Buradasınız
Siz Hiç Patronla Pazarlık Yaptınız mı?
Aydınlı’dan bir tekstil işçisi
Bugün biz işçilerin çalışma koşuları belli ve aybaşını borca girmeden getirebilmek için bir yerlerden kısmak zorunda kalıyoruz. İhtiyaçlarımızı karşılamaya çalışırken de önce üç kez düşünür, en ucuzunu alırız. Onu da uzun uzun pazarlık yapar öyle alırız. Ne kadar ucuza alırsak o kadar iyi, çünkü artan parayla başka bir ihtiyacımızı daha karşılamayı düşünürüz. Sırf fırın ekmeğinden biraz daha ucuz diye, halk ekmek kuyruklarında saatlerce bekliyoruz. Kışlık elbiselerimizi yazın, yazlık elbiselerimizi kışın sezon sonu indirimlerinden almaya çalışıyoruz. Her seferinde en temel ihtiyaçlarımızdan kısıyoruz.
Ama iş emeğimize geldiğinde hiç pazarlık yapmadan asgari ücrete patronlara satıyoruz. Birçok işçi arkadaşımız iş başvurusuna gittiğinde, alacağı ücreti bile sormuyor. Çünkü derdimiz sadece iş bulmaktır. Dışarıda bir işsizler ordusu var. Yeter ki iş olsun da ne olursa olsun fark etmez diyoruz. Masaya oturup emeğimizin gerçek karşılığını isteyemiyoruz. Çünkü örgütsüzlüğümüzden faydalanan patronlar asgari ücreti bize dayatıyorlar. “Sen çalışmazsan çalışacak çok” diyerek bizi asgari ücrete mahkûm hale getiriyorlar. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de uzun saatler çalıştırılıyoruz. Hayatımızı sadece iş ve ev arasına sıkıştırıyorlar. İçinde yaşadığımız dünyanın güzelliklerinden mahrum bir şekilde yaşıyoruz. Dünyanın bütün güzelliklerini biz işçiler var ediyoruz, ama bu güzellikleri biz yaşayacağımıza bizim yerimize bir avuç patron sürüsü yaşıyor.
Bu koşullara artık yeter diyelim. En ufak bir alışverişte yaptığımız gibi, bir pazarlık da patronla yapalım. Emeğimizi bu kadar ucuza satmayalım. Bunu başarabilmek için bile birlik olmak zorundayız.
Örgütlenelim, işçi sınıfının birleşince ne kadar güçlü olduğunu görelim. Bizler tek başımıza patronlarla başa çıkamayız. Tek başımıza kaldığımız sürece patronun dayatmalarına boyun eğmek zorunda kalırız. Ama örgütlü, emeğine sahip çıkan işçiler patronun dayatmalarını değil, kendi istediklerini patrona kabul ettirir. İşyerlerinde örgütlenelim, sendikalı olalım, patronların bizi arsızca sömürmesine izin vermeyelim.
Gelin Değil Helin!
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...