Buradasınız
Soma Davası: Aileler, İşçileri Ölüme Gönderenlerin Peşinde!

13 Mayıs 2014’te Soma’da meydana gelen maden faciasında 301 işçi yaşamını kaybetmişti. Madencilerin yaşamını kaybetmesinin ardından açılan davanın 3. duruşmasından da bir karar çıkmadı ve duruşma 13 Ekime ertelendi. Davada 8 tutuklu toplam 46 kişi yargılanıyor. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, şirketin Genel Müdürü Ramazan Doğru gibi isimler de tutuklu sanıklar arasında.
Duruşmanın dünkü bölümünde işçileri ölüme gönderenlerin avukatlarının yapmış olduğu savunma, acılı işçi ailelerini isyan ettirdi. Sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit’in, savunmasının önemli bir bölümünde sabotaj iddiasını dile getirmesine işçi aileleri ve avukatları tepki gösterdiler. Bu tepki üzerine söz konusu avukat utanıp sıkılmadan “neden bu kadar tepki gösteriyorsunuz ki” ifadelerini kullanabildi. Bu pişkince açıklamalar üzerine madenci yakınları hep birlikte ayağa kalkıp avukatların bulunduğu alana doğru yürüdüler. Aileler, yanlarındaki çocuklarını gösterip, “Mezarlığa baksınlar, deliller orada” ifadelerini kullandılar. Bir madenci yakını, “Eğer bir kişi hapisten çıksın, kendimi bu salonda, mahkemenin ortasında asarım, delil bu küçük çocuk” diyerek tepkisini dile getirdi. Bu sırada ailelerin acıya boğulduğu ve çocukların ağladığı görüldü. Daha sonra aileler salondan çıktılar.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanık avukatlarının berat kararı talebi reddedilirken, duruşma 13 Ekime ertelendi.
3. duruşmanın ilk celsesinde işletme müdürü Ramazan Doğru, ihale için işçileri AKP mitinglerine götürdüklerini söylemişti. Soma Holding ile AKP arasında derin ilişkiler olduğu biliniyor. Nitekim katliam gerçekleştiği zaman Ramazan Doğru’nun eşi aynı zamanda AKP’nin ilçe yönetimindeydi. Soma katliamı meydana geldikten sonra AKP, tutup Soma Holding’e termik santral ihalesi vermekten ve işçileri ölüme gönderenleri ödüllendirmekten çekinmedi. Şurası çok açık ki, 301 işçiye mezar olan madende iş güvenliği önlemleri alınmamış ve AKP de bu madeni gerektiği gibi denetlememiştir. Bu şirketten seçim döneminde dağıtmak üzere kömür aldığı söylenen AKP iktidarı, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına göz yummuştur. İktidar sahipleri ve kapitalistler kazanırken; işçiler kaybetmiş, 301 işçi canından olmuş ve aileleri onmaz bir acıya boğulmuşlardır. Davanın sonucu ne olursa olsun, bu dava işçi sınıfı nezdinde kapanmış olmayacak ve bir gün ayağa kalkan işçi sınıfı katliamın hesabını soracak.
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Soma’yı Unutmadık! Tekmecilerden Hesap Sormak İçin Tek Adam Rejimine HAYIR!
- Soma: Acımız ve Öfkemiz Dinmedi, Unutmayacağız!
- Soma Katliamı Davası Sonuçlandı, Adalet Arayışı Sürüyor
- Soma Davasında Yine Adalet Yok!
- Soma Katliamının Hesabını Soracağız!
- Soma Katliamının Altıncı Yılı: Acımız da Öfkemiz de Dinmiş Değil!
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...