlara katılanların ücretleri İŞKUR tarafından ödeniyor. Bu yılın başından itibaren önemli bir artış sağlanan bu kapsamdaki “geçici” ve güvencesiz istihdam, yapay olarak işsizlik oranının düşmesini sağlıyor.
Tekrar TÜİK rakamlarına dönersek; TÜİK istihdamın 621 bin arttığını ifade ediyor (kendi hesabına çalışanlar, bakkal, büfe vb. açanlar dâhil). Ücretli istihdamındaki artışın 283 binde kalmış olması dikkat çekiyor. Ücretli istihdamındaki artış, önceki iki döneme göre önemli ölçüde azalmış durumda. Meselâ, bir önceki dönemde (Mayıs 2015 - Mayıs 2016) ücretli istihdamı 874 bin artmıştı. Bu rakam da şimdikinin 3 katından fazla!
Tarım dışı işsizlik 0,9 puan artışla yüzde 12,2’ye, tarım dışı kadın işsizliği 4,7 puan artışla %17,2’ye, tarım dışı genç işsizliği 3 puan artışla %23,2’ye yükseldi. Kayıt dışı çalışanların oranı ise tarım dışı sektörde 0,6 puan artışla %22,4’e, toplamda ise 0,4 puan artarak %34,2’ye ulaştı. Bu rakamlar kayıt dışılığın azaltılması adına alınan önlemlerin kâğıt üstünde kaldığını gözler önüne seriyor.
AKP, istihdam seferberliğini Şubat ayında “Çalışmak isteyene işte fırsat, tarihin en büyük istihdam seferberliği” sloganıyla başlatmış, hedefinin 2 milyondan fazla istihdam yaratmak olduğunu duyurmuştu. Bu seferberliğin bir hedefi de 16 Nisan referandumunda evet oylarını arttırmaktı. İşsizliği azaltmak vaadiyle başlatılan bu kampanyada, esas vaat patronlara verildi. Bu kapsamda işe alınacak işçilerin tüm vergi ve primlerinin devlet tarafından karşılanacağı ifade edildi. Devlet karşılıyor ama İşsizlik Fonunda biriken paradan karşılıyor. Seferberliğin üzerinden 3 ay geçti. Fakat istenen sonuca ulaşılamamış görünüyor. AKP yanlısı medya haberi tersten servis etse de gerçeklerin üstü örtülemiyor.
Neticede, patronlar sınıfının çıkarlarını savunmak için OHAL’den yararlanan AKP hükümeti, söz konusu olan işçilerin hakları, çalışma ve yaşam koşulları olunca görmüyor, duymuyor, konuşmuyor. Konuştuğunda da OHAL’in patronlara yararından, grevleri OHAL’den istifade ederek engellediklerinden bahsediyor.
Sermaye sınıfı, işçilere işsizliği, yoksulluğu, güvencesiz çalışmayı, iş kazalarını, meslek hastalıklarını reva görüyor. Büyüğünden küçüğüne tüm patronlar kârlarını katlarken, işçi sınıfının iş ve yaşam koşulları daha da kötüye gidiyor. Doğal olarak işçi kitlelerinin öfkesi de biriktikçe birikiyor. Zaten işsizliği azaltma hedefinin altında da bu öfkeden korku var. Ancak işsizliği azaltacağız derken, bir kez daha sermayenin kâr yelkenlerini şişirdiler. İşçi sınıfı tüm bunları kaydediyor ve günü geldiğinde hesap sormak için sermayenin karşısına dikilecek!
marksist.com sitesinden alınmıştır.
Elleri Var Özgürlüğün
Grev
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...